Muhteşem Yüzyl dizisinde canlandırılan karakterden sonra yalakalığın dibi anlamınıda üstlenen kelimedir, sümbül gibi olmak terimleri oldukca yaygınlaşmış ve padişahım çok yaşacılara takılmış ve bir o kadar da yakışmış isimdir.
insanda sürekli kendisini koklatma hissi uyandıran, evin içerisinde yetiştirildiğinde veya vazoya konulduğunda odayı kokusuyla rahatça dolduran soğanlı bir çiçek. geçmeye başladığında kokusu rahatsız edici derecede değişir.
sanırsam ortaokula gittiğim yıllarda ben de saksıya ekmiştim bir kez.
kokusunu ayrı, o kendine has salkım salkım görüntüsünü ayrı bir severim.
soğanlı bir bitki olması da, yetiştirmeyi ayrı bir zevkli kılmakta.
bir çiçeksever olarak benim için çiçeklerin şahı olabilecek potansiyelde bir bitki.
latincesi Hyacinthus olan, anavatanı anadolu olan soğanlı bir süs bitkisi...
sümbül bitkisi yani hyacinthus adını mitolojide amiklas ile diomede’nin oğlu olan erkek güzeli hyakinthos'tan alır.
sümbül bitkisi bir eşcinsel aşktan ortaya çıkmıştır mitolojiye göre...
az evvel de belirttiğim gibi hyakinthos çok güzel bir erkektir.
öyle güzel, öyle güzeldir ki tanrı apollon onun bu güzelliğine tav olur ve onunla arkadaşlık kurar.
lakin hyakinthos'un güzelliğine hayran olan sadece apollon değildir.
batı rüzgarına hükmeden tanrı zephyros'da hyakinthos'tan hoşlanmaktadır.
işte çoğu zamanlarını çiçekli, çimenli kırlarda disk atarak zaman geçiren Hyakinthos ve Apollon, yine bir gün kırlarda birbirlerine disk atarken Zephyros onların birbiri ile olan arkadaşlığı karşısında kıskançlıktan deliye döner ve Apollon'un attığı diskin yönünü gönderdiği rüzgarla değiştirir, öfkeyle gönderdiği bu rüzgar diskin yönünü değiştirip yakışıklı Hyakinthos'un kafasına çarpar ve genç delikanlı aniden yere yığılır.
Zavallı hyakinthos'un kafasından kanların aktığını gören Apollon bu felaket karşısında deliye dönüp hemen sağlık tanrısı Asklepios'u çağırıp, ona en etkili ilaçları yapmasını, sağlığına kavuşturmasını isteser.
lakin artık çok geçtir.
asklepios "ilk müdahale yapılmamış, çok geç kalınmış, artık kurtaramayız" der.
hyakinthos çok kötü yaralanmıştır ve kan kaybından oracıkta can vermiştir.
apollon dostunun ölümü karşısında kendini suçlar.
hatta onunla birlikte o da ölüp aynı mezara girmek ister.
lakin apollon dediğimiz tanrı, baş tanrı zeus'un oğludur, 12 olympos tanrısından biridir, yani taşaklı bir tanrıdır.
yeraltı tanrısı olan hades (aynı zamanda apollon'un amcası) apollon'un bu isteğini kabul etmez, "ölenle ölünmüyor yeğenim, git kumda oyna seni buraya alamam" der.
bunun üzerine apollon hem halası, hem de babasının fofeynklediği tanrıçalardan biri olan demeter'e gider ve "hala hala, benim sevdiğim genç öldü ama ben onunla kayıkçı chiron'un kayığına binip öbür tarafa gidemedim madem ki beni onunla göndermiyorlar, o halde hyakinthos'u yaşatacak bir şey ver bana" der...
bunun üzerine demeter bir hokus pokus yapar ve Hyakinthos’un kanının düştüğü yerden sümbül çiçeği boy verir.
