cinsellik üreme amacına hizmet etmeyebilir. Şu veya bu sebepten. insanların çoğunluğunun yaptığı her şey genel doğru olarak kabul edilemez, sadece "genel" olarak kabul edilir. Cinsel birleşme üreme amacı ile yapılmaz (içgüdüsel olarak) insan aşık olduğu, ilgi duyduğu cinsle sevişmek ister, sonuç olarak üreme olabilir, olmaya da bilir. bir eylemin sonucuna bakarak o eylemin tüm sürecini değerlendirmek, sadece diploma almak için okula gitmeye benzetilebilir. Ki bu benzetme de toplumumuzun yarım aklıyla bütünleşmektedir.
yazının sadece bir bölümünü alaraktan alıntı cinliği yapma hedesiyle haklı çıkma davasınında sokulduğu başlık. yazının tamamı anlaşılmadı ise;
(bkz: cin ali ile çılgın fil)
(bkz: okuma fişi)
toplum kurallarını burada kimseler koymaya çalışmıyor, sadece gözlemlerin aktarılmaya çalışıldığı bir yer. ha sizin yaşadığınız toplum, iki eşcinselin öpüşmesine ses çıkartmıyorsa, adresi verin, bende heteroseksüel bir şekilde sevgilimle geleyim ve toplumdan ayar yemiyim. nede olsa ultra hoşgörülü bir toplum olmalı.
sevdiğim ve hatta içinde bulunduğum fazlalık grubudur. ve bununla çok şükür ki gurur duyuyorum. çünkü eşcinsel bir kavim olan lut kavmi nin başına gelenler dünyaya o günden sonra gelecek bütün insanlar için bir ibrettir. inananlar için söylüyorum tabi. çünkü zaten eşcinsellerin çoğu inanmayanlardan, ya da sadece inanıyorum diyip, dini hakkında hiçbir şey bilmeyen, bilse de uygulamaya geçirmeyen insanlardır.
islam dinine göre... diye başlayan her fikir, yüzyıllarca önce yaşanmış ve doğru bellenmiş bir yaşantının tutsağı olan bir zihniyetten çıkmakta olduğu için ciddiye almaya gerek yoktur. homoseksüel babalar sanıldığının aksine çoktur. çünkü sağlıksız bir baskıcı toplumun ezimiş evlatları zorla evlenmektedirler ve yıllar sonra bu baskıya dayanamaz hale gelip cinsel kimliklerini üstlenmeyi seçebilirler. O zaman da "oğlum ben aslında eşcinselim" diyen babalar çıkar. Veya yine toplum, "müslümanlıkta.. örf adette.." falan demesin, canını sıkmasın diye zorla evlenen homoseksüeller ileri yaşlarında eşlerini "gerçekte" ilgi duydukları ve beraber olmak istedikleri cinsle aldatırlar ve çok sağlıklı bir aile yaşamları olur bu çok bilmiş müslüman mı müslüman, ahlaklı mı ahlaklı toplumun dayatmaları sayesinde.. *
eşcinsellere acımak ve abi gibi yaklaşmak da bir adım sayılır, ne var ki kötünün iyisidir, yine de toplumumuzun eğitliebilir olduğunun da göstergesidir. "ıyk iğrenç" ten "abisi olıyım bari" ye biraz anlatarak getirilebilmektedir. Asıl sorun cinsellik konusundaki belirsizlik ve eğitimsizliktir. Okullarda coğrafya tarih ezberleyen insanımız hayatı boyunca neyin bir cinsel rahatsızlık, neyin bir tabu, neyin kaçınılmaz, neyin sonradan değiştirilebilir olduğunu bilmeden kendince tesbitler ve saptamalar yaparak üç aşağı beş yukarı yaşar gider.
islamiyet'in yaygın olduğu yönünde geniş bir kanı bulunan türkiye'de olmasından mutluluk duyduğum durumdur. ben mutluluk duyarım sen üzüntü o ayrı, sadece bir iki kelam etmek istedim.
amerika'da kişi başına düşen gelir şöyle yüksek, kanunlar şöyle sağlam, adalet, cart, curt diyorlar ya 5 yaşındaki erkek çocuğunu sevdiğiniz zaman annesinin şikayeti üzerine geceyi nezarette geçirip arkadaşlarınızın sizin kültürünüzde bunun normal olduğunu yalvar yakar anlatmasıyla zar zor kurtulabilirsiniz, o da şanslıysanız.
amerika'da erkek ve kadın öpüşürken, iki erkeğin öpüşmesi yadırganır, türkiye'den giden hocalarımız diğer hocaların koluna girme, omuzuna elini koyma gibi durumlarda ters tepkiyle karşılaşır.
yani ki sosyal bir meseledir bu, tüm sosyal dinamikleri içinde barındırır, geçmişte yaşananlar, din, kültür, kadın-erkek ilişkisi, vs. vs.
kısaca her istediğinizi her zaman yapamayabilirsiniz, isteğiniz size göre son derece masum ve kimseyi ilgilendirmiyor olsa bile, ama haksızlık bu, bence de;
tıpkı tek suçu ırak'ta doğmak olan küçücük çocukların anne ve babalarının gözleri önünde ölmelerine sahit olmalarının haksızlık olması gibi
tıpkı filistin'deki küçük çocukların amerika'lı çocuklardan tek farkının her an ölüm korkusuyla bir arada sefil yaşamasının haksızlık olması gibi
tıpkı insanların açlıktan ölürken birilerinin sırf daha fazla mücevher takabilmesi için o insanların ölmesine göz yumması gibi haksızlık
ama yapacak bir şey yok. olay çok yönlü, sosyal bir olay, sen cennet cehennem tanımıyor olsan da, kanunlara göre yaşıyor olsan da sosyal dinamikler farklı olabilyor, maalesef dünya cennet değil, maalesef..
kimsenin kendinden olmayanı ötekileştirme , hayatı üzerinde tasarrufa gitme hakkı yoktur...
--spoiler--
Yanlış olan, insanların cinsel yönelimleri değil zorunlu heteroseksüelliktir!
Yanlış olan, heteroseksüel olmayan kadın ve erkek bireylerin genel ahlak ablukasıyla kuşatılması ve cinsel, sosyal ve kültürel varoluşlarını gerçekleştirmelerinin engellenmesidir!
Yanlış olan, kadın ve erkek vatandaşların bazılarına sırf cinsel yönelimleri ve cinsel kimliklerinden dolayı ayrımcılık yapmaktır!
Yanlış olan, seksüel tercihleri farklı olan kadın ve erkek bireyleri alaya almak, aşağılamak, damgalamak ve savunmasız bırakmaktır!
Yanlış olan, cinsel yönelimleri farklı olan kadın ve erkek bireylere ifade özgürlüğünün tanınmaması ve engellenmesidir!
Yanlış olan, cinsel yönelimleri farklı olan kadın ve erkek vatandaşların örgütlenmelerini engellemek ve derneklerini kapatmaktır!
