sözlükçülerden masallar

entry1 galeri0
    1.
  1. öncelikle:sözlükçülerin yazmış oldukları masallardır.fazlasıyla saçma bir örneği:

    mal kızın masalı ya da saçmalama hakkının sınırsız kullanılmış hali. +13 öğeler içerir.
    uyarı: bu masalda geçen kişi ve ya kişilerin gerçekle hiç bir alakası yoktur, sıkılınca bırakın okumayı çünkü tamamen kıçımdan uydurdum.

    evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, cinler cirit oynarken eski hamam içinde, ben ninemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken, bir varmış bir yokmuş.
    çoooook çooook uzak bir ülkede bir kız yaşarmış. bu kız bildiğin manyakmış.
    yaşından beklenmeyecek hareketler yaparmış, toplum içinde nasıl davranacağını bilemezmiş. kunduzlarla akşam çayı içer, kedilerle tavla oynarmış...
    ailesi pek dertliymiş... zira kızlarının evlenme yaşı gelmiş de geçiyormuş.
    ancak bu kız bildiğin manyak olduğu için o güne kadar tek bir isteyeni olmuş; o da işsiz güçsüz bir karınca imiş
    kızı karıncaya versek mi ne yapsak diye düşünmüşlerse de sonra ele güne rezil oluruz korkusuyla vermemişler kızı karıncaya.
    babası düşünmüş taşınmış ve sonunda kısmet bulması kolaylaşsın diye kızını leydilik okuluna yazdırmaya karar vermiş. ancak parası yetmiyormuş.
    bu sebepten dolayı kızını isteyen karınca ya gitmiş: “kızım çok hasta acilen böbreğe ihtiyacı var, böbreği ver kızı götür” demiş.
    saf karınca kızın babasına inanmış, böbreğini vermiş.
    baba da organ mafyasından para alıp kızını leydi okuluna yollamış.
    karınca ise anesteziden asla uyanamamış.
    neyse bizim mal kız düşmüş yollara ama o zamanlar böyle arabadır uçaktır böyle araçlar yokmuş. sihirli halıya binip gidiliyormuş her yere.
    binmiş sihirli halıya deh demiş. mal ya ondan. neyse işte.
    az gitmiş, uz gitmiş, dere tepe düz gitmiş.
    sen de 3 gün ben diyeyim 3 ay sonra leydilik okulunun olduğu uzak diyara varmış.
    okulun kapısının önüne gelince sihirli halısını parketmiş, ama mal olduğundan pek becerememiş iki kişilik park alanı kullanmış.
    bunu da burada bırakalım, gitmiş bir bakmış kapının önünde leblebi tozu satan bir adam! bütün parasıyla leblebi tozu almış yemiş.
    sonra onu okula almamışlar tabi. sihirli halının uzun lambaları açık kaldığından sihri bitmiş. orada kalakalmış bizim salak.
    bu sırada leblebi tozu satan adam paralara binip gitmiş.
    mal kız kapının önüne oturmuş ağlamış ağlamış.
    leydi okulundaki kibar kızlar zaman zaman binanın pencerelerinden kafasına yumurta falan atmışlar.
    o sırada oradan bir adam geçmekteymiş. mal kıza yanaşmış ve “neyin var kızım” demiş
    mal kız olanı biteni anlatmış. adam kızın haline acımış ve : “yavrucuğum benim bir sirkim var oraya temizlikçi arıyordum
    benimle çalışmak ister misin? “ demiş.
    mal kızın yapacak hiç bir şeyi yokmuş bu sebepten teklifi kabul etmiş.
    sihirli halısını dürüp kolunun altına koymuş ve yürümeye başlamış.
    mal kız ve sirk sahibi sirke varmışlar.
    o akşamki gösteri bittiğinde mal kız etrafı temizlemeye başlamış.
    kafasını yukarı kaldırdığında bir bakmış ki adamların üzerinde yürüdüğü halat epeyce kirlenmiş. bunun üzerine mal kız halatı halı yıkama makinasıyla temizlemeye karar vermiş. yukarı çıkmış ve halatın üzerinde bağdaş kurmuş, halı yıkama makinasını yere atmış ve halatı çamaşır suyuyla bir güzel temizlemeye başlamış. mal kızı röntgenlemeye gelen sirk sahibi aşağıdan bakmış ve “oha” demiş.
    mal kız meğerse o kadar da mal değilmiş! onun da bir yeteneği varmış!
    o günden sonra mal kız da sirkte gösterilere çıkmaya başlamış.
    gösterinin adı : halı gibi halat silen gökteki mal kız mış.
    bu kızın numarası o kadar çok beğenilmişki dünya çapında ünlü bir sirk sanatçısı olmuş.
    ancak bir süre sonra sirkte çalışmaktan sıkılmış ve keşke o karıncayla evlenseydim diye düşünmüş.
    karıncanın ölümünden haberi olmayan mal kız sihirli halısına sihir doldurtmuş ve bir çuval parayla baba evine dönmüş.
    babası kızının hikayesini dinlerken önce kızmış ancak paraları görünce gözleri parlamış, kızını affetmiş.
    bu sırada mal kızın yaşı epey ilerlemiş elbet. buna rağmen parası olduğunu duyan bir çok adam onla evlenmek istemiş. lakin mal kız bu taliplerin hiç birini beğenmemiş. kendisini odasına kitlemiş. günlerden bir gün odasının penceresinde salakça bir şarkı söylerken penceresine bir kuş konmuş.
    “aman tanrım!” demiş mal kız, “ne kadar da sirkin sahibine benziyor!”
    o sırada anlamış ki aslında sirkin sahibine aşıkmış. ama sirkin sahibinin hali hazırda zaten 32 tane karısı varmış.
    bu sebepten dolayı mal kız kuşa sormuş:
    -benimlen evlenen mi? çok param var seni darı içinde yaşatırım.
    kuş durur mu yapıştırmış cevabı :
    -neden olmasın??
    mal kızın babası önce paralar gidecek diye kızını vermek istememiş ama mal kız dellenip “evlenmeme izin vermezsen, git kendini çok sevdirmeden” deyince babası anlamış ki en iyisi bu kızdan kurtulmak. “parasına da lanet gelsin kendisine de!” demiş ve kızını kuşla evlendirmiş.
    mal kız ve kuş sonsuza kadar mutlu....
    -the end-
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük