önce, insanlar kendilerini yazmaya başlıyorlar. kendi hayatlarını, kendi doğrularını, kendilerini yazıyorlar. sonra, "kurgu" denen şey çıkıyor. bu kez, sanal karakterlerle, zahirî karakterleri değil, sanal karakterleri yazıyor, kuruluyorsunuz. işte sözlük denen şeyin edebi bir yapıya evrimi de, belki buradan ortaya çıkacak. non-fiction yerine kurgunun yükselişine sahne olacak bu yapı.
gözler bağllı birikimsel ilişkiye girilen platform.
bilgi sunmak veya bilgi almak isteyenlerin uğrak yeri.
bu iş için zion'u yetersiz görenlerin mekanı. *
artik gitgide gercek ciktigi konsepten ayrilmis ve gider ayak birbirinin aynisi sekilde, ayni kelimeler ve kalipciklar kullanilan milyonlarca entry'nin yer aldigi bir yer olmus. sadece 2 sozluk oldugu zamanlardaki eglenilen vakitleri ozluyor insan. Eksi'nin kesfedilisi, ilk kacirilan entrylerin, diyaloglarin tek tek gunlerce okunmasi. Simdi celebrity diye un yapanlarin ilk zamanlarinda donen super geyik. Daha henuz ortam kalabalik degilken edinilen super kallavi arkadasliklar. herseyi yazmanin ozgurlugu, birbirine benzeyen, "ayni ben" dediginiz insanlarla kaynasmak, disariya cikmanin sosyallesmenin out oldugu sozlukte kendi dunyamizda takildigimiz gunler.
hersey gibi gittikce artan sayida insanlarin merakini celbeden bizim dedigimiz seyin gittikce herkesin mali olmasi. herkesin gittikce partizanlasmasi, tahammulsuzlugun doruklara ulasmasi, sag sol kavgalarinin doruk noktaya gelmesi, parti propagandasi haline gelmeye baslayan ortamlar olduk. eskiden adam gibi karsi argumanlarla gelenlere yok boyle degil desek de yazdiklarina gosterdigi ozenden biraz saygi duyarken simdi, usengecliligin , iki cumle kuramadan bakinizlarla aklinca ,zamaninda isin ehlilerin sanatini konusturdugu "ayar" kelimesini, kullananlarin oldugu bir yerdeyiz.
soguyorum giderek bu ortamdan, eskiden yazmaktan ziyade okumaktan gozler sis hale gelmesine aldirmazken, simdi ilkokul 5 niteliginde ve niceligindeki yazilarla dunyalari kurtaran bir yazar surusunu gordukce kapatiyorum pencereleri. keske diyorum o hic bozulmamis bilinmemis haliyle kalsaydi, keske online 10-20 kisiyle kendi aramizda takildigimiz yerler olarak kalsa idi. dikkat ederseniz, sozluk niceligi arttikca, gelismekten ziyade daha da geriliyoruz. daha bayagilasiyoruz, yazacak birsey kalmadigindan dem vuruyor herkes ama peki ne ve nasil yaziyorsun be kardesim ki konu kalmamis. Al kalmamis derim sana.
Velhasil , sozluk kavramini ben bugun itibariyle ruhuna fatiha durumuna yaklastigini gorerek byte denizinde boguluyorum. 2 sene sonra server parasi odenmeyecek olan derinliklerle kaybolacak bir entry de bulusmak uzere.
yaratıcılık seviyesini zaman zaman kaybeden, eski sevgili gibi dırdırlarla çok fazla kafa ütüleyebilen oluşum. kaliteli ve sarsıcı yeni bir şey okuyabilmek, samanlıkta iğne arama çabasına dönüşebiliyor kimi zaman.
Bir dilin bütün veya belli bir çağda kullanılmış kelime ve deyimlerini alfabe sırasına göre alarak tanımlarını yapan, açıklayan, başka dillerdeki karşılıklarını veren eser. (TDK)
bunyesinden populer/sevilen bir yazar olmak icin ce$itli/ilginc tecrubelerin ba$inizdan gecmesi $art degildir. daha dogrusu ne yeterlidir degildir ne de cok gerekli.
yani? anahtar kelime: "uslûp". yani fikirlerinizi, tecrubelerinizi, tecrubelerinizi aktarirken kullandiginiz uslûp kilit noktadir. yoksa ba$indan super ilginc, acayip mi acayip bir olay gecmi$ ama sen bunu okuyucuya ilgiyi cekmeyi ba$aramami$sin ne yazar... veya cok guzel bir fikrin vardir, farkli, orijinal. bunu dumduz anlatirsan. "eee bu da entry mi lan ?!" der, yazarin siradanliginin farkina varir.
bu butun internet sozlukleri icin gecerli. hani usta terzi dar kumastan bol gomlek diker derler ya. i$te ondan.
bu guzel olu$umda bir nokta dikkatimi cekti. gozlemledigim kadari ile bir sozluk yerelle$tikce daha az ozgur oluyorsunuz... cunku en kucuk hataniz goz onunde oluyor. hele ki bu bir de arkada$larin yazar oldugu veya kucuk bir universitenin sozlugu ise...
bir nevi bbg evi dir. herkes herkesin ne yaptığını bilir. yazılan yazılardan, izlediğin film, yaptığın, yediğin yemek anlaşılır. nicklere girilen entrylerden kimin eli kimin cebinde, kimin kalbi kimin şeyinde anlaşılır. tehlikelidir, kendini ifşa etmenin en katmerlisidir. kimliğini ısrarla açıklamaktan çekinen yazarların bile aslında tüm kişiliği gözler önündedir. o evdeyken medyanın kendine gösterdiği ilgiye alışan, evden çıktıktan sonra "alışmış kudurmuştan beterdir" sözünü haklı çıkarır mahiyette tekrar gündeme gelebilmek adına şebeklikler yapan yarışmacılar gibi sözlük yazarı da nickinin sol fraimede yer alması ve orda kalması için türlü yollara başvurur. velhasıl kelam sözlük bbg'nin sanal ortam versiyonudur.
Bir dilin veya dillerin kelime haznesini, söyleyiş ve yazılış şekilleriyle veren, kelimenin kökünü esas alarak, bunların başka unsurlarla kurdukları sözleri ve anlamlarını, değişik kullanışlarını gösteren eserlere denir.
merak ettigimiz herhangi bir kelimeyi ogrenmek icin kapagini araladigimiz kaynak. kalitesi kullanilan malzemeden ziyade icerisinde ki kelime miktariyla olculur. soz konusu sanal alem olunca , ansiklopedidir , imla klavuzudur , fiziki haritadir , muhasebe defteridir ve muhendislik el kitabidir.
her tanım yaptığımda kendimi ifade edeceğimi belirten, lafa söze doymayan insan cinsinin, cins olmaya çalıştığı, herkesin birbirine benzemeyim derken birbirine benzediği, yıllık, çaydanlık, gibi sözcüklerle yanyana durduğunda onlardan bir farkı varmış gibi durmayan, yazımsal rahatlama sağlayan, kategorize mekan...