16 yaşından beri değişik sözlük ortamlarında yazıyorum. nerden baksanız 13-14 yıl olmuş yazmaya başlayalı. ilk göz ağrım her zaman itüsözlük olmuştur. devamında uludagsozluk ile yazmaya devam ettim. birden çok hesap kullandım, bazıları kendi kimliğim dışında kimliklere büründüm. başka birisi oldum, başka birileri oldu hayatımda. onlar beni ben onları tanıyamadı, belki de aslında olduğumuz halden daha gerçekçi idik. bilemiyorum, açıkçası bu konuda fikir de yürütemiyorum. kimler geldi kimler geçti, bu platformlarda yaşadıklarımı anlatamam, hiç beklemediğim insanlarla tanıştım ve hiç beklemediğim deneyimler yaşadım. eski bir sözlük arkadaşımı geçen bir dergide okudum. yazar olmuş, kitabı çıkmış, evlenmiş, dergilerde yazıyor, meşhur olmuş. beraber az türkü söylemedik saz eşliğinde. hatırlamaz o gerçi ama bana istanbulda ilk yemeğimi kendisi ısmarlamıştı. adam gibi adamdı. sonrasında heykeltraş olan inanılmaz güzel bir hatun vardı, o dönemler üniversitede okuyordu, sergisine denk geldim cern modernde. doktor olanlar, özel sektörde yönetici olanlar, ali sami yen'e uçan tekme attığı için alınmayan arkadaşlarım oldu.
açıkçası hem bir bok geçmedi hem de çok şey geçti. nerden baktığınıza bağlı.
şu an ise bir bok geçmiyor açıkçası. çünkü ya ben eskimişim, ya burası eskimiş.
toplumun ne halde olduğunu görmeme vesile oldu.
günün sonunda insanlar kendi yaş grubu ve meslek dalındaki insanlar ile arkadaş oluyor, iş çevresi yaratır vs.
geriye kalan yaş aralıklarını kaçırıyorsun.
şu gördüklerim sonunda çocuk sahibi olmadan yurt dışına taşınma işini hızlandıracağım.