sözlük yazarlarının ölümden döndükleri anlar

entry107 galeri0
    105.
  1. aylarca süren teorik ve pratik eğitimin ardından sonunda uçuş günüm gelmişti. ilk uçuş tabi, bir yandan sabırsızlanıyorum, bir yandan da inanılmaz bir heyecan var. paraşütü hazırlayıp, kaldırdım, dengeleyip tepeden uçuşa geçtim. her şey mükemmel derken aşağı doğru bakıp yerle aramdaki mesafeyi görünce panikledim. istemsizce frenlere asılmamla kanadın kapanmaya başlaması ve irtifa kaybetmem bir oldu. bir kaç saniye içinde kendime gelip paraşütü dengeledim, ama o bir kaç saniye bana bir kaç saat gibi gelmişti.
    3 ...
  2. 104.
  3. otobanda sağnak yağmur ve gece olması sebebiyle görüş mesafesi diye bir kavramın kalmadığı anda, yanlayarak on-on beş saniye kadar kaydığım zamandır. ne olduğunu çözemediğim tır veya kamyon benzeri eşşek gibi bir araç üzerime doğru gelirken arabanın kontrolünü tamamen kaybetmiştim. tamam artık buraya kadarmış derken araç yanımdan geçti gitti, arabayı da bariyerlere çarpmadan durdurmayı başardım ama kendime gelip yola devam edebilmek için yarım saatten fazla beklemem gerekmişti.
    0 ...
  4. 103.
  5. demiryolunda kulağımda kulaklıkla yürürken hızla gelen ve sürekli siren çalan treni 2 metre kala farkedip diğer raya atlayışım.

