eğer yüksek lisans yaparsam baba tarafında hem en tahsilli, hem de ilk yüksek lisans yapmış olacağımdır ayrıca üniversiteyi ilk bitiren de ben olacağımdır. (bkz: ilk torun olmak)
yüksek lisans yaparsam olacağım durumdur. ailenin %70'i üniversite mezunu ama kimsenin aklına yüksek yapmak gelmemiş herkes erkenden iş hayatına atılmış.
başlı başına bir derttir. o benimdir üstelik, çoğunluğunun marangoz ve tezgahtar olduğu ve hiç sevmediğim bir sülaleye mensup olmak zordur. (bkz: ben bu yazıyı sülaleme yazdım)
ygs'ye giricek olan sizin peşinizdedir, kpss'ye girecek olanlara sadece 1 gün olan izninizde ders anlatırsınız, ev dershaneye döner, her gelende ya kız arkadaşını ya da kankilerinden birini getirince ev, topkapı edirnekapı minibüs hattına döner.
havuz probleminde -şimdi kalktı sanırsam- musluğu açamayan piçler yanınıza yanaşır, anneler ya da babalar sizi görmeyedursun, çocukların sordukları sorulara cevapları hazırdır.
--spoiler--
cesarettin abin burda oğlum sor ona o bilir
--spoiler--
gibi. birde sosyal baskı sebebidir, ne maaş alıyon, sigorta var mı, kariyer imkanı sağlıyolar mı gibi soruların muhatabısınızdır. kötüdür.
efendim tabii ki ben değilim ancak ne kadar sükseli bir şey olduğunu anlayabiliyorum. sülale içindeki karmanız yüzbinlerde dolaşır bir nevi.
- bu da bizim oğlan. amerika'dan dün geldi. master yaptı oralarda.
ama insan bu durumda kendini bir halt zanneder. bu yüzden de zararlıdır.
zor durumlarda hangi konu olursa olsun danışılan kişi olmaktır.