TIRt nasihatlerdir. Oğlum gidin çocuk büyütün, afedersiniz bir kıl öbeğiniz pişmaniye gibi olmuş bir de burada çoluğa çocuğa şekil yapıyorsunuz! Bu çocukları ezdirmem oğlum size, ezdirmem lan!
becerebiliyorsanız 35 yaşı geçmemeye çalışın tavsiyesidir. nasıl yaparsınız ne yaparsınız bilmem.
yok lan geçince bir şey olmuyor 10 sene önce 15 sene önce ne neyse her şey aynı devam ediyor ama eş dost akraba sana dayı/emmi/ağır abi sıfatı ile bakmaya başlıyor o fena. biraz munzurluk yapayım desen hazır cevap olsan bir iki laf soksan ( 10 sene önceki gibi falan mesela ) gözleriyle böyle "ba ba ba sömek kafalıya ba kaç yaşına geldi hala goppeklik peşinde" bakışları atılıyor hissediyorsun..
Ucu bucağı olmayan nasihatler bütünüdür aslında. Neyse kendimce birkaç cümle ile sıralayım.
- Sakın risk almaktan çekinmeyin.
- yabancı dilinizi geliştirebildiğiniz kadar geliştirin ve imkanınız varsa yurt dışına çıkın, ertelemeyin!
- erken yaşlarda iyi kötü demeden iş hayatına atılın. Sonra ileriki yıllarda bu size çok tecrube sağlayacaktır.
- Yalnız yaşamayı öğrenin, yemek yapmayı bilin, aç kalmayın.
ya macera aramadan düzgün bir kız bulun sevin, sevilin evlenin. ya da düzgün birini aramayın hiç evlenmeyecekmiş gibi takılın ama ortasında takılıp hem onu hem onu istiyorum demeyin.
Bak güzel kardeşim.
Hayatımın yaklaşık 20 yılını insanları memnun etmek için, onaylarını almak için, istedikleri kişi olmak için geçirdim.
isteseydim yapmayabilirdim.
Fakat bu insanlar, o zamanlar pat diye hayır diyebileceğim kişiler değildi. Şekillendirdikleri ben, yada şekillendirmeye çalıştıkları ben onlar için çok önemli idi. Bunu görmeleri lazımdı.
Öyle ki saplantı yaptıkları ben olmaya çalışırken ne kadar zorlandığımı asla görmüyorlardı.
Gençliğinde verdiği enerji ile canla başla sevdiğim, daha doğrusu beni sevdiğini söyleyen insanların beni yiyip bitirmesine dayanmaya çalışıyordum.
Sonuçta ne onların istediği gibi biri olabildim, ne istediğim yolu çizebildim hiç Bi halt olamadığım, hayatımdan akıp giden koskoca 20 yıl.
Yani diyeceğim dostlar. izin vermeyin. Hayatınız size ait ve kimseye borçlu felan değilsiniz. Kimsenin sizi kalıplara sokmasına izin vermeyin. Kimsenin size ne yapacağınızı söylemesine izin vermeyin.
Kırmızı çizgileriniz olsun. Öyle herkes, herşeyi söyleyemesin. Kendinize yol haritası çizin ve kararlılıkla ilerleyin. Ne yaparsanız yapın, nasıl olsa yanlış yapacaksınız.
Düşeceksiniz olum düşeceksiniz.
Bunu da öğrenmeniz gerek ve bu madem olacak en azından kendi seçimleriniz yüzünden olsun. Madem düşeceksiniz, düşeceğiniz yükseklik Kendi belirlediğiniz yükseklik olsun.
Zira başka türlü ne "yapmamanız" gerektiğini öğrenemeyeceksiniz.
Karşınızda ki kişiye her kim olursa olsun sizinde insan olduğunuzun, duygularınızın olduğunun, sizinde kırabilir olduğunuzun farkında olmasını sağlayın. O sebepten diyorum kırmızı çizgileriniz olsun diye.
Kalbinizin sesini dinleyin.
Bakın bu şu demek değildir. Burnunuzun dikine gidin.
Hayır!
Elbette fikir alın, elbette istişare edin, elbette akıl danışın lakin,
Doğru insanlarla konuşmasını bilin.
Evli olayan birinden evlilik konusunda fikir almayın, konuşmasına izin vermeyin. Çocuğu olmayan birinden annelik babalık dersi almayın. Araç kullanmasını bilmeyen birini yanınıza oturtup direksiyona geçmeyin.
Doğru zamanda, doğru hamleler yapmasını bilin. Sabırlı olun. Sakin olun. Gözlemleyin.
Hayatınızdaki herşey için önem sırası belirleyin.
Ne sebepten olursa olsun kimsenin canını yakmamanız gerektiğini bilin.
Bizim yansa bilemi?
Evet senin yansa bile. Çünkü kin, ancak daha fazla kin doğurur.
iyiliğinde bulaşıcı olduğunu bilin, tıpkı kötülük gibi.
Birilerine iyilik yapma kriterleriniz illa eş, dost akraba sıralaması olmasın.
iyilik yapmak sizi rahatlatır. Her fırsatta iyilik yapmak isteyin ve yapın. Bu ruhunuzu zinde tutar ve sizi asla bir salak yapmaz.
Hayatın çok kısa olduğunu bilin. Asla daha vaktim var demeyin.
Çünkü Yok.
Gerçekten yok. Ertelemeyin, geç kalmayın zamanı geldiğinde tam orada olun.
Dişlerinizi fırçalayın, karşıdan karşıya geçerken dikkatli olun, direksiyonda olun yada olmayın yol vermesini bilin.
Bide kış geliyor havalara aldanmayın üstünüzü örtün.
Saygılar, sevgiler...
Bir dost.
Önceliğin kendini mutlu etmek olsun. Ayrıca sevgiden daha önemli şeyler var ki o şeyler sevgiyi doğuruyor. Dolayısı ile sevgiden ziyade iletişime saygıya güvene önem ver ki sevgi de peşinde gelsin ve artsın. Sevilmeyi sevmeyi amaç edinme o zaman zaten sonuç eline gelecektir.
seni seveni sev. macera arama. seni seveni bulduysan bırakma. beynimi sikeyim yaptım bir hata siz yapmayın bari. şans bir kere geliyor. ikinci şans yok.