gece 2de uykudan uyanip evde kimsenin olmadigini farketmemdi. meger herkes agir hasta olan dedemin yanina gitmis fenalastigi icin. o günde vefat etmisti dedem. asla ama asla unutamayacagim bir olay. hatirladikca hüzünlendirir.
kendi kendine açılan radyodur.
şöyle ki yalnız yaşayan moonlighter dandik pilli bir radyoya sahiptir. misafirlerini geçirip uyuyakaldığı bir akşam çalmaya başlayan radyo ile yüreğin ağza geldiği o an. kalkılıp kapatılmıştır bir cesaret fakat bir süre sonra tekrar çalmaya başlayan radyo ile adrenalin tavan yapmıştır. işin ilginci çalan şarkı ise ankara havası. ertesi gün farkedilmiştir ki meğer erteleme düşmesine basılıp durulmuştur ama ne fayda, ömürden ömür gitmiş, sabaha kadar göz kırpılmamıştır bir kere.
not: evden sadece radyo değil bir takım elektronikler de beraberinde atılmıştır evet.
geçen gün tam bu saatlerde çay doldurmaya kalkayım derken bir de baktım yerde beyaz bir böcek var. korktum ve hemen içeriden maşrafayı getirip içine tekmeleyip atıp öldürmeden pencereden attım. sakin bir sabaha merhaba dedim.