    tren sirenlerini çalarken serkül kan istanbul şarkısının klipten bozma mp3ünü dinliyordum. klibin başında da tren siren çalıyordu.
    1 ...
  6. 102.
  7. fiat palio gibi araba kılıklı bir tenekenin içinde 160 km hızla giderken, aniden önüme kıran lpg tankerinden kıl payı kurtarmamdır.
    0 ...
  8. 102.
  9. babama sevgilimle el ele yakalandığım zamandır. gittim gittim geldim şerefsizim. *
    2 ...
  10. 101.
  11. ufakken havale geçirmişim ben. az kalsın ekran kartını, ana kartı falan yakıyormuşum.
    0 ...
  12. 100.
  13. yüzme öğrenmeye çalışırken havuzda boğuluyordum. bir keresinde de sokakta koştururken araba çarpıyordu. üçüncüye de giderim artık.
    0 ...
  14. 99.
  15. küçükken; alkol sebebiyle. içiren kadar bende de hata var şimdi, her verileni içersem olacağı o.
    2 ...
  16. 98.
  17. boğuluyordum işte bir kere yok iki kere kurtuldum, 3.sünde giderim galiba.
    1 ...
  18. 97.
  19. yıl 2009 lise stajını bir tekstil fabrikasında yapıyorum. Fabrikaya yeni gelen 2 tonluk,2 metre boyunda 3 metre eninde yeni bir kumaş kesme makinasının, şef diye hitap edilen bir dangalak tarafından yeri değiştirilmek istendi. bu şef, bu dangalak bahsettiğim boyutlardaki bu makinayı, altına transpalet takarak yerini değiştirebileceğini iddia etti evet yanlış duymadınız transpaletle yapacaktı bu işi. Ve işe koyuldu. Tarafımca yapılan uyarılara kulak asmayan bu mal, makinanın altına transpaleti sokup ufak ufak hareket ettirmeye başladı.işte o anlar bi felaketin habercisiydi.tarafımca tekrardan uyarı yapılmasına rağmen 2 tonluk devi hareket ettirme çalışmaları devam ediyordu. Olayın geçtiği bu yer fabrikanın kartela bölümüydü ve bu bölümde yaklaşık 5-6 bayan çalışıyordu. Ben olacakları önceden kestirip olayı zarar görmeyecek uzaklıktan izlemeye başladım. Transpaleti şefin talimatlarıyla kullanan fabrika işçisi transpaleti her kaldırma hareketi yaptığında 2 metrelik makina biraz daha yamuluyordu. Artık düşecekti belli ediyordu. En sonunda o an geldi ve o dev makina kendini yamulduğu yerden aşağıya bıraktı. O anda bir bayan çalışanın tehlike alanında olduğunu farkettim ve o anki piskoloji ile makinayı yamulduğu yerden makinayı destekleyerek devrilmemesini önleyebileceğimi düşündüm ve harekete geçtim şekilim ya hammınaa. Bu arada az önce tehlike alanında olan bayan benim sıçrayışımla tehlikenin farkına vardı ve hemen makinanın düşeceği alandan uzaklaştı. O sırada makina beni ellerimle desteklemeye çalıştığım yerden beni öyle bir ittiki, inanın sevgili yazarlar,3 metre arkadaki duvara yapıştım.Makinanın yere düştüğünde çıkardığı ses , benim duvara yapıştırması ve bayan çalışanların çığlıkları o anda adeta aklını kaybetmiş gibi davranmama sebebiyet verdi.hemen ayağa kalktım ve bir yerim eksik mi, kırık mı, ezik mi diye panik içinde her yerime bakmaya başladım şükürler olsun ki dirseğimde küçük bir eziklikten başka birşeyim yoktu. Fabrika yetkilileri ne olur ne olmaz diye ben ve ufak çapta zarar gören iki kadını hastaneye gönderdi. Küçük bir sağlık taramasından geçtik bir bayanın parmağının çatlak olduğu benimde dirseğimde ezik olduğu anlaşıldı.Tabi olayı iş kazası olduğu için hemen fabrikaya polisler damlamış ve bizim ifademizi almak için beklediklerini öğrendik.işte o anda bana yapılacak en büyük .rospuçocukluğu başlamak üzereydi.Fabrikaya girdiğimizde fabrikanın en eskilerinden bir amca hemen fabrika yönetimince yanıma gönderildi ve şikayetçi olmamam rica edildi. Bende o anda en büyük hatayı yapıp şikayetçi olmayacağımı belirttim ve polise hatanın şef tarafından yapılmadığını benimde dahil olduğum ortak bir hata sonucunda böyle bir olayın yaşandığını söyleyerek şikayetçi olmadığı mı belirttim. Neyse polisler sonra gittiler verdiğim ifadenin aynısını, şefi işten çıkartabileceklerini, çoluk çocuğunun ne hale geleceğinin düşünceleri içinde adamı yakmamak adına fabrika yönetimine de verdim.Diğer kazazedeler de buna benzer bir ifade verdiler. Bu ifadeler sonucunda fabrika yönetimi şefin sadece yerini değiştirdiler. Sonuç olarak işte çıkarma olmadı önemli olan da buydu zaten.Evet şimdi sıkı durun burası çok önemli bu orospu çocuğu şef başbaşa kaldığımız bir anda benim ona yaptığım iyiliğe karşılık ''beni yaktın,bir daha gözüme gözükme, seni affetmiycem'' söylemlerinde bulundu. Neden böyle düşündüğünü sormak istemedim o anda çünkü haklı olabilecek bir noktası yoktu. Yavşak bir adam olduğunu belli etmişti. Allah'a havale ettim ve o an yaşadığım pişmanlığı hayatım boyunca yaşıyacağımı düşünmüyorum. Ve artık iyilik yaparken iki kere düşünüyorum.
    1 ...
  20. 96.
  21. 95.
  22. 94.
  23. norveçli balıkçılar ile balıktaydık, ayağım kaydı hooop güverteden denize düştüm. isviçreli bilimadamları olmasa ölmüştüm. norveçli balıkçıların kullandığı neutrogena el kremi sayesinde hayata tutundum.
    o günden beri norveçli sikmedim.
    4 ...
  24. 93.
  25. 5 yaşındayken tempra çarptıydı bana. o gün bugündür sevişmedim.
    9 ...
  26. 92.
  27. Aslında başıma birçok gelen hikayelerdendir.

