bütün kötülükleri felaketleri üzerime çekebiliyorum, insanlar gece yatağına mutlu huzurlu giriyorsa benim sayemde istanbul un mutluluğu için kendimi feda ediyorum sözlük. ***
dilimi burnuma değdirebiliyorum. bir işe de yaramıyor. ha bir de sırtımın her noktasına elleyebiliyorum. sırtımı kaşı mevzusunu hiç yaşamadım yani. ne kadar güzel değil mi?
karşımdaki insana aklımdan geçirdiğim bir şeyi yaptırabiliyorum. yalnız bu o öyle ayılıp bayılıncak bi şey değil. o yüzden asla kendimi kanıtlamaya gitmedim. sadece bir tesadüf olmadığını anlayacak kadar tekrar ettiğini görünce korktum ve bu durumu yok sayarak yaşantımı sürdürüyorum. yani hala da emin değilim. olmak da istemiyorum.
burnumu karıştırıp, içindekini una bulayıp, sonra galeta ununa sürüp, yumurtaya bandırıp, tavada kızartıp, servis edebiliyorum. 2 kere unlayınca mikrobu ölüyor.
Kimse inanmasa da( deli derler diye anlatmadığımdan bilennkimse yok haliyle inanacak kimse de yok ) bazen olacak şeyleri hissediyorum. Tahmin gibi değil sözlük anliyor musun?
ayaklarımla kimyasal silah üretiyorum. ayakkabılarımı çıkarınca millet kaçacak yer arıyor. hele çorapları da çıkarırsam mahalleli mahalleyi terk ediyor düşünün yani. ***
-bir anda tespit sicip ortamdaki romantikli bitirebilmek...
Ornek 1:
kiz: aa yildizlara bak ne guzeller
BoH: Onlar aslinda devas nukleer santraller, biliyor musun?
Ornek 2:
Kiz: Aaaa ne guzel kelebeg bak...
BoH: o bildigin kanatli tirtil, bocuk lan o...
Ornek 3:
Kiz: Neden dans etmiyorsun...
BoH: bu rezalet ritm * esliginde gotumu sallamak icimi acmiyor, bos geliyor. Var mi dans etmem icin mantikli bir sebep?