insanın önüne gelen büyük fırsatları çok basit bir şekilde reddetmesine de sebep olabilecek kötü huydur. hayatı da olabildiğine monotonlaştırır. ileri vakalarda temel ihtiyaçların giderilmesi durumunda bile nüksedebilir.
buna rağmen alternatif yöntemlerin bulunmasını zorunlu kıldığından düşünme kapasitesini geliştirdiği ve pratik çözümler üretmeye zemin hazırladığı da görülmüştür.
sırf bilgisayar masasına ayağını uzattığı vaziyetin keyfini bozmamak için klavyenin bulunduğu altlığın çekilmemesi ve ekran klavyesiyle yazılması iyi bir üşengeçlik örneğidir.
Evde fazla ekmek kalmadığında evin dibindeki fırına gitmeye üşenip olan ekmeği abiye verdikten sonra işe çıktığında nasıl olsa çıkınca alır düşüncesiyle 3 saat aç kalıp abinin ekmeği almasını beklemek.
usengeclik oyle bir seydir ki mutfaktan kalkip su almamak icin ablayla tavla attirir. oyunu alip suyu icmeside ayri bir zevktir oraya girmiyorum. ayrica (bkz: agir usengecim) farkindayim.
başlığı 30 dk önce gördüm, yeni entry giriyorum.
üşengeçliği tanımlamaya üşendim.
eevden çıkmamak için hiçbir finalime girmedim. yarın sonuncusu var, ben uyanalı 45 dk oldu.
üşendiğim için eve dönüş bileti almadım muhtemelen bilet kalmadığı için 2-3 gün geç dönebileceğim memlekete.
"elektriğinizi kapatacağız" şeysi gelmeden elektrik faturasını ödemedim şimdiye kadar hiç, hatta bikaç ay önce gelmedi ben de ödemedim onlar da kesti.
bilgisayarım en son 1,5 ay önce güncelleme yapmış, alete de bulaştırdım galiba hastalığı.
yemek sepetinde 3 kere teknosa indirimi kazandım.
2 gün önce bi kız aradı gelsene akşam diye, evi uzak olduğu için gitmeye üşendim, 5 dk sonra duştaydım. duşa girmeye üşenmemişim; ilginç.
küf tutmuş çay gördüm çaydanlıkta, o hale geldiğinde bile yıkamaya üşendim, 2 ay sallama çay içtim, sonunda bir gün üşengeçliğimi yenip okuldan dönüşte yolu uzatıp çaydanlık aldım. yiihuuu.