bahsi geçen kişi fotoğrafı çektikten sonraki zamanlarda üç beş arkadaş toplantısında fotoğrafının yorumu yapar; "ağlar gibiydi gözleri, gözyaşı yoktu. sessiz bir çığlıkmışçasına gözlerine yansıyordu isyanı". ardından içip sıçmaya devam eder, çocuğun onun için sadece fotoğraf objesidir.
sıradaki kurbanı yüzü buruşuk bastonlu dededir. onun hakkında "lan bu şimdi sokağın başından caminin önüne kadar üç yüz yılda anca gider; kareye camiyi sokmazsam da olmaz" diye düşünür.