    Zira; insan ölüme yaklaşınca o an herşeyi anlıyor, bazı şeyler o anda aklına geliyor. Bundan 6 sene önce, çocukluk arkadaşlarımla her zaman gittiğim parka gitmiştik. Günlerden 2 Ağustos Salıydı. Hepimizi biliriz şu tahterevalli'yi. Kim ağırsa o kişiyi kaldırır. Yanımda arkadaş benim 2 katı ağırlığımda olduğundan fizik kurallarına uygun olarak o beni kaldırdı. Ancak kendisi aklı sıra bana şaka yapacak ya, birden tahterevalli'nin üzerinden indi. Ben yukarıda olduğumdan aniden yere çarptım. Ancak gerçeği biraz sonra farkettim. tahterevalli'nin o önümüzde tuttuğumuz demirin altında ayağım olduğu için, o paslı demir ayağıma tam olarak girmişti. Ben küçük bir acı hissettim. Pantolunumda az biraz kan vardı. O kesilen yeri kaldırdığımda, demirin ayağımı parçaladığını gördüm. O derece kötü bir görüntüydü ki hala unutamıyorum. O ayak lifleri ve kemiğimi çok rahat şekilde görebiliyordum. O an ki korku ve heyecanla o ayakla kanlar şarıl şarıl aka aka eve koştum. Nereye gideceğimi bilmiyordum. Eve gidince anneme gösterince, annemin soğuk kanlı oluşu aslında benim hayatımı kurtarmıştı Öyleki, beni öyle görünce kemerle baldırımdan kanı kesmeye çalışıyordu, o andada hastaneyi arıyordu. Çocuk oluşumun etkisiyle çok ama çok korkmuştum. Yaşayanlar belki bilir, kan vucüttan boşalırken insanın her tarafı karıncalanır. Ve herşey hayal gibi gelmeye başlar. Aynen bana da öyle olmaya başlamıştı. Hastaneden gelince beni ambulansa yetiştirirken ekipler, kendimi rüyada gibi hissettim. Sivas Numune Hastanesine tam gaz giderken, hani derler ya birşeyler gözünün önünden geçer. O gerçekten oluyormuş. Ve her zaman da o durumlarda olacak. Numune Hastanesine nihayet gelince, orada bu tedaviyi yapacamayacakları ve acilen Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesine sevkedilmemi söylediler. Oraya gidince acilen ameliyata aldılar. Ayağıma 41 dikiş attılar. 4 aylık uzun süren tedaviler sonucu eski sağlığımı kazandım.
    1 ...
  28. 91.
  29. biraz uzun bir ölümden dönüş hikayem var ama ilginçtir.* naçizane hikayem şöyle başlamaktadır efenim;

    yaş 10. bendeniz okul bittiği için mavi önlüğümle okulun her zaman kullandığım ön çıkış kapısına * yönelmiştim ki o zamanlarda aşık olduğum berna isimli kız beraber gidelim diyerek beni arka çıkış kapısından evlerimize gitmeye davet etti. zaten ikimizin de evleri yakındı, yürüyüş mesafesindeydi. az biraz yürüyüp berna evine geldikten sonra benim de yürüyecek 400-500m'lik bir mesafem vardı. aşık olduğum kızla güzel bir sohbetin sonunda ağzı kulaklarında olan ben bir anda yolun ortasında yürüdüğümü farkettim. karşıdan da bir araç geliyordu o nedenle araç gelmeden kaldırıma çıkmak için hızlandım. bu arada önümde de ayağında bir top süre süre giden benden en fazla 1-2 yaş büyük bir çocuk vardı. araba gelmeden kendimi kaldırıma atmak için hızlanınca önümde yürüyen çocuk kendi ayağındaki topu almak isteyeceğimi düşünüp beni yolun ortasına itti, daha doğrusu itmiş. gözlerimi açtığımda yolun kenarındaki amerikan konsolosluğunun dikenli tellerine dudaklarım takılmış halde buldum kendimi. bundan önceki 5 dakikalık süreci ise babamın olaya tanık olan bir arkadaşı sayesinde tamamladım.

    olaydan 5 dakika öncesi...

    ben hızlanıp kaldırıma çıkmaya çalışırken önümdeki çocugun beni itmesiyle yolun ortasına düşüyorum ve karsıdan gelen büyük jandarma minibüsünün beni ezmesi an meselesiyken o anda tesadüfen yoldan geçmekte olan babamın bir arkadaşı * * aracın altında ezilmemem için ayağının ucuyla bana ancak dokunabiliyor ve itiyor. sırtımdaki çantanın da yapıtğı ağırlıkla ben yolun ortasından, hemen kenardaki amerikan konsolosluğunun dikenli tellerinin üzerine düşüyorum ve dudağımın bir parçası kesilerek kopuyor. ben ise tam bu anda gözlerimi açıyorum, daha öncesiyle ilgili hiç birşey hatırlamıyorum tabi. gözlerimi açtığımda ise ortalık kan revan içerisindeydi, ağzımın hemen yanından sarkan dudağımın parçasını görebiliyordum. tam bu anda ise babamı gördüğümü haıtrlıyorum daha sonra gözümü hastahanede açtım. babamı arkadaşının aradığını dşünüyordum fakat öyle değilmiş.

    olaydan yarım saat önce...

    babam çalıştığı kurumdaki işi erken bittiği için nadiren olduğu üzere işten erken çıkıyor. genelde babam işten erken çıksa bile beni almaya gelmez çünkü evimizle okul arası 700-800 metre biryer. fakat aklına esiyor ve beni almaya geliyor. yalnız olay bu kadarla da kalmıyor. yukarda belirttiğim gibi ben genelde ön kapıyı kullanırdım ve ailem de bunu bilirdi. ancak bu sefer bernanın isteği üzerine arka kapıyı kullanmıştım fakat babamın bundan haberi yoktu. babam da bana atıştırmalık birşeyler almak için arka kapıya yakın olan pastahaneye uğruyor ve aracıyla arka kapıya doğru yöneliyor. tam okula yaklaştığı sırada yolda bir hareketlilik görüyor ve yavaşlıyor. yerde birinin kanlar içerisinde olduğunu görünce hemen gidip yardım ediyor, yerdeki çocuğu hastahaneye götürmek için kaldırdığı sırada bir bakıyor ki kendi çocuğu. elleri titrer halde beni kucaklayan babam beni doğru arabaya götürüyor fakat aracı sürecek durumda değil. tam bu anda beni yolun kenarına itip aracın altında ezilmemei engelleyen babamın arkadası babamı tanıyor ve direksiyona geçiyor ve beni acilen hastahaneye götürüyorlar.

