çocukken yapılan eylem.
biri size yapma bak o yenmez demedikçe yemeye devam edersiniz.
biri bunu dedikten sonra utana utana devam edersiniz.
birisi daha dediğinde artık yemezsiniz.
ilkokul üçe kadar zevkle yaptığım eylem. özellikle 3. ders sonraları yapılan beslenme sonrası tatlı niyetine iyi gidiyordu. o değil bir gün sıra arkadaşımla sümükleri değişip tadına filan bakmıştık. ama şimdi yazarken midem bulanıyor yemin ediyorum. ıyhh.
kesinlikle sağlıklı olmayan eylem. ulan zaten burunun temel amaçlarından biri havayı ısıtmak ve akciğere havayla gidecek olan mikropları kıl yordamıyla tutmak. sümük dediğimiz şey de mikropların mukusa saplanması. sonra kuruyor... neyse detaylara fazla girmeyelim:) sonuç olarak bilim adamları kadar bilemeyeceğim ama bu koduğumun mikropları burundan girince zararlı da mideye inince mi zararsız oluyor.
mendil şirketlerinin işine gelmeyen hadisedir. oysa halk sümüğün içindeki vitaminleri öğrenip bilinçlendirilse... ama işlerine gelmez. yaptırmazlar! canım ülkemin güzel insanlarının akıllı olmaları işlerine gelmez. büyük mendil firmaları istemez.
şu an büyük mendil mafyasından korkmadan bu entryi girdiysem, bilin ki sizi ve canım ülkemin değerli insanlarını sevdiğimdendir.
özellikle sinüzit dönemlerinde görülen ve büyük uğraşlar sonucu akması durdurulamayan sıvı haldeki sümüğün, yoğun peçete kullanımını azaltmak ve ağızda güzel tat bırakmak için kullanılmasıdır. soğuk içilmesi tavsiye edilir.
çocukken annenin gözünün içine baka baka karıştırdıktan sonra arkayı dönüp kimsenin anlamadığı sanılarak yapılabilen bir eylemdir.o anki heyecan patlaması bir de bakkaldan sakız çalarken yaşanabilir.
benim yaptığım eylemdir. çiğnemenin aksine, düşünmeden başlayıp bilinçle devam ettirdiğim aksiyondur. sebebi küçükken sümük parçalarını halıya, koltuğa atmak istememem olabilir. içinde kum tanecikleri olmadıkça, yapmakta sakınca görmüyorum. bir başkasını yaparken görsem midem bulanabilir, ama kendim yaparken rahatsız olmuyorum çünkü alışkanlık oldu artık..