Sınıfta bi kızla tanışırken geçen muhabbeti hatırladım. Neyse merhaba merhaba evresini atlayalım direk ana konuya gelecem.
-Ankaralı insanlar niye böyle ya.
+Niye nasıllar ki?
-Ya ne bileyim biraz odunlar sanki.
+Hımm. Bende ankaralıyım.
-Ya aslında bazıları öyle yani genelleme yapınca hata oluyor tabi.
+Hiç kıvırma şimdi.
-Ya gerçekten kusura bakma.
+Aslında pekde haksız sayılmazsın.
Sonrasında ikimizde bu muhabbete gülüp geçmiştik ama o faka basma olayını unutamam yani.
Fizik 1-2, kimya, calculus, lineer, diferansiyel gibi derslerde en yüksek notları alıp imal usulleri denen sikik dersten 02 (sıfır iki) ile kalmam en efsane anılarım arasındadır.
labda quiz bitti, biz geçenler deneye başlamadan hoca brifing veriyor mekanizma hakkında. çocuğun tekine 50 ml %10'luk sodyum tiyosülfat çözeltisi hazırlamak için kaç gram sodyum tiyosülfat tartman lazım dedi. çocuk abartısız 10 dakikada yapamadı. ama muhtemelen askere gidip gelip iş bulmuştur.
-nevruz eylemleri esnasında dibimde ses bombası patladı.
-ayda bir biber gazı yiyoruz.
-toplasan iki tarafın 10 kişi bile olmadığı bir eylemde (beşer kişi karşılıklı sloganlaşıyor gibi düşünün), olayı ayırmak için 50 kişilik çevik kuvvetin iki grubun arasına barikat kurması.
-amfiye kedi girmesi sonucu, hınzır kedinin öğrencilerin ayakları altından geçmesi, kedinin süründüğü kişilerin domino taşı gibi "ay ay" diyerek dersin ortasında ayaklanması. hatta bununla kalmayıp, kediyi yakalamak için hademenin gelmesi. koca amfide hademenin kedi kovalaması. kedinin yakalanamaması sonucu hocanın derse ara vermesi.
yurtta kaldığımız için ve 12den sonra giriş yapılamadığı için yılbaşında 4 kişi kapalı bir atmde sabahladık. bir ara aramızdan biri osurdu herkes suçu birbirine attı 10 dakika dışarı çıkmak zorunda kaldık atmyi havalandırdığımız için içerisi de soğudu. sonuç soğuktan götümüz dondu.
bahar şenlikleri duman konseri. kafalar gayet güzel, kesişilen ablanın yanına gidip 5 dk boyunca akıcı şekilde konuşulur akabinde kendisinin ''i am sorry i cant speak turkish i am iranian'2 demesiyle derin bir off çekilerek aynı hikayeye ingilizce yeniden başlanır.
üniversitede ilk senem, türkçe sınavını internetten alıyoruz. bir arkadaş geldi bana dil bilgisinden bir kaç eleman 5 tlye yapıyormuş ben ordan yaptırıcam sen de ordan yap istersen uğraşma dedi ben de ne vericem ya ben kendim yaparım dedim.
bi şekilde yaptık sınavı notları açıklandı. ben 85 aldım, arkadaş 5 tl verdiği halde 80 almıştı. çok sağlam billur geçmiştim kendisiyle.
...öyle çok şey var ki aslında
Bütün herkes derse girerken kambaxx (bkz: )ile mezarlığa giden insanlardık.
Hoca ders anlatırken iki güzel kadına bakıp şiir yazan insanlardık. Sloganımız “Herkes için Güneş kimse için ay”;)
Final programı açıklandığında programa ilk bakan bizlerdik çünkü tek derdimiz saat 9’a sınav koymuşlar mı diye. Çünkü biz hiç saat 16’dan önce kahvaltı yapmadık.
Finallerde ölümüz 50.
Sahuru nargile ile yapan bir arkadaş düşünün.
Ve en son..size her oturuşta 5 saat durmadan mesele anlatan bir kişilik düşünün. Her gün en az 5 saat bıkmadan. bazen aynı meseleleri anlatırken güncelliyordu aynı zamanda:). En güzel tarafı da buydu çünkü birinci günün sonunda kadın ölürken ikinci günde kadın yaşıyordu:)