Kadıköyde, Beşiktaşta, Otogarda, Beyazıtta, kısaca istanbulun heryerinde başınıza gelebilecek bir olaydır. Önce elinde karton bir kutu olan biri "bir dakikanızı alabilir miyim?" diye yanınıza yaklaşır. işte bu an (bkz: aha da sıçtık) denilecek andır. Çünkü bu kişi seyyar bir çakma parfüm satıcısıdır ve dakikada 25 yalan söyleme kapasitesine sahiptir. Konuşmasıyla sizi öyle bir baskı altına alır ve etkiler ki ne yapar eder size o çakma Lacoste parfümü satmayı başarır. Özellikle tipinize göre fiyat söyler ve de indirim yapmayı da ihmal etmez. Kimine 80, kimine 40, kimine (bkz: hchngr) ise 12 tl fiyat söyler ve parfümün yanında Hugo Boss marka parfüm (bkz: oğum bunun içinde tütün kolonyası var lan) hediye etmeyi de ihmal etmez..
ciddi bir şekilde "pardon beyler bi şey soracaktım da, bi bakar mısınız, hemen iki saniye" derler.
(tabii ilk tahmin edemezsiniz satıcı olduklarını)
sonra sakince ve çok yavaş bir şekilde eğilerek "bakın yurt dışından yeni parfümler geldi. orijinal. mağazada 50 liraya bulamazsınız bak."
hiç bi tepki vermeyip almak istemeyen bi mimik içinde bulunsanız da hemen valizden bi parfüm çıkartıp;
bak bunu 22 liraya satıyoruz. ama size 7 lira olur. öğrencilersiniz belli. ihtiyacınız var.
??!'^^%&
- yok abi sağolun almayalım biz.
+ ama gençler bulmazsınız bak bundan bidaha.
- yok abi. biz parfüm kullanmayız yha.
+ ama bi deneseydiniz bak.
içses: lan bi siktir git ya.
satıcı içses: hay mına goyim. siktirin gidin lan piçler. bunlar da almadı iyimi.
ekseriyetle sattıkları parfümler de istiklal caddesin de kapanan br mağaza'nın ürünü olurlar. yani hiç kaliteden taviz yoktur, ama pazarlığa 200 tl den başlayıp 10 tl ye bırakanı görülmüştür.