itiraf etmek gerekirse sözlüğün amaçları arasında sosyalleşmenin olduğunu bilmiyordum. sadece bir şeyler hakkında kendimce ahkam kesmek için geldim. şimdi biliyorum böyle bi amacının olduğunu ne değişti? hiç bir şey. böyle bahtiyarım azizim.
nickini sözlükten başka kimsenin bilmediği yazardır. aksi olsa adını yazar ya da çok tutulan bir şey yazar ya da ne bileyim "yalnızhatun", "yahuşukludelüanlı" yazar bi şey yazar işte.
sözlükte olmanın amacı da dost edinmek değildir inhayetinde. iki şamata yapar. kafasındakileri döker, gider yatar uyur. bu arada iki de tatlı muhabbet olursa olur. olmazsa çok da tındır.
hani bir deyim vardır ya yüzü eskimek diye şimdi biliyorum alaka maydanoz diye düşüneceksiniz ama olay şu; herkesin birbirini tanıdığı ufak bir mahalle ya da kasabadaki insanın psikolojisine bürünür zamanla tanıdığı çok olan yazar. tanıdığı her insan farkında olmasa da üzerinde bir baskı oluşturur yazdıklarına dair. ahmet, ayşe, fatma ne düşünür kaygısıdır bu.
sen bir konuya dair samimi bir şekilde fikirlerini dile getirirsin. tak mesaj gelir:
-''senden bunu beklemezdim hödöcaaaaan''
lan dur ne oluyo? sadece bir kaç mevzu üzerine geyik yaptık. kafanda nasıl bir hödöcan oluştu da beklentilere girdin benimle ilgili? veyahut ben tıpa tıp aynı şeyleri mi düşünmek zorunda mıyım seninle? o zaman olayları yorumlamanın ne esprisi var ki? her şeyi matematiğe vuralım anasını satayım.
başta da dediğim gibi aslında en aklıselim yazardır.
sözlükte bulunma sebebi sosyal çevre edinme olmayan yazardır.
kankası olmaması, tanıdığı birilerinin olmaması aslında avantajdır, tanıdıklarının yazdıklarına taraf olmak, onu savunmak zorunda kalmama gibi avantajları yanında getirir, ama yok ben buradan kendime arkadaş yapmak istiyorum diyen biri için üzücü olabilir.
dip not: sözlükte tanıdığım bir tek yazar var onuda başka bir sözlükten tanıyorum. (yeter lan2)