sülün osman

    1.
  1. Hayatının son döneminde, tövbe edip izmir'e taşınmıştır.

    izmir'de gene bir kule ya da benzeri bir şey önünde dururken yanına biri gelir,
    - ya pardon, abi bu kimiiin ? der.

    sülün osman : de get lan, başlatacaksın şimdi.

    diye adamı kovalar.

    Müjdat Gezen'in arkadaşıdır kendisi.

    Son olarakta yeğeni yıllar sonra kapkaç yaparken yakalanmış, sülün'ün kemikleri bir bir sızlamıştır.
    9 ...
  2. 10.
  3. yaşasaydı akp'den milletvekili adayı olurdu. allah rahmet eylesin...
    11 ...
  4. 3.
  5. vakti zamaninda köprü hisseleri halka arz edileceği vakit ''bana bir danissaydiniz'' diye tatlı tatlı özal'la matrak gecen, dolandiriciliga verdiği akli ilime irfana verse idi sayili bilim adami olacak olan duayen tokatci.

    (bkz: iste idi atom muhendisi bile olurdu)
    6 ...
  6. 2.
  7. sanırım buyukadayı da satmı$ olan adam..onunde saygıyla egiliyorum.
    4 ...
  8. 20.
  9. "benim dolandırdığım insanlar dolandırıcıydı aslında. yani bana yaklaşma sebepleri beni dolandırmaktı. on tane bilezikle geliyorum adamın önüne akşam vakti. kuyumcunun kapısındayız. ve dükkân kapalı. karımın hastalığını anlatıyorum, acilen bilezikleri bozdurmam gerektiğini, o an nöbetçi eczaneye gidip hastaneden istedikleri ilaçları almamın şart olduğunu söylüyorum falan. hakiki olsalar bileziklerin fiyatı bin lira. diyorum ki 300 liraya ihtiyacım var. paranın gerisi umurumda değil, yeter ki karım ameliyat masasında kalmasın... adam sabah kuyumcuya gidip bilezikleri bin liraya bozdurabileceğini ve birkaç saat içinde havadan 700 lira kazanacağını düşünüyor. o arada benim ayakçım da ortaya çıkıyor ve o almak istiyor bilezikleri. telaşlanıyor adam kazanç imkânı kaybolacak diye. 300 lirayı verip alıyor bilezikleri, be de kayboluyorum ortalıktan. adam ertesi sabah kuyumcuya gidip de bileziklerin sahte olduğunu öğrenince, dolandırıldım, diye karakola gidiyor. ben aranıyorum. demiyorlar ki ona, be adam 1000 liralık bileziği 300 liraya almayı düşünürken aklında ne vardı, diye. gayet açık ki, beni dolandırmayı planlamıştı. ben hayatım boyunca beni dolandırmaya kalkışmamış tek bir kişiyi dolandırmadım."
    5 ...
  10. 15.
  11. 25.
  12. 1962 yılında kaldığı cezaevinde
    “alın teri ile yaşamak” isimli konferans veren,
    Ünlü dolandırıcı “SÜLÜN OSMAN”IN”
    Mahkeme savunması;

    "Benim Dolandırdığım insanlar Dolandırıcıydı Aslında.
    Yani Bana Yaklaşma Sebepleri Beni Dolandırmaktı.
    On Tane Bilezikle Geliyorum Adamın Önüne Akşam Vakti.
    Kuyumcunun Kapısındayız.
    Ve Dükkân Kapalı.
    Karımın Hastalığını Anlatıyorum,
    Acilen Bilezikleri Bozdurmam Gerektiğini,
    O An Nöbetçi Eczaneye Gidip Hastaneden istedikleri ilaçları Almamın Şart Olduğunu Söylüyorum Falan. Hakiki Olsalar Bileziklerin Fiyatı Bin Lira.
    Diyorum Ki 300 Liraya ihtiyacım Var. Paranın Gerisi Umurumda Değil,
    Yeter Ki Karım Ameliyat Masasında Kalmasın...
    Adam Sabah Kuyumcuya Gidip Bilezikleri Bin Liraya Bozdurabileceğini Ve Birkaç Saat içinde Havadan 700 Lira Kazanacağını Düşünüyor.
    O Arada Benim Ayakçım Da Ortaya Çıkıyor Ve O Almak istiyor Bilezikleri. Telaşlanıyor Adam Kazanç imkânı Kaybolacak Diye.
    300 Lirayı Verip Alıyor Bilezikleri,
    Ben De Kayboluyorum Ortalıktan. Adam Ertesi Sabah Kuyumcuya Gidip De Bileziklerin Sahte Olduğumu Öğrenince, Dolandırıldım, Diye Karakola Gidiyor.
    Ben Aranıyorum.
    Demiyorlar Ki Ona,
    Be Adam 1000 Liralık Bileziği 300 Liraya Almayı Düşünürken Aklında Ne Vardı, Diye.
    Gayet Açık Ki, Beni Dolandırmayı Planlamıştı.
    Ben Hayatım Boyunca Beni Dolandırmaya Kalkışmamış Tek Bir Kişiyi Dolandırmadım."
    4 ...
  13. 4.
  14. --spoiler--
    Asıl ismi Osman Ziya Sülün nam-ı değer Dolap Osman. (Sülün Osman)

    Her türlü film-fırıldaklık var onda, "istanbul'un denizi de, kerizi de bitmez" sözü onunla şekil bulmuş. Taksim meydanında bulunan saati oradaki bir vatandaşa sattığı için ismi saatçi Osman olarak da anılır.

    Tam dümencidir, Galata köprüsü'nden tramvaylara, şehir hatları vapurlarından, saat kulelerine kadar istanbul'da kamuya ait satmadığı yer kalmadı.

    Anadolu'dan istanbul'a göçün olduğu yıllarda, memleketindeki varını yoğunu satıp istanbul'a gelen saf ve temiz Anadolu insanını kandırıp elindeki avucundaki her şeyi alan bir tip.

    Bir rivayete göre Galata köprüsünü bir köylüye 250 liraya satmak istiyor. Köylü "250 bozukluğum yok 750 var üstünü verirsen köprüyü alırım" der. Kazanacağı 250 liranın sevinciyle daha 750 liranın tedavüle çıkmadığını unutan Osman, sahte 750 lirayı alıp 500 lira verir. Adam gittikten sonra paranın sahte olduğunu anlar. Dolandırmak isterken dolandırılan Osman kahrından öldü denilir.
    --spoiler--

    http://www.nettavir.com/m...r.asp?id=259&yazid=16

    yücel çoşkun
    3 ...
  15. 16.
  16. 12.
  17. kendisinden daha dolandırıcı olanları dolandırmayı düstur edinmişti eylemlerinde. mesaj kaygısı taşırdı. para değildi onun gözbebeği, verdiği dersti. her kim kısa yoldan para kazanmak için sülün'ün yanına yaklaştıysa aldı onların paçasını aşağıya zira hakketmişti onlar bunu.
    4 ...
© 2025 uludağ sözlük