sözün yurtluğu

entry1 galeri0
    2.
  1. bir ahmet oktay şiiridir.

    "Ne yazıyorsun?" diye soruyor
    geçen günkü çocuk: usulca
    açmış bir haşhaş çiçeği
    çitin yanında. Öğle sonunun
    dinginliğinde yankılanıyor
    soru. Yaşam böyle apansız
    kuşatıyor Sözü: daha yolunu
    sorarken yele, kerteriz ararken
    geri dönmek için. Çünkü bir yurt
    gereksinir söz de: unutulmak
    ve yeniden bulunmak üzre. Yazgı bu!
    Kovulmuş ve yargılanmış adına
    konuşana ne mutlu. Dönecek olan
    odur çiçekler içinde; tutuşmuş
    ardında yabanıl gece.
    Ey kokuya işleyen yazı! Gölgeye
    açtığın remilde görünce kendi
    suretini, vaktindir bil:
    konuşulacaktır zamana karşı.
    Sevgili çocuk! Gün
    geldiyse şükürler olsun; kaç
    ton kalay eritildi; göğsünden
    bir düğme açtırmak için
    kilitler ermişinin. Bir kitap
    bu: belki de senin yazacağın: içinde
    titreyip dururken binlerce kandil.
    Ey kokuya işleyen yazı! Gölgeye
    işleyen yazı! Reddedildin
    ve kabul edildin: Korktu Davud Tai
    gecenin açıkladığından ve günün
    sakladığından; el yazmalarını
    suya attı. Su soldu
    ve kum çatladı. Ama Gazalî ey çocuk
    öldü çölü soluyarak ve göğsünde
    Buharî'nin kor kesilmiş kitabı.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük