ateist olunca ya da imanlı olunca madalya takılmadığının bilincinde olmayandır. her halükarda iki taraf da bir şekilde yaşamlarına devam edeceklerdir. kimse geceleri 'ya bu çocuk niye ateist, çok farklı biri mi acaba' diye düşünmeyecektir. sen öylesin, ben de böyle yaşıyoruz işte.
normal hayatta ateist olduğunu belirtmenin bir fonksiyonudur. kişi reel hayatında ne kadar çok ateist olduğunu belirtiyorsa sözlüktede buna bağımlı olarak ateist olduğunu o derece belli eder.
(makro iktisat sınavından çıkınca işte hep böyle saçma sapan tanımlar yapıyorum)
ben marjinalim , öyle görmediğim duymadığım şeylere tapmam. Bilimsel yaklaşırım diyen dallamanın şöhret olma merakından ileri gelir. Ahirette elektrik direği göte girince zebanilere anlatırsın diyelim bari.
"ben inanmiyorum allah beni carpmadi, demekki allah olsa carpar diyerek", basit bir ali cengiz oyununun arkasina siginan, aslinda allah´a inanan, fakat camiye, imama kizipta inkarci olanlarin merakidir. ben inanmiyorum diyenlerin gercek hayatta konusmalarini didikledim; "biraz sikişinca allah´in oldugunu hatirliyorum" diyerek ic dünyalarindaki allah´in varligini acikliyorlar.
bir nevi kabadayılık sendromu. bilmek zorunda olmadığımız durum.
inandığını ısrarla vurgulayanalar içinde aynı düşünceye sahibim.
biz tıp öğrencileri olarak bu duruma manik depresif sözlük hastalıkları diyoruz.
genelde aptalca ve özgüven sonsuz gerekçelerle, kendilerini ateist deist seklinde tanımlarlar.
"bir yaratıcı var muhakkak, ama peygamber ve kitap yok, çünkü allah yarattığı aklın kılavuzunu vermez" derler. he he derim ben de. her deliyle ben mi uğraşıcam aq.
içimde kalmasın, salıyım gitsin düşüncesinde olmasıysa eğer mantıklı. marjinal gözükmesse bütün çaba, durum fazlasıyla garip.
(bkz: )bana ne milletin imanindan
(bkz: )her koyun kendi bacagindan asilir