efendim hikaye o ya bir gün padişah vehbi efendiyi yanına çağırır ve "bana öyle bir şiir yaz ki bir mısrasını okuyunca içimden seni öldürmek, bir sonrakini okuyunca ödüllendirmek gelsin" der. vehbi efendi şiiri yazar. işte o şiir:
azm-u hamam edelim, sürtüştürem ben sana,
kese ile sabunu, rahat etsin cism-u can.
lal-u sşarap içirem ve ıslatıp geçirem,
parmağina yüzüğü, hatem-i zer drahşan.
eğil eğil sokayım, iki tutam az mıdır,
lale ile sümbülü kakülüne nevcivan.
diz çökerek önüne ılık ılık akıtam,
bir gümüş ibrik ile destine ab-ı revan.
okurken pis pis sırıttığım, o eski osmanlı videosunda arkadaşına el şakası yapıp, ya da kılıcı sallayıp salakça gülen insanların da gösterdiği gibi ülkenin bugününün de geçmişininde aynı olduğunu göstermiş.