sağlık açısından da yararları olduğu söylenilmektedir. (yararını görenlerin yalancısıyım. )
fakat erken boşalmaya da neden olmaktadır. (zararını görenlerin yalancısıyım.)
sünnet eski afrika kabilelerinde de uygulanmaktadır.(zenci sevenlerin yalancısıyım)
musevilikte de aynı zamanda sünnet kavramı vardır.(sex and the city nin yalancıyım)
sünnet, yalnız islama özgü ve müstakil bir kavram değildir. hele müslümanlığın simgesi asla değildir.
yani karşıdan gelen er kişi bir zatın müslüman olup olmadığını anlamak için, kutlu simgeyi taşıyıp taşımadığını görmek adına illaki sikine bakmak gerekliliği dışında yöntemlerinde bulunduğunu, bulunması gerektiğini düşünüyorum, bilmiyorum.
çok sağlıksız ve faydasızdır. bir kere ileride erkeklerin kendilerine ağır depresyon yaşatabilecek bir sorunu tetikler: erken boşalma.
kesilen kabuk koruyucu tabakadır ve koruyucu tabakanın kesilmesinin nesi doğru anlamış değilim. ilk tez o kabuğun içinde tezahür eden pislikten meydana gelen rahatsızlıksa o kişinin kendi pisliğidir, yaygınlaştırıp dini vecibe haline getirenlere yazıklar olsun.
Herhangi bir tıbbı gereklilik neticesinde yapılmıyorsa çocuğun beden bütünlüğüne saldırıdır. Çocuk anne babanın üzerinde keyfi karar verebileceği bir varlık değildir. Sırf anne babasının dini öyle istiyor diye bir çocuğun beden bütünlüğüne zarar verilmesi kabul edilemez. insanlar yetişkin çağa geldiklerinde istiyorlarsa sünnet olabilmeli.
efendim, ateistler bu konu hakkında şöyle bir sual sormaktadırlar: ''allah madem bizi mükemmel yarattı, neden pipimizin ucundaki eti kesiyoruz? demek ki mükemmel değiliz.''
aslında, toplumumuzda dahi, sünnetin ne olduğu bilinmiyor. farz mı, vacip mi, adı gibi sünnet mi, yapılmasa olur mu... bunları bilen yoktur. 'sorgulama' diye bir laf vardır, ateistler sık kullanır bunu. ben bunu 'akletme' olarak kullanırım daha çok. dinin emirlerini ve yasaklarını 'akledeceksiniz'. yoksa toplumumuzun içine bu kadar girmiş bir konuda bile cahil kalırsınız.
sünnet evvela farz değildir. sünnet olmayan kişinin müslüman olmadığına hükmedilemez. sünnet islam'ın şartı da değildir. esasen sünnet, fıtrî bir vecibe olmakla birlikte, bir islam şiarıdır. ezan, kamet gibi olgularda olduğu üzere, sünnet olmak da müslümanları diğerlerinden ayırdığı için, bir islam alameti sayılmakta ve tavsiye edilmektedir.
sünnet olma hakkında imam ebu hanife, sünnettir demiş. malikiler de aynı fikirdeler. hanbeliler, erkeğin sünneti vacip demişler. imam şafii de aynı görüştedir. dikkat ederseniz farz diyen yoktur.
