genelde erkeklerin yaptığı iğrençliğin ötesindeki bir eylemdir.
abimin masasına her oturduğumda kendimi masaya çekmek için masanın altına elimi koymak zorunda olup, çığlık çığlığa odadan banyoya koşup ellerimi her türlü temizleyiciyle dezenfekte etmemse bu işi çok güzel anlatan bir hadisedir..
çok saran bir eylemdir. mutlaka yaşanması gerekir. ne olacak canıım yıkarsın geçer.
olay genelde şöyle gerçekleşir:
en arka sırada can sıkıntısından patlayan öğrenci burnunda bir rahatsızlık hisseder. tenefüse de çok vardır. dayanamaz. önce sağa bakar sonra sola. yavaşça elini yanağına koyar. burnuna doğru yaklaştırır. bu sırada rastlanan sivilcelerin patlatılması da olaya renk katar. tekrar bir sağ sol ve haydi allah ne verdiyse daldır. en kritik an gelmiştir. burundan çıkarma. sümük iki kısımdan oluşur. katı yani kurumuş kısım ve ıslak taze kısım. kurumuş kısım işaret parmağının ucuna yapışıcı özelliktedir. neyse parmağı çekince kuru kısmın ardından ıslak kısım da damla şeklinde görünür. tam bu sırada iki seçenek vardır. birincisi; sümüğün orjinal halini bozmadan anında sıranın altına monte etmektir. ya da baş ve işaret parmaklar arasında sıkıştırılıp yuvarlanarak katılaştırılır ve sıranın altına yapıştırılır.
'masanın altına ne sürersin ne sürmezsin?' geyiğini başlatan, 'ben burnunu karıştırmış adam değilim'le noktalanan, gayrılığı tartışılır, ihtiyari edim.
Bir asansörün kapısına sürüp anasına-bacısına ve varsa karısına küfrettirmek değildir. Çünkü taze oluyor amk şeyi yapış yapış beynini çıkarmış sanki itin çocuğu.