Türkiye'nin ortalama IQ'sunu 94 belirlemiş çalışma baz alındığı takdirde en yüksek zekâ seviyesine ait bölgeyi y. 98 puanla Batı Marmara, en düşük seviyeye sahip bölgeyi ise y. 86 puanla Güneydoğu Anadolu oluşturmaktadır.
insan davranışında bir toplumun zeka seviyesinin (hangi zeka, akademik zeka mı sosyal zeka mı?) ortalaması hakkında konuşmak, genelleme yapmak...
bu durum ya cehalet ya aptallık yansımasıdır.
nöron, snaps, sinaptik aralıklar, nötrotransmitter, beslenme, çevre, aile, toplum, eğitim ve öğretim, genetik bağ, iletişim vb durumlara ve bunların ortaya çıkardığı flynn etkisine değinmeye gerek yok.
tüm bu etmenlere ek olarak insan davranışını etkileyen biçimlendiren ise bir arada yaşama sorumluluğu, ahlak ve etik kurallar, insan olma -birey olma billinci, sosyal mutabatın oluşturduğu yasalar yasa koyucular yasa denetçileridir.
örn: bu ülke de 50.000 tane einstein çıksa ve bu 50.000 einstein dünya futbol şampiyonasında finali oynayan türkiye'nin maçına seyirci olsa...
benim gibi geri zekalı cahil 50.000 kişi de aynı stadyum da olsa maçı izlese inanın bu 50.000 einstein ile 50.000 geri zekalının bir arada maç izlediğinde ki davranışlarına bakıp (kaybettiğinde üzüntü, haksız kararlarda tepki, yapılan kasti faul hakemin tarafsız olmasında kızgınlık vb) bun topluluğun davranışı tepkileri fix olacaktır.
grup davranışında insan zekası düşer.
zeka seviyesi yüksek çok iyi, zeka seviyesi düşük çok kötü genellemesi, yüksek zekayı bir övünç gurur kaynağı yapmak ise dangalaklıktan başka bir şey değildir.
insanlığa en büyük kötülük yapan einstein ve nobel desem haksız sayımam, bu insanların araştırmaları insanlık yararına mı yapıldı sanıyorsunuz?
idareci gücün eline en büyük ölümcül gücü vermek tek amaçlarıydı.
örn: seri katiller, caniler, dolandırıcılar başta olmak üzere insanlığın sonunu getirecek biyolojik nükleer yenilikler araştırmalar silahlar, insanları modern köle yapan ekonomik sistemler rejimler ideolojiler vs düşünülürse; bu duruma imza atanlar geri zekalı mı sanılıyor?
2. dünya savaşından kalma bir resim vardı, nazi - ss subayı elinde silah ile bekliyor.
az sonra kurşuna dizilip ölecek olan mahkumlar da mezarını kazıyor.
işte zeki insan elinde silah olan nazi-ss subayı, mezarını kazan da zeki olmayan.
amk sığırı "nasıl olsa beni öldüreceksin, mezarımı da sen kaz" desene. hiç olmazsa kötülüğe karşı son görevini yap. kışın buz tutmuş toprağı veya yazın sıcağında sert toprağı sen neden kazıyorsun da bu çileyi eziyeti yükleniyorsun?
zeka veya para ya da güç bunlar önemli değil, nasıl kullandığınız önemli.
21 yy aptallığın yüzyılı olacak.
grup halinde olan bir insan yapısına (örn: uludağ sözlük) dahil olan bireylerin bu grup oluşum içinde kalmak-yer etmek istiyorsa zeka seviyeleri (isteyerek veya istemeyerek) debilite seviyesine (zekanın alt seviyelerinden biri) iner-düşer.
debilite normal bir zeka seviyesinde değildir.
debilite de insanın davranışının önceliğinde arzu istek ihtiyaç vb (buna din kimlik ideolojik etkenler de dahil) kapsamında olup bu beklentileri elde edecek katkıyı yapan olguya (bu olgu kişi, din, rejim, ideoloji vs ne olursa olsun) düşünmeden sorgulamadan itaat eder ve tek doğru gerçek olarak onun peşinden gider.
debilite seviyesinde zekası olanlar kurulu sisteme işleyen kurallara körü körüne bağlı insanlardır. sistem kural onların sorgulama alanı değildir.
akıl mantık ile değil de idol olarak gördüğü insan yapı düşüncesi ile bir karara varırlar ve idol olarak gördüklerinden bir tepki görüş çıkmaz ise nötr kalırlar.
yöntemler ve uygulamalar dışında bir yol asla kabul etmezler düşünmezler.
impulsiyonlarını (iç güdüsel dürtülerini) kontrol altına alamazlar ki bunda kazanç-kayıp muhakemesi yapamama, buna neden ise yeter zeka akıl yetersiliği olmaması yatar.
başka etmen gerçeklere karşı durur ve dahil olduğu yapıda tüm gerçeklere negativis bir durumda adeta waksy flestibiliteyi tercih eder.
