neyin en güzeli dersen cevabım biraz titremeli olur.
titremeli cevap nasıl oluyor ki dersen cevabım şu olur: cevap gibi duran ama pek de sağlam olmayan kelime, söz, kavram göbeği.
kimseyi şahsen tanımıyorum ben şahsen. aynı cümlede iki kez şahsen kullanan birini de kimsenin tanımak istemeyeceği kanısındayım şahsen. arada msn'de kafamı siken (deatly, trixx, freddy daifur gibi, gerçek hayatta evime almayacağım; 'alo ben ankaradayım görüşelim' derse 'alo alo, şa..j..m bit..y..o' deyip telefonu kapatacağım insanlarla) msn'de engellediğim ve fakat hala bi şekilde kafamı siken rapper ninja gibi objeler dışında sanal ortamda da sözlük ahalisiyle muhabbetim yoktur. zaten muhabbetim iyi değildir lan benim. bi tek dostlar kıraathanesindeki emekli dayılar sever benim muhabbetimi. onlar da, araya girmeden sabırla dinlediğim için sever.
sözlükte kimseyi tanımamak iyidir gibime geliyor. ya da değildir. iyidir değildir, iyidir değildir, iyidir değildir, iyidir. iyiymiş bak. burnumdaki kılları yolarak yaptığım papatya falına her zaman güvenirimdir. güven kurtul.
sözlükte kimseyi tanımamak, başrolü entrylere vermek demektir. ya da değildir. off kafam çok karışık bu konuda.
sözlükte kimseyi tanımamak, başrolü sözlüğe vermektir. kim kimin kuzeni, kim kimle sevişmiş, kim kime web cam'den memelerini göstermiş, kim kimin arkasından kuyu kazıyormuş, kim kimin feykiymiş, kim kimin en iyi arkadaşıymış falan filanla ilgilenmeden okumak iyidir. o zaman entryler özgürleşir işte (dünyanın tüm entryleri birleşin). 'ehe ehe, iyi yazmış lan adam helal olsun' deme güzelliğini verir; yazarının kim olduğuna dikkat etmeksizin.
öyle bişeyler. sözlükte kimseyi tanımamak iyidir. ama tanışmak isteyen yalnız ve özgür bayanlar için (ankara çevresi) telefon numaram: 531 331 3131. hadi ara, pişman olmayacaksın.
zirveler bunun için var olmuştur. tanışılsın, gönüller eğlendirilsin atılsın kadehler bin parçaya bölünsün dökülsün meyler yere hatıralar gömülsün. ***
çok kişi tanımanın bir fayda getirmediğini düşünürsek, az ama öz kişi tanımanın ve zaten sözlüğün amacının tanışmak değil, başlıklara içindeki tanımları yazmak için üye olunması faktörlerinin göz ardı edilmemesi suretiyle mantıklı harekettir.
sözlükte önemli olan bir şeyler yazmak, gülmek , eğlenmek ya da düşünmek, ama düşüncelerini paylaşmaktır. kimle paylaşıldığının bireysel anlamda çok fazla önemi yoktur. insan yazdıklarının okunmasını ister elbet, çünkü onu yazmak için emek verir, zaman harcar, duygu katar, farklı düşünmeye çabalar. ama önemli olan anlaşıldığını hissetmektir, onu anlayanın kim olduğunu tam olarak bilmek değil. o yüzden bireysel tanışmaya gerek yoktur. duygularını düşüncelerini bu sözlüğe açarak, onun yazılarını okuyan herkesle tanışılıyordur zaten istemsizce.
çok da önemli değildir. okursun, tepkin varsa yazarsın o kadar. kimse düşmanın ya da kankan değildir. bazı durumlarda olaylara daha objektif bakabilmeye yarar.
sözlükteki manyakların size 'sen yenisin galiba' diyerek ayar verme çabalarına yol açar. sonra siz de bundan cesaret alıp zall'a 'sen yenisin galiba, ezerim lan seni' dersiniz ve zall da size ah be çocuuum ah be güzeliiim der.
insana yalnızlık hissi vermesinin yanısıra bir o kadar da gereksiz bir güven verir. hani dengesiz bir hareket yaparsınız bir ortamda ve istemeden de olsa "aman canım beni gören bir daha mı görecek" diye iç geçirir yaptığınız dengesizliği kapama çabası içine girersiniz. işte bu da insana böyle bir güven sağlar. "kimseyi tanımıyorum nasıl olsa" diye insana rahat rahat yazma olanağı sağlar. he birilerini tanıyınca rahat yazmayı sağlamıyor mu? bak onu bilmiyorum işte... tanıyınca anlarız onu da.
genelde nick altında aslandır , yakışıklıdır, güzeldir, elit yazardır,harika yazardır, pırlanta gibidir, bitanedir tarzı entry lerin yazılmamasına yol açan durumdur. *