tiyatro olayından sonra kendini haklı göstermek için yazdığı çemkirme , kusma mektubudur.
"Cuma akşamı iki arkadaş tiyatroya gittik. Ankara Büyük tiyatroda Genç Osman'a. ikimiz de başörtülüyüz ve bir tek orada yer kaldığı için en öndeyiz. Yolda gelirken de ağzıma bir sakız atmıştım ve bu benim için çok normal bir şey olduğu için tiyatro sırasında hala ağzımda
olduğunun farkında bile değildim. Her şey gayet normal giderken oyunun orta yerinde (Yeniçerilerin göbek atarak alem yaptığı sahnede) en öndeki iki oyuncudan biri bir yandan bir ileri bir geri oynarken bir yandan da en öne geldikçe bana bakarak kaş göz işareti yapmaya başladı.
ilkinde ne olduğunu anlamadık. Sonrasında ağzıyla sakız çiğneme hareketi yapınca durum anlaşıldı. Fakat öyle yapmasa da durum belliydi, çünkü adam aslen sakıza değil, başörtüsüne takmıştı. Hem de Ankara Devlet Tiyatrosu'nda, hem de en ön sırada (!) ... Bir de şarkının "halkın çoğu aç, azı toksa" kısmında "azı tok" derken bariz bir şekilde eliyle bizi gösterdi. Demek ki "başörtülü yobaz" ve "yüce25526 tiyatrocunun önünde sakız çiğneyen saygısız" olmakla yetinmeyip bir de "çoğunluğun aç olmasının sebebi olan azınlık tok (protokolde oturmamızdan belli!)" olmuştuk! Bu ne cüret! Ne işimiz vardı bizim
tiyatroda! Birkaç gidiş gelişte bu şekilde bizi rahatsız ettikten sonra bir yerde müziği ve oyunu kesip sahnenin önüne gelerek "pardon
ben anlayamadım da sormak istiyorum, bu nedir??" diyerek sakız çiğneme
hareketi yaptı!!!
Durun tekrar edeyim, Ankara Devlet Tiyatrosu'nda, bir oyuncu, oyun esnasında, oyunu keserek seyirciden birine laf atıyor!!! Hem de ne için? (Sessiz ve gayet sıradan bir şekilde) sakız çiğnediği için! Allah aşkına dünyanın neresinde görülmüş böyle bir şey! Hangi profesyonel sahnede, profesyonel bir oyuncu seyirciden birinin ufacık bir ağız hareketinden dolayı oyunu kesip o kişiye ne yaptığını sorabilir?! Adama "sana ne kardeşim!" denmez mi?! Bütün seyirci tiyatro izlemek için bilet alıp oraya gelmişken, sen nasıl onları yok sayıp tiyatroyu bölersin?! Ve nasıl olur da böldüğün bir tiyatro oyununda, bütün seyircinin önünde, bir insana böyle saçma bir sebeple çıkışma hakkını kendinde bulabilirsin?!
Bu nasıl bir şımarıklık, nasıl bir kabalık ve faşistlik, hatta nasıl bir cahillik, ve medeniyetten
nasibini almamışlık?! ( Ve kimse bana kalkıp da -bu çağda- tiyatroda normal bir şekilde sakız çiğnemenin oyuncuya saygısızlık olduğunu söylemesin! Biraz dünya görmelerini tavsiye ederim! ) Hem sanat camiamız değil miydi halkı tiyatroya, operaya çekememekten
yakınan? O akşam görülen oydu ki mesele aslında o sanatçıların halkı oralarda istemiyor oluşu! Bu halkın kadınlarının yarısından fazlasını oluşturan başörtülüleri tiyatroda görmeye tahammül edemeyen sanatçı herhalde sakallıyı, köylüyü, göbeğini kaşıyanı ve bidon kafalıyı da görmeye tahammül edemez. Yani bu ülkenin yüzde 80'ini, yani halkı, tiyatroda istemez...
Ben sanatı seven, önemseyen, ve sadece izleyici olmakla kalmayıp hobi olarak uygulamasında da olan biri olarak bana o terbiyesizliği yapan oyuncuya diyorum ki, sen istediğin kadar (bir tiyatro oyununu bölecek kadar) başörtülülerden nefret et, görmeye bile -hele de sanatsal bir faaliyette görmeye- tahammül etme; dünyanın gerçeklerini
değiştiremeyeceksin! Mesela ben sanatı sevmeye devam edeceğim, tiyatroya gitmeye devam edeceğim, ve bu sırada başörtülü olmaya da devam edeceğim! Bununla ilgili ne yapacaksın???? Önüne çıkan her başörtülüye bir şekilde laf atarak mı yaşayacaksın? Peki bunu yapınca o sebebi meçhul ve saçma nefretini kusup kendi egonu tatmin etmekten
başka bir şey geçecek mi eline? Peki sen böyle hoşgörüsüz ve kaba bir tavrı sanatın neresine sığdırıyorsun? Madem sen (önünde sakız çiğnenemeyecek kadar) yüce ve saygıdeğer bir sanatçısın, nasıl olur da insanların giyim tercihlerinden dolayı (asıl sebebin sakız olduğuna inanacak değilim!) onlara yüzlerce seyircinin önünde laf atıp onları
üzecek kadar hoşgörüsüz, kaba, sığ düşünceli ve çağın gerisinde kalmış olabilirsin?! Hani sanatçılar moderndi? Hani sanatçılar özgürlükçüydü? Hani sanatçılar duygusal ve insan-severdi? insanı seven biri bir insana böyle davranamaz! Ve bir sanatçı da böyle bir hareketi yapamaz!
O yüzden de, ne sen, ne de sanat camiamızda maalesef çokça rastlanan senin gibileri, saygıdeğer sanatçılar değilsiniz! Ve son olarak; başörtülülere, ve sizden farklı olan herkese, alışsanız iyi olur! Çünkü biz hep burada, gözünüzün dibinde olacağız! Ve ben
sizle kavga ederek yaşamak istemiyorum! Benim dinimden bile olmayanların ülkelerinde yapabildiğim gibi tanımadıklarıma bile tebessüm ederek ve selamlaşarak huzurla yaşamak istiyorum! inanın siz de daha huzurlu olacaksınız..."
okumaya üşenenler için özet ; "Sadece en önde yer kaldığı için oraya oturdum. Ne garip değil mi? En önde yer kalmıştı. Ha bir de ben öyle halktan bir insanım ya , boş yerleri arıyordum. Neyse , benim ağzımda sakız vardı. Böyle açtım ağzımı , göstere göstere çiğniyorum. Sonra terbiyesiz , pislik faşist oyuncunun teki bana kaş göz bir şeyler yaptı. Önce anlamadım -salağım ya-. Ama sonra sakız çiğneme işareti yaptı. Ama asıl kastettiği başörtümdü. Evet bunu biliyorudum. Kesin , başörtüme takmıştı , hayvan sanatçımsı. Mektubumun bundan sonrasını o pislik faşist başörtü düşmanı insanımsı yaratığa hakaretlerimle doldurdum. Ben başörtülüyüm , tamam mı? Ayrıca hemen babama da şikayet ediyorum ona göre. Ayık olun!"
faşistlik demiş.
faşistlik sevgili papası rte den dolayıdır. biz çok ezildik devlet kurumlarında,
birazcık da sen eziliver.
sen keşke devlet okuluna gitseydin orada sakızı saça yapıştırıyorlar.
görgüsüzlüğün bu kadarına da pes doğrusu dedirtmiştir. tiyatro doluyken en önde iki kişilik yer bulabilmek mi enteresan, ağzında sakızla çakkıdı çakkıdı "sanat" seyretmesi mi, bu kadar profesyonel tiyatro anlayışına sahipken (!) profesyonel sakız çiğneyicisi bir insanın ki kendi deyimiyle sanatı önemseyen ve takip eden biriymiş* oyun esnasında sakızı ağzında unutmak gibi bir vaziyeti olamayacağını bilmeyişi mi?
babasının kızı aslında bir nevi takdir ifadesidir yine de bu mektup kılıklı kusmuk için söylenecek en doğru söz bu babasının kızı işte.
astarına bak bezini al demişler.
vay anasını yaa. " cemaat tesadüfleri sever " dedikleri doğruymuş meğer. kızcağız ne yapsın. sakızını ağzında unutmuş. adam ağzıyla sakız hareketi yapınca ne anlayacaksın sakızı çıkar diyecek değil ya tabii ki başörtüsüna laf edecek. e halkın azı bunlar yüzünden de tok değil. hatta aç olanlar bunlar.
zaten tiyatro sanatçısı dediğin nedir ki. peh. kıytırıktan akm'yi elinden almaya çalış bak gör ne yaygara koparır, nasıl ağlar önünde. kültürün k si mi var ki onlarda senin başbakan kızı olduğunu bilsin. haklısın. arkadaşını da al git tiyatrodan .
--spoiler--
esirgeyen bağışlayan allah ın adıyla, değerli tiyatrocu kardeşim;
yer yoktu en öne oturdum. baş örtümle oturdum. onu da pek anlamadım gerçi. hani yer yoksa en arkaya geçmem gerekir normalde.. ama bana direk "sümeyye hanım yer yok en öne geçin" diince oradakiler.. şeedemedim. neyse.
sen zaten ona kızdın. baş örtüme kızdın. baş örtüme taktın. anladım ben. başınla baş örtüsü hareketi yaptın. başını salladın. demek ki baş örtüsü dedin. elinde de sakız çiğneme hareketi yaptın. elini açtın kapadın bişiler yaptın. çok üzüldüm ben.
faşistsin. baş örtüme taktın. anladım. baş örtümden nefret ediyorsun. biliyorum. baş örtüm. faşist. aman yarabbim. baş örtüm. faşist.
biz artık sürekli gözünüzün önünde olucaz. buna alışsan iyi olur. çünkü babam çok yetenekli benim. çok başarılı. gözümüzün nuru. daha bi yirmi yıl iktidarda kalır. haberin olsun. kavga etmek istemiyorum! ama alışsan iyi olucak! tehdit etmiyorum! yüksek lisans yapmış insanım! ama görüşcez seninle! faşist! baş örtüm! görüşcez!
bu halkın kadınlarının yarısından fazlasını oluşturan başörtülüleri tiyatroda görmeye tahammül edemeyen sanatçı herhalde sakallıyı, köylüyü, göbeğini kaşıyanı ve bidon kafalıyı da görmeye tahammül edemez. yani bu ülkenin yüzde 80'ini, yani halkı, tiyatroda istemez...
takiyeci babanın, hık demiş burnundan düşmüş kızının halüsünasyonlarıdır. babası heykellerle uğraşırken ben de boş durmıyayım tiyatro camiasına el atıyim diyip gözlerimizi yaşartmış, türbanımı hatırlatıcam, polemik lazım demek istemiştir.
haklı bir mektuptur. ama başbakanın kızı olduğu için haksız konumuna düşürülecektir. cehape'li, laik kesim babasına olan kinini kızına kusacaktır. hiç vakit kaybetmeden kusmaya başlamışlar zaten.
hiç bir sanatçı durduk yerde o insanları rencide etmez, ufacık bir ağız hareketi sakız çiğnemek ama adamın yaptığı hareketler ne kadar abartılı değil mi?
s.e: hatta bir ara ileri geri gelirken bana sanki değdirdi!!!
yok artık arkadaş ya yok artık yahu ben bu insanlardan herşeyi beklerim baba ucube derse kızı ne yapacaktı_?
tiyatroya geldiğine dua edin.
edit: sadece en yönde yer kalması da ayrıca komikmiş.
sadece ön sırada yer vardı muhabbetini yemezler, tiyatroda ön sıraya kalın enseli tayfa oturur. bu yalan.
ağızda sakız sanata hakarettir traşını geç. mendile meni bulaştırmak sanatseverin görüşüne sunmak sanat ya.
bir kamyon korumayla tiyatroya gelmek görgüsüzlüktür. gelmeyin korumayla falan tiyatroya. orası maksim değil.
tiyatroya gitmek herkesin hakkıdır. bu anayasada yazılıdır. ama adam gibi gidin.
türkiye ve amerikayı karıştırmayın. 20-25 gibi fark var iki ülke arasında.
tiyatroda seyirci ile diyalog oyunun sürekliliği için gereklidir. ama izleyiciye hakaret etmeden.
sanatçı tabiiki politik olsun, ama sizi seyretmeye gelen bidon kafayı,göbeğini kaşıyan ayıları yani küçük gördüğünüz insanları, siyah türkleri geliştirecek oyunlar yazıp oynayın. yani tiyatroya kimse gelmiyor devlet bizi sübvanse etsin diye zırlayacağınıza sizden olmayanları tiyatroya sokmamazlık etmeyin.
bu vatan hepimizin şurda huzur içinde yaşayalım. birbirimizin gözünü oymayalım. ülkemizi bölmek için fırsat kollayanlara fırsat vermeyelim. birbirimizi dışlamayalım.
kötü günler yakındır birbirimizi anlamak için şans verelim. böiünerek azaldığımızın farkına varalım..
bu halkın kadınlarının yarısından fazlasını oluşturan başörtülüleri tiyatroda görmeye tahammül edemeyen sanatçı herhalde sakallıyı, köylüyü, göbeğini kaşıyanı ve bidon kafalıyı da görmeye tahammül edemez. yani bu ülkenin yüzde 80'ini, yani halkı, tiyatroda istemez...
mektuba bakarsak; hoşgörüsüzlükten bahsederken, kendisi sözkonusu oyuncuyla hiç konuşmadan, asıl niyetini hiç bilmeden yargısızca ithamlarda bulunmuştur. sen misin hoşgörülü saygıdeğer şahıs acaba?
ayrıca en önde oturduğunu söyleyip, tiyatrodaki tek başörtülü olduğunu da söylemiş. koca salonda tek tek milletin kafasına mı bakmış acaba kimde başörtü var diye?
sümeyye erdoğan'ın; ülkemizin %80'ini bidon kafalı olarak gördüğünü anlamamıza yardımcı olmuş mektup. tamam koyun diyorduk ama bidon kafalı da etkileyici bir benzetme olmuş tabi.
Bir tiyatrocunun Kaş göz etmesinden faşist olduğunu anlayan bu hanım kızımızdan, bir ülke başbakanın kendi kızı için bir işadamından 20-25 gibi gitmesi lazım diyerek para istemesine de bir sıfat bulmasını bekliyoruz.
tespitlerin tespitini yapmıştır mektubunda: "...görmeye tahammül edemeyen sanatçı herhalde sakallıyı, köylüyü, göbeğini kaşıyanı ve bidon kafalıyı da görmeye tahammül edemez. Yani bu ülkenin yüzde 80'ini, yani halkı, tiyatroda istemez." abi zaten göbeğini kaşıyan tiyatroya geldi diyelim e bırak sanatçının ona tahammül edememe ihtimalinin olmasını, ben tahammül edemem. ayrıca bu haftasonu ben de tiyatroya gidicem, bakalım önlerden yer var mı?
- abi dolmuş her yer, bak yine geç kaldık.
+ önler boştur,kıps.(sümeyye taktiği)
- hö?
bir konferansta, toplantıda, tiyatroda (nasıl çiğnenirse çiğnensin) sakız çiğnemek eylemi gayet kaba bir davranıştır. görgü, örf ve adetlerimiz bize bunu öğretti!
biz senin gibi 'dünyaları' göremedik belki...
ama sen o gördüğün, gezdiğin ülkelerin örf ve adetlerini nasıl kolaylıkla benimsedin, ailen seni bu şekilde mi yetiştirdi?
ufacık ağız hareketi yüzünden rencide edilen zavallı kızcağız.
ulan sakız çiğniyorsun ve ufacık ağız hareketi diyorsun başbakan kızısın tiyatroda sakız çiğniyorsun hadi kalktın gittin kuyrukların da takıldı peşine yetmiyor gibi arkasından durum anlaşıldı benim türbanıma takmıştı diye moronca acizce bir açıklama yapıyorsun
yetmiyor milletin azı tok derken seni işaret etmiş diye -sanki yalanmış gibi- rahatsız oluyorsun yetmiyor işinin bu olduğu ayan beyan ortada olan bir adam kaş göz yapıyor jest mimik yapıyor diye faşizmle suçluyorsun tutup nerenden çıkardığını anlamadığım bir şekilde ortaya yine kafana bağladığın bezi atıyor milletin dini duygularını sanki yeterince etmemiş gibi istismar etmeye çalışıyorsun.
yetmiyor başbakan kızı olacak olan aciz sen milletin yüzde 80ini bidon kafalılıkla göbeğini kaşıyan orangutanlar olmakla itham ediyorsun yetmiyor rezilliğin gün gibi ortada iken kusarcasına sıçarcasına bir şeyler çiziktiriyor resmen çemkiriyorsun
utanıyorum lan ben sizden
şerefsizim adiyim utanıyorum, bu kibir bu terbiyesizlik bu cehalet bu pervasızlık bu ben bilirimcilik bu saraycılık bu cevval ve arsız duruş utandırıyor beni
bu mektup beni utandırıyor
bu mektubu yazmış olan zihniyetten endişe duyuyorum
sümeyye ye yirmi yirmi beş gittiği günlerde sümeyye bu yirmi yirmi beşin üçüyle beşiyle hiç mi adab ı muaşeret görüp öğrenememiş diyorum medeniyetiyle övündüğünüz içine girmek için kendinizi ruhunuzu sattığınız coğrafyada hiç mi medeniyet görmemiş sümeyye
faşizmi dilinden düşürmeyen bu kesim faşistliğin allahını yaparken en it en soysuz faşisti bağrına basmışken biz miyiz lan alemin gerizekalısı
ben tiyatrocu olsam vatandaş aynısını yapardım kimsin ki sen sorarım? sakızı ağzında unutmuşmuş en ön sırada ne hikmetse yer bulmuşlarmışmış durum ortadaymış adam türbanına takmışmış çünkü tahammülsüzmüş çünkü faşistmiş çünkü zavallı bir kızcağızımız mağdur edilmiş rencide edilmiş
ulan bu satırları kaleme alan kafada masumiyet edep hoşgörü iyiniyet ne arar? nerenden çıkardın da türbanına taktığını anladın vallahi hayatın anlamını bulucam bu soruya cevap ver
"azı tok çoğu aç milletin"
hay ağzını öpeyim yalan mı lan bu? evet kanına dokundu çünkü doğru olduğunu bilmek ve bu doğrunun yüzüne vurulması rahatsız etti seni sayın kültür sanat abidesi
ha sanat meselesine gelince o iş de zaten iki tiyatroya gitmekle * iki ahmet günbay bir emine şenlikoğlu okumakla bir faşist kelimesi bellemiş olmakla ol-maz!
olmaz yavrucum arkasından millete bidon kafalı dersin cehaletin boy verir sonra tiyatroda sakız çiğnersin de eleştiren adama faşistsin sen tüü sana rezil medeniyetsiz saygısız türbanım rahatsız etti bunu diye çemkirirsin.
evet.
utanıyorum ben sizden.
u ta nı yo rum.