artılanmak eksilenmek yüzünden değil, yazılan şeylerin çoğunun ne artı, ne eksi hiçbir tepki almamasından yazamıyor, bana kalırsa... adam bir entry giriyor, tık yok; okunuyor mu, okunmuyor mu, kendi kendine mi konuşuyor, hiç... halbuki bir şey ya iyidir, ya kötüdür; birine göre iyi, ötekine göre kötü olabilir. dahası, moderasyon, kıyak yapmış, karar veremeyenler için bir de "eh işte" butonu koymuş. ama bunlar, çok az kullanılıyor.
bir ortama girersin, bir şey söylersin, kimse dönüp bakmaz. bir şey daha söylersin, hiçbir reaksiyon yok. sonunda çeker gidersin. öyle ya, söz, eylem içindir. eyleme yol açmayan söz, boş sözdür.
özet: değerlendirme eksik olunca, işin değeri de ortaya çıkmıyor.
nasıl tv kanallarını reyting kaygısından ötürü eleştiriyorsak bu kaygı ifadesini de aynı yolla eleştirmeliyiz diye düşündüren cümle. eksi alacağımı bilsem de görüşünü yazamayacak kadar alçalmak bir insana yakışmayacak türdendir. hem elbette ki o görüşü birisi eksileyecek, bu doğaldır, diyerek de ufak bir tatmin çabasına itmiştir beni. aynı zamanda salakça tanım cümleleri oluşturmama sebep verdiğinden bir entry min silinmesine de neden teşkil edebilecek başlıktır.
şuku pahasına görüşlerinden yani karekterinden vazgeçen yazarın karşı karşıya kaldığı durumdur. bu yüzden yazamıyorsa zaten onun görüşünden de hayır gelmez.