80'li yıllarda evler ekseriyetle 2+1 idi.
bizim ev her nasılsa 3+1'di. laz müteahhitler genelde 2+1 yapıyordu, 3+1'e kafaları basmıyordu sanırım, ama bizim ev 3+1'di.
işte bu 3+1 evimizde hayvan gibi bir de salon vardı, salonu da 2 parçaya bölmüştük ahşap bir kapıyla, buna da salon salomanje deniliyordu.
yani şimdi şehirlerde yaşayan, osmanlı tuğralı dublo'ya binen çomarişkolar köylerinde tezek yakarken biz salon salomanje lüküs apartmanda oturuyorduk.
işte böyle bir yaşam sürerken, yılbaşı gecelerinde illa ki ya teyzemler, ya amcamlar bize gelirdi.
dedem ve babannem zaten olmazsa olmazlar.
hal böyle olunca da o hayvan gibi salonu ikiye bölen salon salomanje kapısı açılır, maracana stadı büyüklüğünde bir salonda yılbaşı kutlanırdı.
salonun o sadece yılbaşında açılan bölümünde işte bu vezüv gaz yağı sobası vardı.
ilk yakınca buram buram evin içi gazyağı kokardı, lakin yandıktan bir süre sonra alışır kokuyu duymaz olurduk.
işte o kokuyu duyunca yılbaşının geldiğini anlardık resmen.
bu yüzden de yılbaşı sobası adını koymuştum ben bu vezüv'e.
tabi bizimkiler de bu sıfatı beğenmiş olacaklar ki, sobanın adı yılbaşı sobası olarak kaldı...
lakin bu sobaların verimi odun/kömür sobaları gibi değildi.
yani fevkalade ısıtmazdı, sıcaklığı kırardı sadece.
o zamanlar gaz yağı da ucuzdu gerçi. tıpkı benzinin, mazotun ucuz olduğu gibi.
bu kadar lüks, bu kadar teknoloji yoktu ama ortamlar sıcaktı işte...
hayırlı nostaljiler.
https://galeri.uludagsozluk.com/r/1438009/+
3 sene önce çok sevdigim bi arkadaşımla beraber çekmiş oldugum foto. Şimdi taşındılar. Kilometreler yüzünden Çok nadir görüşüyoruz.
Yıl 1985 falan olmasi lazım, yer bursa küçükbalikli daki evin çatısı.
Arkada görünen o yeşilliklerden geriye birşey kalmadi. Simdilerde yerlerinde fabrika var, tabi yıllar içinde benim kafadada saç kalmadi. Çocukluk gibisi yok be.