o kadar dertsiz olsam, bu saatte ne işim var ayakta? ya kişisel gelişimle filan uğraşırdım yada gün içinde kendimi çok geliştirmiş olmanın verdiği mutlulukla pembe rüyalarımda yeşillikler arasında ırmaklardan gelen huzur verici sesler eşliğinde seke seke tatlı bir kız varmış boğaziçinde filan söylerdim. hoplaya hoplaya koşarken kuşlara selam verir, korkuluklara hazır şapkalar fırşatıp isabet ettirirdim. bulutlara göz kırpıp güneşin sıcaklığı altında mayışırdım filan. ama napıyorum (bkz: düş düşlemek)
Herkesin dertleri var büyüklü küçüklü, insanların dertleri birbirine küçük gözükür, eğer kendinden büyük derdi olan birini görürsek şükrederiz sonra da utanırız biraz, dün bi abiyle tanıştım geldi kendi kocaman derdi arasında benim sonradan bana küçücük gelen derdimi çözdü gitti kendi derdi için koşturmaya devam etti annesi kansermis üç ay ömrü kalmış benim ki de bi sokak köpeğini veterinere götürmekti , şükür bizimkinde bişey çıkmadı ..şükür?! Onun derdi benimkinden büyük mü diye? Herneyse ben o adamda ki cabaya hayran oldum dertleri arasında bile gülen gözlerine derdiniz çözülmeyecek bişey mi? Tekrar dene içinde o çaba olsun.
her başlığın altında "hayat zaten istediğim gibi gitmiyor", "keşke şu yaşıma geri dönsem" gibi cümleler okuduğumda aklıma takılan sözlük sorunsalı. merak etmeyin kimsenin hayatı istediği gitmiyor, gitmeyecek de zaten. istekleriniz gerçek olmaya başladığında yenileri her daim sizleri bekliyor olacak. yani kısır döngü sizin anlayacağınız. şuan açtım led zeppelin den whole lotta love dinliyorum, hayat bana güzel. yersen.