uludağ sözlük gibi türkiye'de en önemli 3-4 sözlükten biri olan ve sol frame'e bakıldığında en çok görüş çeşitliliği gösteren bir sözlük için şaşırılmaması gereken hadise. maaşallah her gün ateist-dindar, şakirt-kemalist, laik-antilaik kavgamız kesilmiyor. türkiye gibiyiz işte tam olarak. 30 yıldır türkiye'de de bir günden bir güne televizyonlardaki tartışma programlarında sanayi, spor, tarım, kültür, eğitim alanında ülkeyi nasıl geliştirebiliriz gibisinden bir şeyler konuşulmuyor. hep siyaset, hep siyaset. bir gün erdoğan'ın bir lafı konuşulur, ertesi gün muhalefetin buna cevabı uzun saatler boyu değerlendirilir. ertesi gün şehit haberleri olur, ordu masaya yatırılır, zaten 3 güne bir silivri haberleri çıkar, tek tük de olsa diğer partiler sesini duyurmaya çalışır, bir gün yeni anayasa, bir gün türban derken haftalık döngüler böyle devam eder gider zaten. sonra bu ülke neden gelişmiyor. çünkü eşşeğin sikinden dolayı.
polis varsa bu sözlükte, bu kadar vatan haini nasıl hala tıkır tıkır yazabiliyor anlamıyorum. ya simit satmaktan okuyamıyorlar ya da malumunuz, hayal alemindesiniz.
ironik bir yaklaşımdır. ama olmuş olsaydı bile, sözlükte devletin geçmişte ve şimdi her yaptığını -sonradan veya kısmen devlet yetkilileri olay hakkında özür dilemiş/uygulamayı değiştirmiş veya ortadan kaldırmış/ haksızlığını kabul etmiş bile olsa- tartışılmaz şekilde doğru ve haklı olduğunu sövgü ile marine edilmiş ifadelerle savunanları, şiddet/dehşet/vahşet savunu ve kışkırtıcılığı konularında kraldan çok kralcılık yapanları gördükçe, devletin kayıtsız şartsız haklı çıkarılması ve kendi hastalıklı yaklaşımlarının vahşetle süslenmesi adına uçuk kaçık entry ve başlıklar girenlere şahit oldukça, sivil polislerin bile şaşırması ve "bu kadar da olmaz, biz bile daha insaflıyız, insanlığınızı hatırlayın kardeşim" demesi kuvvetle muhtemeldir.