sözlük yazarının şimdiye kadarki en büyük günahı

entry49 galeri1
    1.
  1. ba$lık kısıtlaması nedeniyle aslında sözlük yazarlarının tamamını kapsayan günahtır.
    1 ...
  2. 1.
  3. migrostan sürpriz yumurta çalmıştım bir keredir.
    5 ...
  4. 2.
  5. çok büyük günahlar işlemedim. hatta büyük günah bile işlemedim. adam satmadım, kimsenin ardından konuşmadım, yapmacık olmadım hiçbir zaman, kimseden özür dilemedim, kimsenin kalbini kırmadım bunları buraya galiba şu an içinde bulunduğum ruh haliyle yazıyorum ve çaylakken yazıyorum. numaracı, yalancı insanların değerli olduğu bu anasını sattımının dünyasına en azından bu yaşımdayken gururla bakıyorum.
    0 ...
  6. 3.
  7. allah'ın daha iyi bileceği günahtır. biraz düşünürsem, galiba ilkokulda birinin kalemini beğenip çok kıskanmıştım. hem param yoktu hem de o kalemden başka hiç görmemiştim. hani görsem satın aldırmaya çalışırım anneme, ama görmemiştim. onu çarpmıştım cocuktan. çok utanmıştım ama sonradan kendimden. tabi ilk okul 1 miyim 2 miyim ne.
    3 ...
  8. 4.
  9. 5.
  10. Kucukken dugunde davulcunun parasini yurutup anneme yakalanmamdir. Cok masumum lan.
    1 ...
  11. 6.
  12. Dedikodu olsa gerek kızların genlerinde mi var nedir yapmadan duramıyoruz.
    3 ...
  13. 7.
  14. söyleyemeyecek kadar kendimden nefret etmeme sebep olan bir şey.
    1 ...
  15. 8.
  16. Zina ve başkada yok sanırım ot gibi adamım kimseye zararimda yok.
    1 ...
  17. 9.
  18. vikipediden büyük günahlara baktım da her şey günah be kardeşim, insaf.
    0 ...
  19. 10.
  20. bir cinayet, üç adam yaralama, 2 hırsızlık ve onlarca adi olay...

    Işleyen var mıdır Acaba sözlükte. Merak ettim bak şimdi.
    1 ...
  21. 11.
  22. Bir sürü doğmamış çocuğu katletmek.

    Bazı geceler banyodan '' babaaağ babağğğ kurtar bizi babaaağğ'' sesleri duyuyorum.

    Tövbe edeceğim de yine yaparım ki.**
    24 ...
  23. 12.
  24. 13.
  25. 14.
  26. 15.
  27. 16.
  28. 17.
  29. buyuk gunahlardan biride isledigin gunahi saklamaya gerek gormeden aleni yapmaktir. varsa gunahiniz oturun da tovbe edin.
    2 ...
  30. 18.
  31. günaha inanmamak. paradoksu koyar çekilirim.
    2 ...
  32. 19.
  33. 20.
  34. papazında gelmesiyle günah çıkartmaya başlayacaklardır. bu ne lan böyle.
    0 ...
  35. 21.
  36. zina en büyüğüydü sanırım. bir değil iki değil affettiremem kendimi...
    1 ...
  37. 22.
  38. dayımlara gittiğimde camın kenarında poşete sarılmış küçük birsey vardı. dayanamadım en sonunda çaldım ve kuran çıktı.

    nerdeyse her gün isyan etmek yukardakine. ve sinirlenmek.
    1 ...
  39. 23.
  40. günah mı sevap mı bilmem ama hayatımın en büyük vicdan azabını açıklıyorum bu başlıkta.

    24. yaşındaydım iş yerimde en genç ve atak mühendis bendim. 2.yılımdı ofisin gözdesi bendim çabuk farkedildim kariyer basamaklarını hızla tırmandığım yıllardı. çok azimli çalışıyor müdürün dediklerini harfiyen yerine getiriyordum. telefon etti sedat bey odama kadar gel diye.rutin işlerdi ben yeni bir müşteri ve iş umuduyla gittim odaya. yumurta seni takdir ediyorum çalışmaların harika sorumluluk sahanı genişletiyorum şu andan itibaren ege ve marmara senindir artık dedi. öyle sevindim ki ilk kez sahaya çıkma fırsatım olacaktı. şirket bir araba verecekti. hayat tam olarak planladığım gibi gidiyor hatta çok daha iyidi. o ay maaşıma iki kat zam yapıldı. artık çok daha fazla kazanıyordum. yeni bir odam yeni bir arabam yeni bir ünvanım vardı. ama çok çalışmam gerekti. tek bir eksiğim vardı ben sahada koştururken benim işlerimi yapacak biri. işte o hafta değişti her şey insan kaynakları sorumlusu çiğdem'in arkasında gördüm onu ilk kez. ofise giriyorlardı uzun dümdüz kızıl saçları bembeyaz teni yeşil gözleri vardı lacivert kot pantolonu altında converse ve üzerinde ucuzluktan alındığı belli olan salaş bir penye vardı.

    çiğdem yumurta bu duygu artık seninle çalışacak sedat bey'in talimatı kurutmada çalışan remzi'nin köylüsü rica etmiş işe ihtiyacı var köyden yeni gelmiş burada da halasında kalacak dedi.

    ben asistan beklerken şansıma bir köylü güzeli çıktı. daha 17 yaşında diploma yok tecrübe yok dil yok kızda her şey eksik her şey felaketti. ama emir büyük yerden gelmişti sike sike katlanacaktım gerekirse onun üzerine düşen işleri de ben yapacaktım.

    zaman çok çabuk geçti yoğun iş temposu beni fazlasıyla yormuştu. bu arada duygu hiç beklediğim gibi çıkmadı bir kere çok güzeldi üstünü başına bir şeyler alınca makyaj yapmaya başlayınca benim gözümde ki köylü duygu gitti. zekiydi eğitimli değildi ama çabuk öğreniyordu. baş başayken abi diyordu bana. iki yakın dost olduk.

    ama zamanın ne getireceğini bilemedim. o çocuk artık harikulade bir kadın olmuştu. benim ona bakışımda değişmişti. onu kız çocuğu gibi görmüyor çalışırken göz ucuyla ona bakıyordum. eve gidince yatağımda rüyamda bile duygu vardı artık. resmen aşık oldum kıza.

    bir müddet sonra bir gece herkes ofisten çıkınca ona beklemesini bitirmemiz gereken işler olduğunu benim eve bırakacağımı söyledim itiraz etmezdi etmedi de zaten. aldım karşıma;

    duygu ben senden hoşlanıyorum bana bir fırsat ver dedim kendimden çok emin olarak söyledim bunu. sonuçta ben onun üstüydüm bir kelimeme bakardı kazandığı üç beş kuruşta. kesin olacak bu iş.

    hayır dedi bana kesin bir dille ret etti. beni bir abi gibi gördüğünü aramızda asla böyle bir şey olamayacağını bir daha bu konuyu açmam gerektiğini söyledi.

    şoka girmiştim bu cevabı almak beni sarstı. hayallerim yıkılmıştı.sinirden deliye döndüm duman kulaklarımdan çıkıyordu. nasıl olabilirdi bu. o kimdi ki beni geri çevirebilirdi.

    işe devam ettik ama artık benimle konuşmuyor şakalaşmıyordu duygu gitmişti benden. bir şekilde geri kazanmalıydım onu.

    işte o gece yaptım planımı özür dileyecektim hata yaptığımı ona asla bu gözle bakmamam gerektiğini söyleyecektim. ve bir şekilde onu eski haline döndürmeliyim.

    yine bir gece beklemesini söyledim. bekledi. aldım karşıma özür diledim bir anlık gaflete düştüğümü söyledim. insan olarak seviyordu beni. işte olmuştu yine çıkmıştı o bembeyaz teninde ki büyüleyici gamzeler gülüyordu duygu. önemli değil abi bunu farketmene sevindim işimi de seni de kaybetmek istemiyorum dedi.

