Sözlük yazarlarının gözlerini kapatıp ölümün kendi başlarına geldiği anı düşündüklerinde kendilerini görmüş oldukları yaştır. verilen cevap ise inceden inceye yazarın ölümü kendinden ne kadar uzakta gördüğünün sinyallerini verir.
Aynı uzun bir süre yanyana yaşayıpta alt komşusunu tanımayan, yıllar sonra tanıştıklarında "aaaa ne kadarda yakınmışız halbuki" diye serzenişte komşunun hali gibidir.
gözümü kapatıp alt komşumu düşündüğümde tek dileğim ona "hoşgeldin" diyebilmek, "güzel ikramlar" da bulunabilmek. yaş önemli değil. elden ayaktan düşmeden, "muhtaç" kalmadan gelsin yeter.
Ölmek için doğup, ölmemek için yaşıyoruz. Ne garip.