Ahhh... dönülmez akşamın ufkundayız vakit çok geç
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç
Bu son fasıldır ey ömrüm nasıl geçersen geç
Cihana bir daha gelmek hayal edilse bile
Avunmak istemeyiz böyle bir teselli ile
Ahhh.. geniş kanatları boşlukta simsiyah açılan
Ve arkasında güneş doğmıyan büyük kapıdan
Geçince başlayacak bitmeyen sükunlu gece
Guruba karşı bu son bahçelerde keyfince
Ya aşk içinde harap ol ya şevk içinde gönül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül
Ya lale açmalıdır göğsümüzde yahut gül
evimde ve sokağımda münir nurettin selçuk un bu eseri yankılanmalı ve beni en çok sevenler dillerinde dolaşmalı varsa gözyaşı akıtmalı ama üzüntüden değil huzurdan . nereye gittiğimin bilincinde rabbin yoluna doğru...
- annemi ve ablamı baş ucumda görmek, o güzel yüzlerine son kez bakabilmek, ellerini sımsıkı tuttuktan sonra yavaşça gevşetip ebediyen bırakabilmek.
- çok çok sevdiğim, ama bunu bir türlü söyleyemediğim sevdiceğime her şeyi itiraf etmek.
- bu hayatta neler yaptığımı, hangi güzel günleri gördüğümü ve tüm sevdiklerimi aklımdan hızlıca getirme fırsatı bulmak; düşünerek ve farkında olarak ölmek.
- kelime-i şahadet getirerek huzurlu bir şekilde gözlerimi kapatmak.