tahammül sınırını zaman zaman zorlayan düşmanlıktır. siz kendi eşiniz , kızınız , sevgiliniz vs. bunlara karışabilirsiniz hoş bunlara da karışamazsınız işin gerçeği. milletin kızının türbanından size ne. bir rahat bırakın. başınızı çevirin. soda için. ya da yallah oraya , buraya diyorsunuz ya sıkışınca , imkan bulursanız yallah artık müslüman olmayan bir memlekete gidin.
Aslı Türkiye'deki türban düşmanlığıdır.
Akape'nin ilk senelerinde insanlar türbanlılara karşı ayrımcılık yapıldığını düşünüp, türban serbestisi icraatları destekliyordu.
Gel gelelim; türban bitmek bilmeyen bir prim şekli haline getirildi, Kabataş yalanı atıldı, her kuruma türbanlı memurlar dolduruldu, türban takmayana 'orospu' muamelesi yapılmaya başlandı, her jeep'in sürücüsü türbanlı kadınlar olmaya başladı... o zaman uyandı işte bu millet. Dün mağdur edebiyatı yapanlar güç ellerine geçince değişmeye başladılar. işte o noktada türbanın bahane olduğu anlaşıldı. 20 senedir bitmek bilmeyen türbanlı mağduriyetleri de kabak tadı vermeye başladı. Fetönün türbanlı ablalarına hiç değinmiyorum...
Ve millet doğal olarak türbanlı muhabbetinden bıktı, türbanlılara karşı yeniden soğumaya başladı. Türbanın siyasal islamcılar için bir siyaset malzemesi olduğu anlaşıldı. Baba ve koca baskısı yüzünden kapananlara değinmiyorum bile. Çünkü bu bir tercih değil, zorlamadır.
Yani insanların artık türban muhabbetine tahammülü kalmadı. Bunun sorumlusu akape iktidarıdır.
değerli yazarlar buradan birşey söylemek istiyorum ya arkadaş nedir bu düşmanlık anlam veremiyorum yada şöyle söyliyeyim ben burada dindar biriyim diyemem şimdi değilimde fakat özgür yaşam hakkı var kardeşim en başta ata bunları bizlere öğretmiştir. Gerek yok bu düşmanlığa hem sizler bu arkadaşlara bu şekilde yüklenince onlarada haliyle cevap hakkı doğuyor onlarda bu ulkenin kurucusu olan şahısa hakaret edebiliyor ama hepsi değil tabiki arada çıkan birkaç dangalak başlıkların arasında bu kelimelerin olması bile yanlıştır. Yani demem o ki boşverin o ne giymis bu ne takmış siz fesi çarşafı bir kenera bırakın sapkanizi takın selaminizi verin alın.
turbana dusman olunmaz, zihniyete dusman olunur. islam ulkelerinin bu kadar geri kalmasinin sebeplerinden biride bu turban, pece, carsaf a takilip kalmalari. islam=turban, carsaf a getirmeleri.
Türbana düşman olmayan bizden değildir. Türban, türk kültüründe yer almamaktadır ve fasa fiso bir partinin siyasi simgesidir. Giyenlerin penguen ya da maymun hissi verdiği hededir.
Dipnot olarak, başörtüsüne saygımız vardır. Alelade bir giyim ile dini inancını öne çıkarmak yerine kendi yaşantısında var eden kişiler başörtülüdür. Türk kültüründe kullanılmıştır.
Ancak türban ve benzeri uyduruk sargı bezlerini anlamak mümkün değildir. Araplaşmak yerine türk olabilmek daha mühimdir. Milliyetine sahip çıkmayan ahlakına da sahip çıkamamaktadır.
dusman olanlardan biri de benim. gormeye dayanamiyorum su kafasina turban gecirip altta kot pantolon giyen arkadaslari. baslarindaki o turbani tutup kafalarini duvara carpasim geliyor.
her iki taraf için de eleştiri ve düşmanlığı birbirinden ayırmanın vaktinin geldiğini gösteren durumdur.
öncelikle bir agnostik olarak söylüyorum ki türban takmak şapka takmak kadar doğal bir haktır ve engellenmeye çalışılması ve bu konuda genelleme yapılması yanlıştır.
fakat türban takmanın bir inanç biçimi oldugunu ve tartışılabilecek bir konu olmakla birlikte, bu inanca göre örtünmenin amacının; kadınları, meylettirici ve meyledici fiillerden uzak tutmak olduğunu kabul edersek, kapanan kadınların bu hükümleri uygulayabilmeleri ve allah katında samimiyetlerini gösterebilmeleri adına; kilo ile makyaj yapmak, parkta öpüşmek ve vücut hatlarını ortaya çıkaracak kıyafetler giymek gibi çelişkilerden uzak durmaları gerekmektedir.
siyasi malzeme olmayı baştan kabul ediyorsan. bir yalancı avradın derili çıplak erkek fantezilerine ilk sen karşı çıkmıyorsan, ülkede türban baskısını makul ediyorsan sana düşman olunur. bu kadar basit.