--spoiler--
türkiye'nin yobazlığı, yanlışlığı, geri kafalılığı olduğu gibi tüm dünyanın ve tüm ülkelerin de böyle tıkanmış anlayışları ve sapkınlıkları vardır. Sapkınlık cins, ırk, vb ayrımlara giderek insanları sınıflandırmak ve eşit haklardan mahrum bırakmaktır. Bunu amerikada şu oluyo kimsenin haberi yok, ya da iş kendilerine gelince sıvışırlar işte diyerek aklamaya çalışmak zamanında hitlerin uyguladığı politika kadar tehlikeli, kışkırtıcı ve zaten kafası yanlış yönde çalışan ayrımcı insanı iyice örümcek ağına sarmaktır. En acı yönü de insanların büyüyüp koca koca adamlar kadınlar olup da hala dünyanın basit bir gerçek üzerine dönmesi gerektiğinin ve ancak böyle mutlu olunabileceğini sindirememiş olmalarıdır. Bu gerçek şudur: "insanlar çevrelerine, birbirlerine zarar vermedikleri sürece özgür yaşama hakkına sahiptirler." ve yaşamalıdırlar da. "Homoseksüeller sokakta heteroseksüeller kadar rahat olmasın" "her ülkenin belli bir kültürü örfü adeti var" demek insanın cahilliğine ve ayrımcılığına köle olmak, boyun eğmek ve buna köle olmaya da herkesi davet etmektir. Düşünce özgürlüğü, yeniyi, gelişimi ve anlayışı getirir. Örf ve adetler bunları getirmez, böyle durumlarda götürür. Homoseksüel nedir? sorusunun "gerçek" yanıtını "gerçek" bir araştırma ile öğrenen birey, bunu anlamayı başarırsa kendi örf adetlerinden utanır, gurur duymaz. Bizim adetlerimiz ne kadar zalimce ne kadar insan haklarına aykırıymış der, ve ülkesine bir katkıda bulunmak için yeni örf ve adetler geliştirir ve benimser. "böyle gelmiş böyle gider kardeşim" zihniyeti bataklık gibidir. Uzaktan rahat ve zararsız görünür, ama tüm gelişimi, özgürlüğü içine çeker ve boğar. Homoseksüellerin heteroseksüellerle eşit haklara sahip olmaması bir tez değildir, bir ayıptır. Bir adet değildir ve hiç bir ülkenin hiç bir ayıbıyla ört bas edilip haklı çıkarılamaz. "Amerikada en çok suçu zenciler işliyo işte" diyip, "zenciler ortalıkta çok dolaşmasın o zaman" demekle "heteroseksüeller sarılsın öpüşsün, ama homoseksüeller ağır olsun biraz şımarmasınlar" demek aynı paralelliktedir ve son derece yıkıcı, bağnaz bir bakış açısından gelmektedir. Ülke, toplum olmak öncelikle bir "birey" olmaktan ve "kendi" doğrularına sahip çıkmaktan geçer. Üretken, yaratıcı, çevresine faydalı insan da ister zenci ister homoseksüel ister heteroseksüel olsun toplumun örf adetleri veya dini inançları konu edilerek kısıtlanamaz, bu o bireye, dolayısıyla topluma atılan darbedir.
bu homofobik insan fazlaligi sayesinde gay'leri uzaktan tanimak ve onlardan cok gec olmadan (!!) kacmak gibi onemli seyler ogreniyoruz, helal diyorum.
ortamda escinsel biri varsa hemen saldiriya ugrayip gotunun parmaklanacagini sanacak kadar ego'su şaşmiş insanlarin aslinda en buyuk korkulari bu olaydan haz alma ihtimalleridir.
homofobikler, cinsel kimliklerini içten içe netleştirememiş kişilerden oluşur. eşcinselliğe şiddetle karşı olmalarının altında, "ya ben de eşcinselsem" şüphesi baskındır. büyük ölçüde erkekler homofobik olur, kadınlarda homofobi oranı çok daha azdır.
homofobik erkekler bu korkularını ve kararsızlıklarını bastırma yöntemi olarak, abartılı erkeksilik vurgusu ve homoseksüellik düşmanlığı gösterdiklerinden, aslında cinsel kararsızlıklarını deşifre etmiş olurlar.
eşcinselliği sapıklık olarak gören normal insanlara eşcinsellerin taktığı bir sıfatla nitelenen normal insanların her normal olgu gibi fazla olması halidir. dün ibneydiniz bugün gay olduk diyorsunuz ama malum yerleriniz hala aynı şekilde çalıyorsa siz hala aynı topsunuz. ağzımı da bozdurdunuz sonunda.
Duyarcı bir insan değilim, lakin bu konu benim de çok dikkatimi çekti. Şimdi sokak ağzıyla yazmak gibi olacak ama adamlar/kadınlar sanki sizinle mi beraber oluyorlar? Bırakın herkes istediği gibi yaşasın dursun.