Seyircisiz maçın tadı olmaz. Herkesin içinde az yada çok kabul görme duygusu vardır. Önemli olan nasıl oynadığı. Ani kontratak yapamıyorsa yada yağmur gibi gelen organize ataklarla hücuma kalkıp Takımı sürükleyip gol atamıyorsa / attıramıyorsa at gibi koşturmanın bir anlamı yok. Fikirler eylemin askeridir.
toplasan 50 tane aktif yazarın olduğu sözlükte, yazdığı entryler 5-10 oy alıyor diye kanaat önderi gibi ulusa sesleniş tarzında bir üslup. ünlemler, tırnak işaretleri, soru işaretleri, görsellerle yazılanları desteklemeler vs.
üşenmiyor da pezevenkler.
-ha şimdi "sen bu adamlar hakkında 80 satır entry girdin, sen üşenmiyor musun pezevenk" derseniz de bir şey diyemem tabi.
bildiğin destan yazmış, tribünlere oynayan yazarlar üzerinden tribünlere göz kırpmış alenen.
(#42208746) tamam kardeş, tamam! sensin, "ulusa sesleniş tarzı üslup, ünlemler, tırnak işaretleri, vs" falan da. destan yazmaya üşenmedin mi ona takıldım ben! evet.*
Çaylakken yazmayan, eksi oy alınca entrylerini silen yazarlar.
Başkaları için yaşıyorlar. Eksi aldıklarında muhtemelen günleri kötü geçiyordur.
Ağlayarak nutella yiyorlardır falan.
Zaten yazdıklarında samimiyet değil de artı oy kaygısı hissediliyor bunların.
Ha bir de şey derler "bak herkes size şöyle dedi, bak herkes benimle aynı düşünüyor"
Çünkü kendi başına bir düşünceye sahip olup onu savunacak özgüvene sahip değil. Sadece desteklenmek istiyor. Sevilmek istiyor.
Çünkü kimse onu sevmiyor, sevmeyecek.
Seni kimse sevmiyor tribünlere oynayan yazar. Sık kafana bu özgüvensizlikten kurtul.
Sen değil okuyan kişi.