Açılan öncü davalara bakılarak ayda ortalama uludağ sözlük için 300000 entry, ekşi sözlük için 750000 entry ve diğer sözlükler için 1000000 entry olduğu düşünülürse bizim milletimizin özelliklerinden birisi "yalakalık" olduğundan dolayı bu davaları bir çığ şeklinde gelmeye devam edecektir.
Burada korkulan şey bu davaları baz alarak her önüne gelen insanın kişisel dava ya da kamu dava açma girişimi olacaktır ki bu da hızla gelişen sosyal medyaya en büyük darbeyi vuracaktır. çok yakında incisözlükün başına gelen olaylar sıra ile diğer sözlüklere yapılması an meselesidir.
şu sıralar çok dikkat çeken aktivite. sözlüklerin bayağı bir reklamı oldu. artık kıçınıza dikkat edin. enseleyebilirler. boşverin siyasi içerikli konuları. takılın hayatınızı yaşayın. battı balık yan gider...
kendi fikir ve inançlarına karşı oluşan görüşleri bastırmak, yok etmek için açılan davalardır. bu davalar sadece sözlükleri yıldırmak için değil düşünce özgürlüğümüzü elimizden almak için açılmıştır.
Git gide düşünce özgürlüğü kavramının önemini yitirmeye başlamasının göstergesidir. Yazarların, subjektif olarak eleştiride bulunurken hakarete varan yerlere gitmesi halinde karşı tarafı haklı çıkaracak olaydır. (bkz: Her doğru her yerde söylenmez)
Kufur etmek ve bunda Israr etmek dusunce midir diye sordum kendime. Anayasada kamu ahlakI, genel ahlak gibi kavramlar var. Bazen hakikaten ahlak sInIrlarInIn zorlandIgI oluyor, e haliyle bunun da bir mueyyidesi olacak. Hakaret etmedikten sonra kimse kimseye ne dava acar ne karIsIr. Dine bile hakaret eden serefsizler var burada, ozgurlukse sikeyim oyle ozgurlugu..
genel olarak medya üzerine yapılan baskının sosyal medya üzerine yönelimidir. eskiden düşenin dostu olmazdı, sağolsunlar iki ağlayıp mazlum ayağı yapan herkes bu ülkede destek gördü. şimdi ise düşünenin dostu yok çünkü düşünmek sorgulamayı doğurur.