Cumhurnaşkanı aynı zamanda bir parti lideri ve devletin teammülleri gereği siyasetten bağımsız değilse o kişi türkiye devleti demek değildir. Devlet adamı hiç değildir. O makamı işgal eden, kendi kişisel çıkarları için devletin kurallarını eğip büken basit, sıradan bir siyasetçidir. Hatta dost gibi görünen devletin düşmanı bile olabilir.
Cumhurbaşkanlığı makamı siyaset üstü bir makamdır.
Elmayla armudu karıştırmayın.
bununla ilgili çok ilginç bir ayrım var. bir grup var, ısrarla cb nına hakaretin "türkiye cumhuriyetine" yapıldığını savunuyor ama yine aynı grup atatürk ü koruma kanunu ile ilgili kişiler özel kanunla korunmamalıdır düşüncesini savunuyor sanki atatürk türkiye yi değil de moritanya yı temsil ediyormuş gibi.
sen cahilliğinden utanıyor musun ki birileri bir şeylerden utansın diye bekliyorsun. yalakalık yapmazsan ölürsün olm sen. hadi biz salağa yatıyoruz siz doğrudan salaksınız bir yana yatmanıza da gerek yok. daha trol başlığı ayırt edecek kadar zekanız yok.
Politik şarlatanların tamamı gibi bu kişi de mason bir aktör ve tam anlamıyla bir şarlatan ve meydan soytarısıdır. Bu ve benzeri(trump, putin, kılıçdar, biden... hatta ana akımda pek yer almasalar da kendine royal diyen ingiliz alman iskandinav yahudi kökenli pembe suratlı soytarılarda dahil) kısaca ana akımda gördüğünüz her tip) Bu kuklaları daha iyi anlamak için şu bakınıza bakın.
şahsa yapılan hakaretle makama yapılan hakaret aynı mı ? makama 5 ay sonra başka birisi geldiğinde ve bu kişiye açılmış dava 1 yıl sonra görüldüğünde dava otomatik olarak düşecek mi, sonuçta o koltukta artık o kişi olmayacak, yani cb davası basit bir hakaret davasına mı dönecek ?