geçen gün yine anı okuyorum sözlükte. baktım herif aynen beni anlatıyor. ''yok artık bu kadar da benzerlik olmaz '' dedim. sonra entryi yazana baktım. ben mişim . hahaha ne safmışım diye güldüm kendime.
(bkz: bu da böyle bir anımdır)
- Bir varmış bir yokmuş, evvel zaman içinde kalbur saman içinde güzel üniversitelerin birinde zall nickini kullanan biri varmış. bu arkadaş bir gün film izlerken * kafasında bir ışık belirmiş ve "ben sözlük yapmalıyım" demiş. zall sözlüğü yapmış ve bu sözlük zaman içinde o kadar büyümüş ki içinde binlerce yazarı barındırır olmuş. tabii ki bu kadar yazarı içinde barındırması beraberinde sorunları getirir olmuş. bu sorunları gidermek için sözlük formatı diye bir şey bulunmuş.
bu formata göre yazarlar sadece tanım girmeliymiş. ama bazı sözlük yazarları tanımları, okuyucuyu sıkmaması için kendi anılarıymış veya masalmış gibi anlatıyormuş. bunu anlamayan yazarlar onları gammazlayıp duruyorlarmış ve bu yetmiyormuş gibi onlar hakkında başlık açıyorlarmış.
işte çoçuğum bu başlığın serüveni de bu.
+ peki masal gibi anlatanlar ne yapmış?
- ...
geçen yine bir zirvedeyiz, sözlükten konuşuyoruz, biri 'yhaa ben bu anı anlatanlardan uyus oluyorum yaneee' gibi bir şey söyledi, bizim bi arkadaş da, 'okuma o zaman yarram' dedi, sonra içkilerimizi yudumlayıp evlere dağıldık.
bahsedilen anıları okumayarak üstesinden gelinebilir bu hissin.
kişisel olarak konuşmam gerekirse anılar iyidir. hele anı adam gibi bir üslupla anlatılırsa ve ilginç ise daha da iyidir. sadece formata dikkat etmek gerekir.