her şeyin aslı bakarak değil görerek anlaşılır. görmesini bilen gözlere hiç bir yer sıkıcı değildir.
proust'un dediği gibi 'Tek gerçek yolculuk; aynı gözlerle yüz değişik ülkeyi dolaşmak değil, aynı ülkeyi yüz değişik gözle görebilmektir.'
öyle oluyor. 6. nesil vardı 7 geldi 6 gitti. sonra 6. nesil 7. nesle bok attı 7. neslin bilmem ne olması.
sonra 8. nesil geldi bu sefer bok atılan 7. nesil 8e aynı şeyi yaptı. yazanlar sadece 7. nesilken onlar da kayboldu ortadan.
şimdi bakın yazanların çoğu 8. nesil. neden?
çünkü nasıl bir ayarlamaysa yeni nesil geldiğinde eski yazarlar sözlükten sıkılıyorlar her gün girmek yerine nadiren girer oluyorlar sözlüğe. feysbuka dönüş yaşıyorlar.
9. nesli bekleyin bak ortalık 9. nesil dolacak nerde o hep yazan 8. nesil diyeceksiniz.
devamlı sol framenin sevişmesi sebebiyle sevişmekten sıkılmak gibi bir şey sanırım. sevişmek gibi tat vermiyor olsa bile sol framde sevişgen başlıklara yazmak zorunda kalmanın can sıkıntısı.
sol frame kadar çok sevişmek isteyen bir kadın hiç olmazsa daha iyi anasini satiyim. inan ki çekilmez bu kadarı. bokunu çıkarmıştır çünkü artık. ve cezbedeci bir özelliği kalmamıştır. zaten hiç bir kadın bu kadar çok seviş/e/mez. ha belki vardır ama ben görmedim. kaldı ki çok sevişmesinden ziyade nasıl seviştiği daha önemli. ama sözlükte seviyeyi hanımlar değil erkekler belirliyor.
sanırım onlarda mastürbatörler.
entry'lerin yüzde seksenin seks, futbol ve sövme üçlüsü üzerinden üretilmeye başlandığı andır. sığ sularda yüzenlerin ön planda kalma çabalarının arttığı andır da denebilir.
TDKna ait bir sözlük ne kadar eğlenceliyse uludağ sözlük'te o kadar eğlenceli olmalıdır. *
ve şunu da eklemekte yarar var eğitici, bilgi içerikli bir kitabı okumak ne kadar sıkıcıysa sözlükte o denli sıkıcıdır.*
(bkz: sözlüğü eğlence aracı olarak görmek)
cahil insanların bir ileri iki geri tarzı yazmalarının vesile olduğu durumdur.
bilgin yoksa fikrin de olmasın kardeşim. biliyorsan konuş, bilmiyorsan sus. bilene de ses çıkarma, hele yaftalama olayına hiç girme.
ama nerde!
espri yapamayan bir ton insanın kendini espri yapıyor zannetmesi.
sol frame'yi kirletmekten başka bir işe yaramıyor. şöyle kaliteli espriler olurdu eskiden şimdi bir ton laf kalabalığı, seviyesizlik (ki espri güzel olursa argo, küfür olması önemli değildir. yeterki güzel olsun, zekice olsun), abazalık.
yok arkadaş yok. hakkatten çok daraldım. hele şimdilerde hilal cebeci başlığını her gördüğümde tonlarca entry girilmiş olması, bu sinirin katsayısını yükseltiyor.
özellikle son zamanlarda laik, kürt, dinci, izmir gibi sözlükte kaşarlanmış kelimelerle açılan başlıklardan ve sözlük yazarlarının kendileriyle ilgili yok nerde okuyorsun, yok kimim hayranısın, yok bilmem ne gibi anket tarzı başlıklardan bunalan yazarın içinde bulunduğu durum.
arkadaşlar itiraf ediyorum sözlükten sıkıldım. yazmaya ara veriyorum. düğün dernek kurmak isteyen kurabilir, üzülen olacağını sanmıyorum. beni özleyen olursa üç defa fikir muhendisi fikri desin gelirim. çocukken beterböcek olmak istedim zaten. en azından böyle tatmin edeyim bari kendimi. hoşça kalın karakapçıklar. bu son evet'im. evet. *