kendim gibi çirkin insanları tespit edip üremelerini yasalarla engelleyeceğim.( başa geçersem) çirkin olup da çocuk yapmayana para, güzel-yakışıklı çiftin daha çok çocuk yapması için de teşvik edeceğim. ya da çok sert bir yöntemle: bütün çirkinleri kısırlaştıracağım. onların yokluğunda nüfus, ekonomik dengenin korunmasına yetecek kadar artsın diye de en az üç çocuk yaptıracağım güzel çiftlere.( yasalar, ağır cezalar yoluyla sağlayacağım bunu)
ancak şunu da düşündüm, nüfus üzerinde birden bu kadar sert oynama yapınca, güzel çiftlerin güzel çocukları ekonomik olarak güçlük çekecek ve güzelliklerine gereken önemi veremeyecekler. işte bu yüzden bu projeye girişmeden önce, çirkinleri kamplara alıp ağır çalışma şartları içerisinde, üremeden, ölene kadar çalıştırarak sermaye birikimi sağlamayı ve türümüzü ıslah edene kadar bu birikimden harcamayı düşünüyorum.
sonra bu uygulamaların kazandırdığı büyük kazanımlar diğer ülkelerin de ilgisini çekecek ve aynı sistemi onlar da uygulayacak. böylece, gerçekten insanca bir dünyada yaşayabileceğiz. türümüze büyük hakaret olan çirkinlik (( yani maymuna gizli bir bağlılık, eksik evrim( evrim teorisine inanmıyorum bu arada) )) ortadan kalkacak ve insanlar iki yüzlülük yapmak zorunda kalmayacaklar. iki çirkin birbirini seviyormuş gibi yapmayacak, zira ikisi de biliyor ki erişebilecek olsalar ikisinin de bilinçaltında ideal bir güzellik, estetik, aşk yatar. böyle iki yüzlü ve adi bir dünya çok acınası ve iki çiftin birleşmesi hayvanca ve iğreti...
Başbakan'ın çılgın projesiyle, Türkiye'nin en büyük problemi de çözüldüğüne göre artık gönül rahatlığıyla AKP'ye oy verebilirim. bu da benim çılgın projem.
1- istanbul boğazını tamamen doldurarak köprü trafiğini bitireceğim. hemde oldukça fazla bir alanı da iskana açmış olacağım.
2- samsun la hatay arasına yeni bir kanal açacağım üzerine de yalnızca 1 köprü yapacağım böylece oradaki vatandaşlarımız da köprü trafiğini yaşamış olcaklar.
3- rusya, brezilya, ve venezuella gibi ülkelerle nüfus mübadalesi yapacağım böylece ülkemizin ihtiyaç duyduğu kalifiye güzel kız ihtiyacını karşılayacağım.
4- devam edecek...
üniversiteyi bitirdikten sonra karavana atlayıp dünya turuna çıkmak.***. hayalleri olmasa insan ne ki zaten. aslında daha çılgınca olanı bugün çantamı toplayıp yola çıkmak, okulu falan sallayıp sadece hayatımı yaşamak. orada burada kısa süreli saçma işler yaparak para kazanmak zorunda kalmak ama gerçekten yaşamak, öyle yarış atı gibi sınavlara koşturarak değil. belki yarın ölürüm kim bilir? neden çalışarak geleceğe yatırım yaparken bugünümü kaybediyorum. hem de en güzel günlerimi.. oysa insan hayattan çok daha fazla ders alıyor, kendini geliştirmek için de bir öğretmene gerek yok istiyorsan her halde yaparsın. ispanyolca öğrenirdim, italyanca, portekizce, fince. benim matematikle falan derdim yok ki. dans etmeyi öğrenirdim, flamenko, salsa.. o buz gibi havasına rağmen norveç, isveç, finlandiya gibi ülkelere gider konser peşinde koşturur boynum kırılacak gibi hissedene kadar headbang yapardım. bir de motorum olsa off hayat ne güzel olurdu. sonra yine rio'ya gider ısınırdım, güneş iyidir ne de olsa. sonra yine, yine başka ülkelere başka bir müziğin içine doğru gitmek için atlardım karanavıma. her şeyden yorulduğumda bir arabaya atlar rüzgardan gözlerim çıkıp gidecekmiş gibi hissedene kadar hız yapar, bir yere çarpar ölürdüm. hem de çok mutlu, yaşamış biri olarak ölürdüm.