Okul hayatı boyunca çalışmamış, kafası Bi boka basmayan, saygısız, hazırcı, hiçbir şey yapmayıp çok şey bekleyen, sonra da "hoca bana taktı yeaaa" diyen ergen tayfasını eğitme çabasıdır ki, kanımca boşunadır.
Hayatta bazı şeyler için gerçekten de geç kalınabiliyor.
Ogretmen düşmanlarını eğitme işi.
Cevap 1e cevap: eser olmaktan kasıt öldükten sonra bile öğrencileri tarafından hatırlanmak ise, o ne güzel öğretmen , o ne güzel bir eserdir. Allah bana da nasip etsin. Amin.
Cevap 2 ye cevap: sna baba olmak diye bir meslek yok. Bu sorudan da puan alamadın sevgili öğrencim.
Cevap 3 e cevap: mezarcılık mesleğini küçümseme, saygı duy. Onlar olmasa su yasadigin dunyada , su hayatinda yerin üstünde yerin yok ya suan, yerin altında da yerin olmaz.
idealist bir Öğretmen yazar arkadaşımız bu görevi üstlenmelidir.
idealist Öğretmen mi?
yok mu?!
O zaman en az özel ders ücreti almayı kabul edecek bir Öğretmenimizi bulalım bari.
Eğitim şart!
aldığı paranın azlığından dert yanmakta olan... Ancak halkın gelir Düzeyinde oldukça düşük olan ülkede; Çocukları için bursluluk sınavında kontenjan hakkı olan... Toplu taşımada, müzelerde, öğretmen evlerinde, otomobil acentelerinde ve hatta lcw'de ve daha birçok yerde Öğretmen indirimi alan, sosyal güvenlik primi oldukça iyi seviyeden hesaplanan (Esnaf 600 tl ödeyip bir ayağı çukurda emekli olduğunda 1200 alıyor!) ve buna rağmen her öğretmenler gününde hediye ve saygı yağmuruna rağmen maaşlarını gelişmiş ülkelerdeki Öğretmen maaşlarıyla kıyaslayan öğretmenlerimiz bir düşünsünler.
Bu kadar kutsal bir Meslek sahibi olup dünyası paradan ibaret olan öğretmenler büyük çoğunluğa sahipken halk tarafından eleştiriliyorsa suç kimde?
Kaldı ki Size eleştiri getiren insanları da siz yetiştirdiniz!
Kısacası öğretmenlerimizin çoğu işlerinin önemini bilerek insanlığa katkıda bulunmak idealiyle görevlerini yerine getirdiklerinde, değil onlar, tüm Öğrencileri ve velileri maaşlarının artması için kamuoyu oluşturacaklardır.
Edit: ben şanslıydım Gerçi kırk yıl öncesinin öğretmenlerinin neredeyse tamamı idealist insanlardı. Şimdinin 1000 lirası değildi maaşları ama okumayı sevdirilerdi, bakın şimdinin üniversite mezunları de,de,ki ayrımlarını yapamazken... Türkçeyi adam gibi kullanır yetmişli, seksenli yılların ilkokul mezunları!
Neyse bu hamur daha çok su götürür.
Öğretmen eğer işini doğru yapsaydı öğretmene düşman bir birey olmazdı.
Sırf daha fazla para kazanmak için öğrencilerini dersten bırakmak.
Lisedeki gence benim düşünceme katilmiyorsun deyip sozlulere 0 vererek ortalamayı düşürmek.
Beden öğretmeninin istenen kıyafeti ayakkabıyı alamayan öğrencisine siktir çekip derse almaması.
Ders vereceğine dersin 20 dk sını telefonla konuşarak geçirmek.
Siz bu yaşta sevemessiniz deyip okuldan atmak.
Okulda sex yapan öğrencilere onur belgesi vermek.
Yanlış bilgi verdiğini söyleyen öğrencisini sınıftan atmak.
Dersi anlatamayip anlamayan öğrencilerine hakaret etmek.
Kız öğrencilere hep yavsayan erkek öğretmenler.
Erkek öğrencileri amele gibi kullanan okul yönetimi.
Bunun gibi nice sebep varken önce öğretmen öğretmen olduğunu bilsin kendisini düşman ilan etmesin.
He diyeceksiniz ki hepsi kötü değil. Evet değil. Ama onlarda sessiz kalırlar haksızlıklara.
