Fikirlerinizi sunarken kimsenin sizin hakkınızda bir yargıya, önyargıya sahip olmaması. Sadece düşüncelerinizle var olmak. Dış dünyada önce görüntüsüyle var olmak zorunda olan biri burada sadece iç dünyasıyla var olabilir ve diğer insanların iç dünyalarına, bilinçaltlarına, kafalarının içinde gizli saklı kalmış düşüncelere, haykırmak isteyip sustuğu tüm cümlelere şahit olabilir.
internetteki her mecrada olduğu gibi uludağ sözlükte de, zıtlaştığınız bir yazarla aranızda 20 30 yaş olan sizi gerçekte görse pompalıyı kıçınıza sokup ateş edebilecek birine gönül rahatalığıyla sövüp sayabilmenizdir.
Not: bende bunu yapacak bir potansiyel sezmediniz umarım.
Pek çok hayattan kesitlere şahit olmak, hayatın boyunca hiç tanımayacağın bir insanın çok derin bir acısını, çok mutlu bir anını ya da en sevdiği anısını okuyup ona ortak olmak.
kafa dağıtmaya çok yardımcı oluyor. makaranı da yapıyorsun, ciddi yazılar da görüyorsun. uzun zaman sonra sözlüğe bakan birisi olarak hoşuma gidiyor diyebilirim.
Duygusal ve iyiniyet elçisi gibi görünen bazı puşt ve sırtlan tipli ipnelerin her fırsatını bulduğunda ideolojik fikirlerinin ardığına sığınarak osmanlıya dil uzatmasına şahit olmak. en güzel yanı bu işte.
kim olduklarını bilmeden insanları kendi yazdıkları ile çözümlemeye çalışıyorsunuz, bir entry'e tüm gününüzü anlatıyor, derde derman bulan yazarlarla tanışıyorsunuz.
sözlüğün en güzel yanı, samimi olması,
ne ekşi gibi eleştiri üzerine kurulu, ne de inci gibi yadi sk linkleri üzerine.