bütün: tek parçadan oluşan, Yarım olmayan, bütün, eksiksiz.
tüm / hepsi: her biri, tüm bireyler .
ingilizce olarak örnek verirsek ingilizce bilen yada az biraz bilen arkadaşlar daha iyi anlayacaktır;
the whole men in uludag interactive dictionary have a fuckbuddy. (false) - yanlış
all men in uludag interactive dictionary have a fuckbuddy (correct) - doğru
every men in in uludag interactive dictionary have a fuckbuddy. (correct) - doğru
Ergenlere bir şey diyemem, 31 çekip porndaki kadın ile fakbadi olduğunu hayal ediyor garibim. Yermeye rencide etmeye gerek yok.
Diğer çoğu da zaten evli, evli olduğunu saklıyor, ortamlarda havalı görünmek için de nikahlı karısına fakbadim diyor. Yazık. Olsun tabi, sanal bunun için var.