Lisedeyiz. bütün öğretmenlerim tarafından hep çok sevilmişimdir.
trafik dersi vardı o zamanlar. koca a4 kağıtlarına kopya hazırlamışım ben de.
neden a4? çünkü bütün derslerin en gözde öğrencisiyim. kimse kopya çekeceğimi düşünmez.
ben de kopya kağıtlarını eteğimin altına koydum ve üstüne oturdum.
hoca hızla sınıfa girdi.
hoca: kimesne gel kağıtları dağıt.
kimesne: dağıtmam.
hoca: gel dedim
kimesne: (kaş göz hareketleriyle) ı ıh dağıtmıyorum ya zorla mı?
hoca: kimesne gel dağıt dedim
kimesne: yok hocam ben siz küstüm, vallahi gelmem.
hoca: kimesneeeeeeee son kez diyorum. (uyuz adamın ısrar edesi tuttu)
mecburen kalktım yerimden. bütün gözler bende. ben adım attıkça eteğimin altından sayfalar döküldü. tabiri caizse patır patır kağıt sıçtım.
lisede beden eğitimi öğretmenim tarafından yapılan ibneliktir.
kız öğrenci bileğini burkar. 'ciyaakkk' diye bi çığlık attığı cengaver beden eğitimi hocamız koşar hemen. ve ilk yardım başlar.
-hoccamm çok accıyoooo.
+burası mı? (bilek hafifçe kavranır)
-evet hoccam.acccıyooo.
+tamam cansucum. (bilek hafifçe okşanmaya devam edilir)
cansu hoca tarafından kucaklanıp beden eğitimi odasına götürülür. bilimum merhem, krem, sargı ne varsa cansunun bileği için sürülür. bilek ve bacaklar epeyce okşanır. biz erkek öğrenciler beden hocamızın 'siktirin' demesiyle odadan çıkartılırız.
1 hafta sonra bi erkek öğrenci bileğini burkar. bu sefer hocamız ağır adımlarla olay yerine doğru gelir. yerde yatan bi erkek öğrenci oldu için eğilmemiştir bile.
-noldu lan?
+hocam valla bilmiyorum. birden burkuldu bileğim. çok fenayım.
-olmaz lan bişey.
+hocam valla fenayım. bi sargı, krem falan şeyyapalım.
-yok olum krem falan. olsa sürmezmiyim.
ben ve 2 arkadaşım bu diyalogdan sonra 'sokarım böyle işe' diyerek beden eğitimi odasına gireriz. oda talan edilir. krem, merhem, sargı bulunur ve kullanılır.
8. sınıftayken resim hocası en sevdiğim kolyemi aldı, bir daha da geri vermedi. hala içimdedir, en sevdiğim kolyemdi benim yaa. uyuz karı.
6. sınıftayken de yine bir resimcinin yaptığıdır. ellerim yanmıştı o zaman, kızgın yağ dökülmüştü. raporum vardı aslında ama derslerden geri kalmamak için okula gidiyordum ellerim sargılı, bana niye malzemelerini getirmedin diye bağırmıştı sınıfta. bak, hatırladım yine sinirlendim.
ilkokulda biz 2. Dönem "türkçede hep el yazısı kullanacağız." Deyip sonra bütün derslerde (matematik dahil) el yazısı kullanmaya zorlanması, uyuz karı. (Zaten bu el yazısı saçmalığına oldum olası uyuzum, normal yazınca da el yazısı olmuyor mu sanki.) *
Matematikçi tahtayı silmemi istemişti, biraz fazla silmişim silmemi istemediği diğer taraf da silinmiş. O soruları bana çözmeye zorlaması ve çözemeyince beni tüm sınıfın içinde rencide etmesi.
Ortaokulda cuma çıkışı hava yağmurlu olunca koridorda tüm okul toplanır, istiklal marşı okurduk. Yaşlı bir sosyalci vardı, ufacık tefecik cırtlak sesli bir şeydi. Benim yanımda olan başka sınıftan birisi (benden 1-2 yaş büyük ve vücutça iri bir oğlandı) konuşuyor diye ona vuracağına bana vurmuştu, manyak karı. (Yaşlılıktan beyni pörsüdüğünden herhalde.)
ishal olmuştum ve müdür yardımcısı odasına izin almak için gitmiştim. izni aldım, ama sonra izin kağıdında cırcır olmuş yazılı olduğunu anladığımda çok geç olmuştu.
Bir müdüre vardı ; Lakabı cadı muko idi. Okulun dışındaydım henüz. Girerken saçlarımı toplayacaktım yani. Bu saçlar niye açık diye gelip saçıma asıldı manyak karı! Kıskançtı çok.
