çaylak olarak sözlükten ayrı kaldığım 1 hafta akabinde sözlüğe geri dönüyorum ve görüyorum ki vaudeville for vendetta arkadaşımız kendisini klonlatmış ve bol bol sözlüğe kayıt ettirmiş. kardeşim bu ne taklitçiliktir anlamak mümkün değil ki... herkeste bir gençlik anılarını yazma çılgınlığı, genç ergenlerin günlüklerinin nakli gibi entryler, yok işte ilk sevgili deneyimindeki başarısızlıklar, bi tespitler bi komiklikler gırla gidiyor. herkes bir vendetta olmuş yahu. bilader biriniz de çıksın özgün bir şey yapsın. niye bu adamı bu kadar taklit ediyorsunuz anlayamıyorum ki? herkes uzun uzun entryler döşenmeye başlamış. popüler olanı taklit ederek prim yapmak konusunu bu kadar abartmayın be kardeşim...
gençlik anısı denilen olayın sadece bir kişiye ait olmadığını fark eden yazarların çabasıdır efendim. Tek genç olan vfv midir bu sözlükte diye sorarlar adama?
bi dönem bakınız veren, 1 2 cümleyle tanım yapan hatta ve hatta konuyla ilgili dolu bakınız veren yazara bile dışlanılası bakılıyordu. uzun entrylerin okunmamasından yakınılıyor, sözlüğün sadece taşak yapılan bi yer olduğundan bahsediliyordu. *
ne mi oldu?
vaudeville for vendettanın uzun uzun entryleri zaten biliniyorken yenileri geldi, okundukça okundu, içinden geçen cümleler üstüne geyik yapıldı, herkes vaudeville for vendetta gibi olmak istedi, uzun entry yazmak istedi, güldürmek istedi ve tabii ki artı oy almak istedi.
vaudeville for vendetta yeni nesile ve de eski olup da yeniymişcesine yazarlıktan haberi olmayanlara örnek oldu. vaudeville for vendetta feyz alındı. vaudeville for vendetta kimine idoli kimine selebriti oldu. vaudeville for vendetta tarzı entryler arttı. daha cok uzun entry yazılmaya başlanıldı. *
ve buna taklit denildi.
edit : vaudeville for vendetta değil, vaudeville for vendetta'lar okusun. deepler, deatlyler, zarganalar ve hatta cennetten kovulanlar okusun. çalcaksan da iyi çal güzel çal eferin.
sadece yazdıklarını değil, nickini bile taklit etmeye çalışanların gözlenildiği gerçeği... uzaktan yakından alakası yoktur tabii ki... o ruhu taşımayanlar, taklit bile edemezler. önce ondaki ruha sahip olmak gerek... çok orijinal bir ruh. kendisine has. bu nedenle de taklit edebilenini bile göremedim çalışanlar var ama başaramıyorlar...
yoktur.. var diyenler bu işin başlangıcının vaudeville for vendetta olmadığını düşünsünler. zira yazarlık onunla ortaya çıkmadı.
bir adam güzel yazıyor diye bu bir tek onun güzel yazma hakkının olduğunu göstermez. herkes istediği strateji ile yazabilir bunu taklitçilik olarak algılamamak lazım.
tabii ki vaudeville for vendetta'nın böyle düşünmemesi daha önemli. düşünürse o da hata etmiş olur.
latin alfabesi kullanarak avrupalıları taklit eden, entry girerek kendinden önceki sözlükçüleri taklit eden ve zeka seviyesi düşük tespitler yaparak, yaşayan insanların hatırı sayılır bir bölümünü taklit eden güruhların, ortaya çıkardığı bir başka güruh.
cidden lan kafa yordum bir insan nasıl vaudeville for vendetta taklidi olabilir diye. ya utanıyorum kendimden ama yine de kafa yordum ya, az bir ey değer vermişim sizlerin düşüncelerinize demek ki.
normal bir yazış tarzıyla yaratcı şeyler ortaya koyuyor adam oysa ki. uzatmak istemiyorum entryi yoksa uzun yazarak vaudeville for vendetta taklidi falan olurum allah korusun. şaka gibi mk ya...
Önümüzdeki günlerde özgün olmak adına kendime bambaşka bir alfabe yaratıp, entrylerimi o alfabeyle üstelik, bir yandan kıçımla ceylan avlayarak, eşsiz bir şekilde yazmak istiyorum.
bekleyin görün.
eğer vfv yi iyi taklit edebiliyor onun uslubundan esinlenip ortaya iyi entryler koyabiliyorlarsa sorun oluşturmayacak yazarlardır.
kendimi düşünüyorum; ne kadar komik bir anım da olsa şuraya aktarsam bi boka benzemez.
okurken hepiniz sıkılırsınız. o yüzden bu konuda pek kasmam komik anı yazacağım diye.
nikim yok benim'dir.. arkadaş arasında bir vaudeville for vendetta taklidi yapıyor ölüyoruz gülmekten.. benim de fena değil aslında yorumum.. gösteriyim mi lan size de.. du bi ama konsantremi sağlıyım.. öhöömm.. ıı--ıırhım.. okey başlıyorum: ''ya işte hacoli benim bir kız vardı baba onun önünde küçük düştüm sonra türlü türlü işler valla..''
yok olmadı.. zaten ben her zaman süleyman demirel taklidimle ön plana çıkarım..
yalnız herifin teki bu adamı kastederek geçen gün ''sözlükteki bazı selebritiler (!) moderasyon (!) tarafından kayrılıyor ve küfredebiliyorlar (!) entrylerinde.. şaşmamak (!) lazım tabi..'' gibi bişiler yazdı, aha işte onu o anda sikmek (!) istedim.. sikmekte ironi var ne sikecem allahın ünleyen manyağını..
bir arkadaşım vardı ankara'dan, 2 yıldır tanıyordum ama bir türlü görüşememiştik. bir gün ankara'ya gitmem icap etti. aşti'de inip metroyla kızılay'a gittim. ertesi gün de arkadaşımla görüşecektim, plan böyleydi. ankara deyince aklıma gelen tek şey meclis ve bir de bu arkadaştı. yolda gördüğüm her binayı meclis binasına, her kızı da bu arkadaşıma benzetirdim. çünkü etrafımda bu ikisini arıyordu gözlerim. oysa etrafımdakiler benzer görünseler de onlara; aslında tamamen farklılardı.. *