    kaza sonucu dudağıma 22 dikiş atıldı, 2 hafta sadece sıvı ile beslendim ve tam göz kenarımdan da yanağıma kadar bir yara almıştım dikenli telden. aracın altında ezikme tehlikem dısında neredeyse bir de kör olabilirmişim. işte böyle sözlük, bu da benim ölümden döndüğüm böyle bir anımdır.
    4 ...
  30. 90.
  31. ben 2 yaşındayken 2. kattan düşmüşüm ölmüşüm kalbim durmuş falan doktorlar beni morga götürmeye geldiklerinde beni bulamamışlar ben bahçede oyun oynuyormuşum aslında daha mistik bir hikayesi var.
    1 ...
  32. 89.
  33. beşiktaşlıyım hala ölmedim ama arada kalbim tekliyor.
    0 ...
  34. 88.
  35. 87.
  36. o yüreğin içinden çıkacak gibi olması ne fenadır ya.
    0 ...
  37. 86.
  38. ilkokulda iken florya tren istasyonunda raylardan karşıya geçmek istedim. trenin yanaştığı, iki tarafı yüksek olan bölgeden. arkadaşlarım benden uzun boyluydu, atladı gitti, beni orada bıraktı dallamalar.
    tren göründü uzaktan, ben hala zıplamaya çalışıyorum ama nafile. derken bir adam farketti beni son anda çekip aldı.
    20-30 metre bir mesafe kalmıştı. hala bana orada ikinci bir şans verildiğini düşünür, allah a şükrederim.

    birde askerde var bir ölümden dönüş ama ancak dost meclisinde anlatılır.
    0 ...
  39. 85.
  40. Lise üçüncü sınıfın mayıs aylarında araba çarpmıştı bana. 28gün komada yattım, bacağımdan 3ameliyat oldum, hafıza kaybı geçirdim, sağ omzumda köprücük kemiğim yamuk kaynadı...vs vs say say bitmiyor sanki. Ama işin en trajikomik yanı şoför kırmızı ışıkta geçip bana çarptı ve ceza almadı.(burda bir ağlayan yüz olacak.)
    0 ...
  41. 84.
  42. ortaokuldayken bir marangozun yanına çırak diye yaz tatilinde verilmiştim. ne kafaysa artık marangoza vermek. neyse adamın yanında çalışırken, bu adamın bir zımpara makinesi vardı. elle yapmak yerine titreşen ütü gibi bir makina. ancak elektrik sorunu olduğundan marangoz içini açmış, yapmaya çalışmış, zamanı kalmayınca açık şekilde bırakmış. Bende aletin tuşuna basıyorum ama çalışmıyor. bir-iki yere vurdum yok yine çalışmadı. tek parmağımla tuşa basıyorum ama çalışırsa anlayayım diye. en sonunda sol elimle tuşuna basıp sağ elimlede üstüne yumruk atmamla beraber alet çalıştı. tabi sağ elimden bana da elektrik vererek. resmen dişlerimin takırdadığını hatırlıyorum mk. tabi elektriğin şiddetiyle ben bir zaman sonra tuşu bıraktım ve elektrik akımına maruz kalmaktan kurtuldum. ama resmen elim ayagım boşalmış küt yere yattım. bi 10 dakika sonra anca kalktım yerden. böyle de bir hikayedir.
    0 ...
  43. 83.
  44. o kız ardını dönüp gitti ya resmen ölümden döndük kardaş.
    1 ...
  45. 82.
  46. ıslak elle ampul yuvasına dokunmak sonucu elektrik çarpması ve aynı filmlerdeki gibi saçların kabarması.
    kaldırımdan yola atlarken tesadüf bu ya(!) arabaya denk gelmek ve ayağının üzerinden geçmesi.
    Salıncağın kopmasıyla düşerek üç metreden kafa üstü çakılmak.
    nehirde akıntıya kapılmak.
    yokuş aşağı inen bisikletle frenlerin tutmaması ve takılıp havada takla atarak yere çakılmak.hatırladıklarım bu kadar.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük