fragmana aldanıp komiktir diye gittiğim film.
sayesinde sinemadan soğudum uzun bir süre sinama perdesi görmek istemiyorum.
ben paranıza ve zamanınıza yazık etmeyin derim.
fragmanıyla umut vadeden ama genel olarak vasatın altında kalan karadeniz komedisi.
öncelikle altan erkekli' nin, salih kalyon' un( kendisi zaten fırtına dizisinde gayet iyiydi), ruhi sarı' nın o trabzonluların kendine has şivesini iyi kotardıklarını söylemeliyim. oyuncular iyi fakat oyunculuklar kötü. senaryosuna hiç değinmiyorum zaten. klasik türk filmi : işe yaramayan oğul, onun işe yarar gibi görünen fakat aslında bir bok olmayan abisi, sürekli bu iki kardeşi kıyaslayan baba, zengin fakir aşkı, kızın fakir oğlana en sonunda aşık olması, define arama olayı falan hep bildiğimiz hikayeler. ha, bunları içeren her film kötü mü ? tabi ki hayır. bunun örneğini - her ne kadar televizyon sektöründe olduğu için karşılaştırmak tam uygun olmasa da - geniş aile bize verdi. bildiğimiz senaryoları, çok güzel diyaloglarla bize sundular ve başarılı oldular.
bir de şu küfür olayı var ki değinmemek olmaz. küfre karşı biri değilim, olmalı. film trabzon' da geçiyorsa kesin olmalı zaten ona diyecek bir lafım yok. ama bu iş öyle abartıldı ki küfrün sıcaklığı, doğallığı falan hiçbir şeyi kalmadı. ben de biliyorum tabi, trabzon' da imamlar da küfür eder, kadınlar da keza ama hiçbir imam sırf sırtına top geldi diye çocukların anasına avradına sövmez, ya da hiçbir kadın çocuklara bağırdı diye imam kocasının yataktaki başarısızlıklarını, iktidarsızlığını anlatmaz. bunlar sadece bir iki sahne, çok daha fazlasını siz de rahatlıkla bulabilirsiniz.
sıradan senaryosuyla, olmamış diyaloglarıyla, başarısız bir komedi. ikinci bir amerikalılar karadeniz' de vakası denilebilir.
edit : değinmeyi unutmuşum , başroldeki kız her kimse çok güzelmiş, allah sahibine bağışlasın.
Küçük bir bütçeyle çekilmesine rağmen gişe rekoru kıran hoş film. Temelin sevdiği kız olan zühal'i alabilmek için Sümela Manastırının şifresini çözmeye çalışması ile gelişen olayları anlatır. Argo içeriklidir ancak yinede süperdir. Gülmeyi sevenlerin gitmesi gereken bir filmdir. Tavsiye ederim.
kafanızı dağıtmak için, gülme kiçin , trabzon un o muhteşem manzaraları için gidin..
kadrosu çok güzel olan filmin esprileri de fragmanlarla kalmayıp çok daha iyidir..
kıyın paranıza gidin..
ince espriler mevcut..
küfürleri pek çok. ama küfürlerin laz şivesiyle dile gelmesi ayrı güzel..
bakın bu filmi sinemada izlediniz izlediniz tv lerde izlemenize imkan yok..
kıyın la paranıza..
not: benim yazıma güvenerek giden olur ve ulan mo ni fe bir boka benzemiyor, hiç gülmedik; sana aldandık diyeniniz olursa sözümdür sinema parasını yollarım.
Büyük umutlarla gitmeme rağmen filmin yarısında çıkmak istediğim filmdir. Hep hakaret hep argo. Bunlarla komedi filmi yapmak çok anlamsız. Yinede Trabzon manzarası izlemek isteyenler için gidin derim.
fragmanlarını izlediğimde '' oha süpermiş lan kesin gidelim.'' dedim ama izlediğimde komik olan tek kısmın fragmanlardan ibaret olduğunu anladığımda artık çok geçti. yarım saat bilet için sıra beklediğimemi, paramın boşu boşuna gittiğinemi, salonda arka tarafımızda oturan grubun filmde hapşırsalar kahkalar halinde gülmelerine mağruz kaldığımamı yanayım bilemediğim filmdir.
bu cumartesi gunu izleyecegim bakalim. gidenler hep kotu konusmuslar hakkinda. ama su an icin turkiye'de 1 milyon barajini asmis durumda. lan herkes mi merak edip gitti. ne yalan soyleyeyim bende merakimdan gidecegim. filmi daha izlemedim ama konuyu, konusmalari, sakalarin derinligini anlayabilmek icin azicik karadeniz'de bulunmus, oranin havasini solumus, insanlariyla icli disli olmus olmak gerekebilir biraz. muhtemelen sakalar bizlerin oraya ozgu. belki insanlar bunda gulecek ne var demis olabilirler. bir karadeniz'li olarak gidicem bakalim, belki boktandir anlatilanlar gibi ama olsun, kendi gozumuzle gorelim.
üzülerek söylüyorum senaryosu zayıftır. filmde her konu tırabzon sporun şampiyon olamamasına bağlanır.
yolun kenarında kolbastı oynayan çinliler komikti yalnız. ve yörenin şifresi iyi kullanılmış. gıccağz falan.
yirmi küsur yıllık hayatımda beni ilk kez film bitmeden sinemadan çıkaran film . nasıl nerden duydum bilmiyorum güzel olduğunu ama tam anlamıyla rezalet ötesi bir film . gerçekten uygun kelime bulmak çok zor film için . yıl olmuş 2012 , hala aptal aptal şive taklitleriyle , cami hocalarına küfrettirerek ya da laz zekası üzerinden espiri yapmaya çalışanlar var . filmde gülmek bir yana bi müddet sonra filmin saçmalığından resmen canınız sıkılıp gerilebiliyosunuz . hayır filmi izlerken ciddi manada 0-12 yaş grubu için çekilmiş falan olabilir dedim (filmin espri kalitesi o düzeyde devam ediyo çünkü) ama filmin içinde bayaa ana avrat küfürlerde olunca mantıklı gelmedi .bi keloğlan karaprense karşı , bi dünyayı kurtaran adamın oğlu neyse bu filmde odur işte .
o kadar uzun süre durunca bir de hakkında bir iki hürriyet yazarını okuyunca gitmek istiyorsunuz elbette.
ancak türkiye'deki en sahtekar filmlerden birisidir.
neden mi? emin olunuz ki ben afişte sırf altan erkekli ve zafer ergin gibi oyuncuların var olması beni filme soktu ancak altan erkekli'nin filmin başında iki dakikalık zafer ergin'in ise anlaşılamayan bir biçimde filmin sonunda 45 saniyelik bir rolü vardır. resmen sahtekarlıktır yaptıkları.
son olarak özensiz hazırlanmış metin yazarı ve yönetmeni bitik olan bir film. oysaki biraz özenilse iyi bir film ortaya çıkabilirdi.
en son olarak ise yapımcı şirketi tebrik etmek gerek ölüden adam yaratmışlar resmen çok büyük başarı.
oynayanlar o senoryaya göre iyi bile oynamış filmdir. bir karadenizli olarak güldüm bazı sahnelerine küfürlü konuşmaları da yöreye oturmuştur. oyle konuşurlar. hatta bursa da küçüklüğüm geçmiştir. bizim imam da iyi küfür ederdi. anımsarım...