Başlığı görünce özlediğimi farkettiğim tontiş siyasetçi ve devlet adamı. Türkiye'de ağır saniyinin babasıdır. Lakabı da zaten babadır. Demirel dair hafızamda ki ilk anı sanırım bi açılış sırasında vatandaşın biri tarafından şapkasının hacılanmasıdır. Şapkayı kaptırmamak için verdiği mücadele hala gözümün önünde ve kaptırmamıştırda. Aynı hareket malum şahsa yapılsa en iyi ihtimalle yapanın götüne jop sokarlar. Gerçi bu koruma ordusunu süpermen bile aşamaz o da ayrı bir konu.
Ülkenin başına gelmiş en kaypak ve boş siyasetçilerinden biridir. Asker otur deyince oturur, kalk deyince kalkar, sopa atınca koşup ağzıyla alıp getirirdi.
duruşu demokrat ve barışçıl olan, türkiyenin en iyi sivil cumhurbaşkanıdır. (cumhurbaşkanlığı ile gençliğindeki hatalarını bir ölçüde affettirebilmiştir.)
ecevit'in arkasında yürürken ayakkabısına basmıştım kazara... gelelim süleyman demirel'e...
(3 üniversite girdim bıraktım ben...sallıyo denmesin... artisliğini de yapmıyorum... bildiğin lise mezunuyum şu halimle neyse)
akay caddesinde polis çocuklarının kaldığı bir yurt vardı, ankara'da...
odtü'deyim... kendi çapında dev-gençli. hemen bir kaç bina aşağıda da dyp genel merkezi. ulan birgün baktım kalabalık... demirel ordaymış. girdim içeri oturdum bi yere dinliyorum. ancak adamda harbi dehşet hafıza varmış onu gördüm. bilmem ne zaman nereye gitmiş kimle tanışmış adını hatırlıyo falan.
neyse giriş katı salonun 2 kapısı var. toplantı bitti.
ulan herkes çıkarken salonun yerleşimininden dolayı demirel'in önünden geçiyo, geçerken de elini öpüyo falan... ee ben de girdim sıraya dışarı çıkiim diye... geçerken ben de öptüm elini sürü psikolojisi.
yurda döndüm bizim tayfadan yemediğim laf kalmadı demirel'in elini öptüm diye... ne oportonistliğim kaldı ne lumpenliğim.
Dün dündür bugün bugündür sözünün sahibi ayrıca başkanlık sistemini türkiyede konuşulmasını sağlayan kişilerden o zaman ilk karşı çıkan kişide rtedir tabi yersen.