    şerefsizin tekiydim o zaman hayata tepeden bakan bir ittim. her şey benim sanıyordum. barışmamızın hatırına çıkışta yemeğe gitmeyi teklif ettim ilk kez gitmiyorduk hayır demedi tamam çok açım zaten dedi güldü. yüzlerce kez yemek yedik beraber sakınca görmedi.

    onun yemek anlayışı burger dominostan ibaretti. durmadım her zaman gittiğimiz yerde sürdüm deli gibi aracı. çok farklı bir sürpriz yapacaktım ona. nereye abi dedi ? bana güven dedim. çok lüks bir yere götürdüm onu. hayatında ilk kez öyle bir yer gördüğü gözlerinden belli oluyordu. mönüde ki isimleri bile telafuz edemeyecekti. seçimi bana bıraktı zaten ona kalsa dili tutulurdu. çok kaliteli bir fransız şarabı karides rokfor söyledim. çok mutluydu uçuyordu sevinçten. hayatında ilk kez içki içecekti. yudum yudum aldığım şarabı kadeh kadeh yuvarlamaya başladı. her şey istediğim gibi gidiyordu. artık çakır keyif olmuş müziğin ritmine kendini kaptırmıştı. şarapta son yudumundaydı. ama kalmak istemiyordu bunu gördüm gözlerinde.bir şişe daha açtırdım 18 yılın verdiği heyecanla susamış gibi içmeye devam etti. ikinci şişenin sonunda artık duygu bedenen benimleydi ama beyin uçmuştu. koluna girdim ayakta duramamıyordu neredeyse garsonlar sarılacak hale gelmişti. çıkardım arabayı getirdi vale bindirdim daha oturtur oturmaz sızdı. eve götüremezdim artık zaten götürmeye de niyetim yoktu. çektim arabayı benim otoparkına aldım kucağıma çıktım merdivenleri. sayıklıyordu sadece neredeyiz diye. yatıdım yatağa ayakkabılarını çıkardım. gömleğini çözücektim ki ;

    yüz yüze geldik o an. dudaklarımı dudaklarında birleştirdim aman allahım böyle bir lezzet böyle bir heyecan yok. günlerdir hayalini kurduğum kadın kollarımda dudaklarımda.

    itiraz edemedi yarı uyanık yarı uyur ilişkiye girdim. bakireydi biliyordum ama bana yaptığı ret beni o kadar hiddetlendirmişti ki hiç umursamadım. benim oldu duygu o gece.

    ve sabah olmuştu artık. ben daha gözümü kırpmamıştım ne olacak ayılınca diye heyecadan. kalktı bir yatağa bir bana baktı ikimizde çıplaktık avazı çıktı kadar bağırmaya başladı küfürler ediyor beddua ediyor lanet ediyordu bana hıçkırıklara boğuldu ne kadar uğraşsam da susturamadım onu. ne kadar geçti hatırlamıyorum artık bağırmaktan sesi kısılmış ağlamaktan göz pınarları kurumuştu. giydi üstünü ve kapıyı çekip öylece gitti.

    şirkette gittim yoktu aradım açmadı evine gittim kapı duvardı. duygu yoktu. günler geçti hiç haber alamadım kendisinden.

    5 gün geçti böyle remzi geldi işe aldıran köylüsü duygu'nun köyde annelerinin yanında olduğunu ve işi bıraktığını söyledi.

    işte o günden sonra benim hayatım hiç dikiş tutmadı. iki yakam bir araya gelmedi. hayatımın vicdan azabı günahı da budur.
    14 ...
  41. 24.
© 2025 uludağ sözlük