Türbanlılara düşman değilim, baş örtüsüne de aşırı derecede sempatiğim. Fakat türbanlıların açık insanlara düşman olduğunu düşünüyorum. Tabi ki bunu oturduğum yerden uydurmadım, türbanlı insanların geneli* çok soğuk bakışlarla etrafı süzüyorlar ve çok sert konuşuyorlar. Kendilerine uymayan şekilde giyinmiş bir insana resmen düşman gibi baktıklarını farkediyorum. Gözlerinizi ayırmadan ne oldu der gibi baktığınızda da gözlerini deviriyorlar sonra bakmaya devam ediyorlar... Baş örtüsü dendiğinde ilk akla gelen profil sempatik, tatlı teyzeler oluyor. Türban denildiğinde ilk akla gelen profil soğuk bakışlı, soğuk konuşmaları olan genç veya orta yaşta kadınlar geliyor.
türlü türlü mantığımtırak gerekçeleri olan düşmanlıktır;
bazen yarın bizi de zorla kapatırlarsa yada şeriat gelirse mantıksızlığıdır. (kendine zarar gelmesin diye insanların özgürlüklerini kısıtlayıp, istemediği bir şekle sokmayı hak bilirler)
bazen türbanlı cahil olur mantığıdır. ( hatta bazıları abartıp türbanlıların sadece düşünmesini değil yaşamasını da garipser.)
bazen örtünen kadınlara yazık, dini ailevi veya kültürel sebeplerden zorla kapatılıyorlar, onları zorla açarsak onlara iyilik olur mantıksızlığıdır.
bazen siyasi simgedir mantıksızlığıdır. ( asıl anlaşılmaz olan da sırf bu dalgadan senelerce siyaset yapan insanların gerekçesinin bu olmasıdır. )
(bkz: bıyıkta bir siyasi simge kimsenin umrunda değil)
bazen benim göz zevkimi bozuyor mantıksızlığıdır.
bazen biz saçı görünce tahrik mi oluyoruz sapık mıyız mantıksızlığıdır.
bazen kamusal alanda başörtüsü olmasın gerisine karışmam mantıksızlığıdır. ( en trajikomik olanı budur. kamu ne tanımını yap bana? sonra o tanıma sor, kamusal olmayan alan da neden örtsün başını kadın? )
(bkz: madem çok istiyorsun aile içinde örtün)
bazen türbanlı da öpüşüyor açılıyor tangasını gösteriyor konsere gidiyor hırsızlık yapıyor haberlerde görüyoruz mantıksızlığıdır.
benim rastladıklarım bunlar. bildiğim tek bir şey var ki türban kişilik hakkıdır. kadın özgürlüğüdür. hele bi erkeğin dini seçimi ne olursa olsun buna yorum yapma, zorla açtırma yada zorla kapatma hakkı yoktur. hiçbir müslüman erkek kafasını dolayıp sıcağın altında öyle gezmemiş dövülmemiş dışlanmamış istemezse dışardan farkedilmemiştir.
şuan bile çeşit çeşit desen desen nasıl istersen türbanlı başlıkları açılmaya devam ediyor.
( türban mı başörtüsü mü şal mı iğneli mi iğnesiz mi şekilli mi şekilsiz mi renkli mi renksiz mi dar mı bol mu? allasen yavrum başka derdin mi yok?)
insanlar güneşe yaklaşıyor, ilk kıvılcımı araştırıyor, her gün yeni bir şey üretiyor bazıları hala bu tarz benim kemal doğulu kıvamında.
türban kıyafet değildir. motto özgürlükse upuzun pardesü giymenize kimse karışmıyor zaten. o tuhaf şeyleri kafanıza takıp kimliğinizi gizlemeniz sadece sosyal hayatı sekteğe uğratır.
Gerçek hayattaki düşmanlığın yansımasıdır. Türbanlı kimselerin , kendileri gibi olmayanların ahlaksız ve namussuz görmesinden kaynaklanan bir tepkidir.
ve bunu bize siz erkekler yapıyorsunuz.
mini etek giyip parkta veren kız versus türban takıp parkta veren kız diye başlık açın hadi ve başlayın ana bacı gözetmeden başı açık, kapalı tüm ama tüm kadınlara hakarete. söz konusu iki kadın da bulunduğu topluluğu yüzde yüz yansıtmasa da alayına gidin!
bizi bize bıraksanız, örtünmek de açık gezmek de bizim tercihimiz olsa ve haklarımız eşit olsa biz zaten gül gibi geçinip giderdik.
türban bizim derdimiz madem, sadece kadınların dahil edildiği bir oylamayla çözüme kavuşturulmalıydı. ya da kürtaj ya da sezaryen ya da evlilik yaşı... eğitimimiz yetersiz, ekonomik özgürlüğümüz sıfıra yakın olmasına karşın en özgürlükçü, en demokratik, insana en yakışan çözümleri biz getirirdik.
nefret tohumları ekmekte ve kadın vücudu üzerinden siyaset yapmaktasınız. korkum şu ki yarattığınız kutuplaşma yüzünden çok geç kalmış olabiliriz.
artık biri türbanlı biri açık iki arkadaşı, iki akrabayı; mesela iki kardeşi, anne - kızı yolda birlikte yürürken göremeyebiliriz.
türbanın, artık moda olmasından, buna rağmen siyasetin ve dinin sembolü olarak gösterilip, takmayanı dinden çıkmış gibi görenler yüzünden başlayan düşmanlıktır. türban takan kimsenin umrunda değildir, ama bunu siyaset ve din sembolü yaparsan, karşına birileri çıkar.
en nihayetinde o türbanın bez parçası olduğunu unutmamak gerekir. onu taşıyan anlam kazandırır o bez parçasına.
bir çok örnekte böyle değil midir? bayrağımızda bir bez parçası sonuçta ama anlamı derin. evlerin kapısı da odundan sonuçta ama görevi farklı.