internette gezerken rastlanan tarihi bir kişilik.
Bir gün padişah Vehbi Efendiyi yanına çağırır ve "Bana öyle bir şiir yaz ki bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ödüllendirmek gelsin" der. Vehbi Efendi şiiri yazar. işte o şiir:
Azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
Kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.
Lal-u sşarap içirem ve ıslatıp geçirem,
Parmağina yüzüğü, hatem-i zer drahşan.
Eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır,
Lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.
Diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
Bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.
üniversitede bir öğretim üyesinden de doğrulatma imkanı bulduğum ilginç şahsiyet. padişahın bana öyle bir şiir yaz ki ilk mısrasını okuduğumda seni öldürmek isteyeyim ikinci mısrada ise sana kese kese altın hediye edeyim demesinin ardından yazdığı rivayet olunur. başka şiirine rastlanılmamış olması da edebiyatın bile magazin malzemesi yapılmaya müsait olduğunu gösterir.
pek meşhur ve yüksek zeka ürünü şaheser divan şiirini okuma şerefine nail olduktan sonra bugün okulda edebiyat hocama gerçekten yaşayıp yaşamadığını sorduğum zat-ı muhteremdir. hocamdan aldığı cevaba göre böyle bir zat gerçekten yaşamış. sonra hocama kendisinin çok güzel bir şiirine rastladığımı, bu yüzden sorduğumu söyledim - sırıtaraktan - hocamın da yüzünü gider ayak pis bi sırıtma kapladı. demek ki o da biliyo meşhur şiiri. ibnetoor...
acaba padişahın huzurunda sümbülzade meşhur şiiri okurken vezirler gülmemek için ne yapıyorlardı? Kendini tutamayanların akıbeti ne oldu? vb. soruları aklıma takan ilginç padişahın ilginç şairi