ancak bu sünnet, peygamberlerin babası hz. ibrahim'den miras kaldığı için, yahudi ve müslüman toplulukları yüzyıllardır bu sünneti uygulamaktadırlar. hatta fıkıh kitaplarında geçer ki, bir belde halkı bu sünnetten vazgeçerse, onlarla mücadele etmek gerekir. çünkü sünnet olmak, aynı ezan okunması gibi bir islam şiarı olmuştur artık. bir belde de ezan okunmaması da, müslümanların sünnet olmaması da, islam'ın şiarlarına aykırıdır. (tıbbî zaruretler dışında)
gelelim işin tıbbî yönüne ve ateistlerin sorusuna:
sünnet olmanın tıbbî faydaları vardır, evet, ancak kesilen deri, işlevsiz değildir. bazı ateist bilim adamları, sünnetin zararlı olduğunu iddia ederler. bu konu hakkında nil gün bir kitap yazmıştı. ama nil gün, siyasi bilgiler fakültesinden mezun bir kadın. ama doktorluk taslamış kitabında. gören de jinekolog sanacak. her neyse, ben sinirlenmeden anlatayım size:
sünnet, fıtrî bir olaydır. hz. peygamber, sünnetin aynı tırnak kesmek, kılları temizlemek gibi vücutta hijyene hizmet eden bir olay olarak tanımlıyor. erkekler için konuşuyorum tabii. çünkü o bölgedeki deri, her ne kadar gereksiz olmasa da, bir takım hastalıklara davetiye çıkarabilmekte ve üstelik, temizliği zorlaştırmaktadır. aslında islam'da sünnetin esas nedeni tıp değildir. daha çok sosyolojiktir. mesela hristiyanlarla bir savaş yapılsa, ölen kişinin kim olduğu bilinmese, sünnetli olduğu görüldüğünde o kişinin müslüman olduğuna hükmedilir.
aynı şekilde sünnetsiz erkeklerin tenasül uzvu, idrara çıktıktan sonra, sünnetli uzuvlara göre daha çok akıntı yaparlar. ve işin kötü yanı, bunu temizlemek ve fark etmek zordur. yani siz namaz için abdest alacaksınız, idrar kaçırıp kaçırmadığını göremezsiniz uzvunuzun. bu da ibadeti zorlaştırır, hatta engeller. üstelik, sünnet erken boşalmayı engeller. sünnetli erkekler daha az zevk alırlar cinsel ilişkide. böylece ilişki uzun olur ve kadınların daha çok zevk alması sağlanır. bu da sünnetin aile hayatına yansımasıdır.
bu konuyu izah ettikten sonra şöyle bir soru soralım: gerçekten bizler noksan mı yaratıldık?
hayır... ama sünnetteki faideler, zararlarından daha fazla olduğu için tercih edilir. yalnızca tıp anlamında yararı yok; içtimaî, kültürel, sosyal, cinsel hayat manasında da yararları var. bu nedenle sünnet, bir imtihan vesilesidir. hz. ibrahim'i allah, kur'an'da 'bazı kelimelerle imtihan ettiğini' söyler. bu kelimelerden birisi de sünnettir. sünnet, insanlık için bir imtihan vesilesidir, yaradılış noksanlığı değil. oradaki derinin de bir işlevi vardır, yani allah işlevsiz bir fazlalık yaratmamıştır.
bizler; uzamış tırnaklarımızı, haddinden fazla çıkan kıllarımızı, canımız istediğinde saçlarımızı, sakallarımızı, bıyıklarımızı da kesiyoruz. hz. peygamberin hadisinde de geçer bu şeyler. bizim kesmemiz, kılımızı veya tırnağımızı işlevsiz mi kılar? hayır. tırnağın bir işlevi vardır ancak çok uzadığında da hijyen konusunda sıkıntı yaratır. kılları temizlememek cahiliye adetidir. bunlara bakıp da ''kılları neden kesiyorsun allah seni mükemmel yarattıysa'' denilebilir mi?
denilemez...
velhasıl kelam; sünnet farz değildir. ancak bir islam şiarıdır, tatbiki lüzumludur. tıbben faydaları olduğu gibi, kesilen bölüm işlevsiz bir organ da değildir. ancak erkeğin cinsel uyaranını azaltmak için de zaruri sayılır.
günümüzde kadın sünneti de meşhurdur. bunun hakkında bir entry yazmıştım, konu islam değil diye. afrikalı kabilelerin yaptığı, klitorisi alma işlemi islam'da yoktur. günümüzde batılılar, klitorisin etrafındaki deriyi keserek kadınları sünnet ediyorlar. hijyenik ve cinsel zevki arttıran bir şey bu. kadınların orgazm olması zor olduğundan, tavsiye edilen bir işlemmiş. bunu da eklemek lazım.