objektif değerlendirme gibi bir özellikleri yoktur.
yani öyleymiş.
bir de bunların tam tersi olanlar vardır.
fethullah gülen'i eleştirirsin, somut şeyler sunarsın bu aldırmaz zart diye basar eksiyi. taş duvar mı desem, beton mu desem, ses ve ısı yalıtımlı mı desem neyse.
bir sürü somut şey sunarsın en babasından bir bakınızla cevap verirler; (bkz: soda iç) lan bir oku. o derece akıllılardır. hatta fethullah gülen'e bel altı vuran birine çıkıp "ana-avrat-bacı" demeden küfre girişebilirler. lan ibibik ne kaldı bel altı vurandan farkın? ama işte zeka böyle bir şey, akıl böyle bir şey.
objektif değerlendirme üstadlarıdırlar. akp aleyhine belgeli, bilgili, verili, oranlı şeyleri sunarsın basar eksiyi. neden? akp eleştirildi ya? aynı konuda karşına gelip tek bir cümle bile yazamaz ama aynı adam. hani objektiflikti? kabullenmez ama bunları. fethullah gülen cemaatinin faaliyetleri eleştirilir. mesaj gelir "sen yanlış biliyorsun, x'in kitaplarında bunun doğrusu var" der.
lan sen misin objektif? zaman'dan başka gazete okuma, ışık yayınları'ndan çıkan kitaplardan başka kitap okuma. diğer yayınların yaptığını kesin ve kati şekilde "yalan" olarak baştan yaftala sonra da objektiflikten bahset.
ilk cümlede fethullah gülen ve cemaati hakkında olumsuz bir şey yazmışsın, adam yazının gerisini okumaya gerek bile duymaz. neyin aklı, neyin duvarı, neyin objektifliği?
bir yazı yazmıştım cemaatin bir organizasyonundan edindiğim izlenimden sonra. bir arkadaştan "sende iman eksikliği var" diye mesaj geldi. neden? fethullah gülen cemaati'nden birini eleştirdim diye. eleştiriyi "iman eksikliği" olarak değerlendiriyor adam. lan benim imanımı değerlendirmek sana mı düştü? kaldı ki, cemaatin yaklaşımını eleştirmek ne zamandan beri iman eksikliği sayılır oldu? nasıl bir din anlayışınız var?
ondan sonra duvarmış, akılmış, objektiflikmiş.
ha bir de sürü denmiş, lan akp'ye oy verirken cemaat için mi veriyorsunuz, özgür iradeyle mi? sürüymüş. 1999'da dsp'ye oy veren kitle nasıl oldu da 2002'de akp'ye verdi topluca? neyin sürüsü arkadaş? daha doğrusu, kimin sürüsü? düşmanlık başka, muhaliflik başka. karıştırmayın.
farkındalığı yüksak adamdır. türkiye de çoğunlukta olmamalarının sebebi de bu yüzdendir zaten. islam a değil çağ dışı kalmaya düüşmandır ve eski düzenin yıkıntılarının molozlarında birşey aramaya yeltenmeyen, yenilikçı insan profilidir.
fethullah gülen'e düşman olan kişilerdir. fethullah gülen'e düşman oldukları için de bazı kuş beyinliler tarafından "islam düşmanı" olarak nitelendirilenlerdir. fethullah gülen'i sevmemek, ona düşman olmak islam'a düşman olmakmış! bu başlık bu zeka yoksunlarının varlığını ortaya çıkarmıştır.
abd koruması altında ağlama seansları veren ve kendini muridlerinin ona tapması nedeniyle peygamber gören bir insanı sevmeyenlerin oluşturduğu insan topluluğudur.
sözlüğün %75 ine tekabül eden orandır. bu nedenle işiniz buralarda zor aziz dostlarımız, sizlere f tipi sözlük kurmanız tavsiye olunur, hem usa da zirve falan da yaparsınız artık. (havanız batsın len)
akıllarını, allahın verdiği şartlarda ve gereklilikte kullanan insanlardır. araya sade kulları, şarlatanları sahte peygamberleri sokmayan ve bunlara düşman olan yazarlardır. hiç kimse kendi diniyle başkasını kurtaramaz. bu sadece peygamberlerin görevidir.
gencecik beyinleri ve onların emeklerini sırf fakirler veya inanıyorlar diye sömüren, f tipi fettoş evlerinde binbir türlü beyin yıkama seanslarında elden geçiren zihniyetten tiksinen yazarlardır.
100 yazara sorduk 75'i fethullah gülen tu kaka dedi ama çoğu fetullah ya da feto yazdı, adını bile yazmayı beceremedi. kalan %25'in yarısı din kardeşimdir cemaati bana uzak olsun, sevmem ama nefret de etmem dedi, kalan kısmı ise mp3 çalarındaki minberden yükselen ses 7'yi açarak yoluna devam etti.
yaşayıp ekmeğini yediği ülkenin rejimini değiştirmeye kalkışıp başaramayınca abd'nin kanatları altına sığınan birinden nefret eden kişilerdir. düşman olmakta pek de haksız sayılmazlar...
ülkenin en hassas olduğu noktası olan dinden bahsedip, üstelik ülkesini sevdiğini defalarca dile getirmesine rağmen amerika'da yaşayan, kendi kanalında yoktan yere gerçekten inandığı için ağlamadığına şahit olan, inancın göstermelik değil uygulanabilir olduğunu bilen insanlardır. bunun adı düşmanlık değil farkındalık olmalıdır. bu ülkede müslümanlığın veya cumhuriyetçiliğin iki ayrı kulvarda olması ne kadar saçma sapansa, müslümanlığın fethullah gülen'in kitaplarını okumaktan geçeceğine inanmakta o kadar gülünçtür. kitaplarının okunmaması cumhuriyetçi anlayıştan çok halkın inanmayışıdır. ülkede fethullah gülen'e inananlar çoktur elbette. ama bunu yapan fethullah gülen değil, onun açtığı okullara gidenlerin beyinlerinin yıkanmasıdır. daha sonra onlarda büyüyüp çocuklarını o okullara gönderirler. bu bir kısır döngüdür. baş kapatıp başka bir yerlerini açacak olan insana ben müslüman demem. baş kapatıp ellerinde oje, yüzünde bir ton makyajla dolaşacaksa ben buna da müslüman demem. din bu kadar basit değildir. bu adam amerikan vatandaşıdır. bu adam insanların dinini kullanarak ağlayan bir adamdır. biraz silkelenmeli ve artık bu balık hafızamızdan kurtulmalıyız.