2013 civarı yıllarda hoş zirveler oluyordu. Elit insanlarla tanışıyordun falan. Şimdi şurda yazan beş kişiden dördü daha kendini ifade edemiyor. ben bunla tanışsam ne tanışmasam ne??
Biriyle buluştuk birgün. Bir mekana gidip oturduk, kahve içtik. Birkac yüzeysel laf salatasindan sonra ben intihar edeceğim dedi. Tamam dedim. Sen neden etmiyorsun dedi. Sen neden ediyorsun dedim. Zaten eninde sonunda öleceğiz dedi, ben biraz erkene alıyorum sadece...Neden erkene alıyorsun, yaşa git işte dedim. Saçmalama dedi, haftanın altı günü günde on saat fabrikada dünyanın en aşağılık insanlarıyla beraber hayvan gibi calisiyorum. Sabah sekizde mesai başlıyor, ben altıda uyanıp yola koyuluyorum, aksam altıda bitiyor ve ben ancak sekizde evde olabiliyorum. Bir seyler yiyip hemen uyuyorum, çünkü cok yorgun oluyorum. Ve bunca şeyin karşılığında asgari ücret alıyorum ki o da ancak kira fatura ve bimden yapılan gıda alışverişine gidiyor. Bana hiç para kalmıyor, param olmadığı için de hâliyle yalnızım. Yani senin anlayacağın, çalışmak için yaşıyor, yaşamak için çalışıyorum diyeceğim de, benim ki yaşamak değil, sadece hayatta kalmaya cabalamak. Yani hayatta kalabilmek için hayvan gibi calisiyorum ve artık çok yoruldum...
Çok şaşırmıştım ve söylediği şeyler aşırı mantıklı gelmişti. Daha önce bir yabancıdan boylesi net bir hesaplaşma duymamistim. Konuyu dağıtmak için, hiç mi sevdiğin, seni hayata bağlayacak bir seyler yok dedim. Var ama ne zamanım ne de param var onlarla uğraşmak için dedi. Haklıydı...Üzüldüm senin adına dedim, üzülme sen de öleceksin zaman su gibi akıp gidiyor. Üstelik elli yaşından sonra herşey cok daha tatsız, renksiz ve zor olacak, eşyanın tabiiati bu, beden eskidikçe hayat daha da boktanlasiyor dedi. Eğer kendini saglama alacak birikimin ya da atadan dededen kalma bir paran yoksa, eğer yaşamak için çalışmak zorundaysan, yaşlandıkça işler iyice karışıyor dedi. Karşımda oturan ve boktan bir sözlükte tanıştığım bu zat, ki hay tanışmaz olaydım, resmen içimi katrankarasi ziftle sıvamış, konuştuğu ve yüzüme seri tokatlar gibi vuran muhabbetiyle beni mahvetmişti...to be devam..
cesaret edemediğim buluşma. bir de erkek tarafıyım ona rağmen, buradan randevu verip gitmediğim tüm sözlük kızlarından özür diliyor ve itiraf ediyorum evet korktum ama bir sor niye korktum.
Yazarların arkadaşlığı sanaldan, gerçeğe taşıması.
Otomatikportakal diye bir sözlük vardı. Gençler bilmez. Her hafta çıkardık kızlı erkekli. Gırla içer, makara yapardık. Gençtik, enerjiktik. Gruptan sevişip ayrılan, birbiriyle evlenen çeşit çeşit oldu. Eğlendik yani. Hala fırsat olsa içlerinde görüşeceklerim var. Olur yani çok şaapmayın.
Bu konuda pek aktif değilim ama yaşadığım az sayıda tecrübe de hayli ilginçti. Buluştuğum kişilerin hepsi ekşi sözlükten oldu.
1- ilk buluştuğum kız ile dışarıda güzel, eğlenceli bir akşam geçirdik. Hatun baya bi yakınlaştı. Akşam son mekandan kalkarken kız hollandalı bir erkek arkadaşı olduğunu söyledi. Öncesinde söylememişti. Evleneceklermiş. Hım dedim kalktık vedalaşmak istedim tuttu lak diye öptü, evime gelmek istedi. Asla dedim ve yollarımıza gittik. Sonra da Hollanda'ya yerleşmiş. Gerçekten oha dedim.
2- ikincisi ile buluştuk. Ben kimseden evvelinde foto falan istemem. Ayıp geliyor bana. Neyse bi baktım baya muhafazakar bir kız. Yani olabilir de bana olmaz. insan gibi muhabbetimizi edelim, insan tanırız dedim, 3 saatte iki kere waffle istedi. Baya böyle rahat rahat istiyo ama. Waffle'larını yedirip kaçtım. Bir kere de elini cebine götürmedi.
3- üçüncüsü ise bir konser için elimde kalan fazla bilet için sözlüğün duyuru kısmında yaptığım ilandan beni buldu. Konser günü buluştuk konserimizi izledik akabinde benden iş istedi.
Toplam 3 deneyimim olmuş yani. Üçü de çok garipti.
Güzeldir. Olur olmadık herkesle yazışmadığın icin buluştugunda pişman olmuyorsun. Benle buluşanın da pişman olduğunu sanmıyorum. Buluşmayan eken utansın, pişman olsun.
buluştum. ilk ve son buluşmam oldu. kız bana aşıktı lan. nasıl başardım bu işi. ortalama bir ömürde bir kez başa gelecek bir şansı elimin tersi ile ittim. beynimi zikeyim ya. neyse siz siz olun eğer biri size aşık olursa asla bırakmayın ne olursa olsun. çünkü sonra büyük pişman oluyorsunuz.
tehlikelidir. buluşmakla kalmayıp aşık olmak ta var. hele sevişmek, aman allahım. ne gerek ya böyle şeylere, sonra entry deşmek filan, her yazılandan nem kapmak. of offf.
bir kişiyle oldu ama tesadüfen oldu. ben buraya alsancak'tayım diye fotoğraf attım. arkadaşla oturuyorduk. anın görüntüsüne atmıştım hatta. sonra "cicekli şiirler bayim" geldi bizi bulmuş görselden. orda biraz sohbet muhabbet öyle.