sözlük yazarlarının çocukluk anıları

entry204 galeri3
    204.
  1. 202.
  2. burada anlatılsa da anlaşılamayacak anılardır.
    çünkü çocukken yaşayabileceğiniz bir şeyden çıkartılabilecek hikaye ancak durum komedisi tadında olur.
    durum komedisi de okumakla kolay kolay güldüremez, canlandırılması gerekir.
    0 ...
  3. 201.
  4. ilkokul 4. sınıfta bir gün beden dersinde hep oturduğumuz duvarın üstünde arkadaşlarla oturuyorduk. duvarın az ilerisinde yerde cem'in montu olduğuna emin olduğum bir mont vardı. cem'e seslendim montun orada diye, gelip baktı, "hayır benim değil" dedi. Net onun montuydu ama inandıramadım.

    Sonra e madem bu cem'in montu değildi ve hepimiz çocuktuk, duvara tekrar çıktık ve monta tükürmeye başladık, denk getiren sayı yapmış oluyordu, su ve kolayla takviye yapanlar da vardı. 4/A sınıfının bütün erkekleri monta günlerce tükürdük.

    Sonra ne oldu? Cem montunun kaybolduğunu farkedip tükürük tufanına maruz kalan monta tekrar bakmaya karar verdi. Ve mont cem'in montu çıktı. Bütün bunlar 2004'ün sıradan bir haftasında yaşandı.
    1 ...
  5. 200.
  6. Babamın sinirlenip bana baya kötü vurduğu bir günü hiç unutmuyorum. Sonrasında biraz kötü olmamdan ve annemin korkmasından dolayı kendi de telaşla gelip benim gönlümü 5 TL ile almıştı. Ben de çocuktum 5 TL nin hepsini istediğim gibi harcayabileceğimin mutluluğuyla yaşananları unutmuştum.
    4 ...
  7. 199.
  8. bir gün misafirliğe gitmiştik. birden gece kar bastırmıştı. kış mevsimiydi. mahsur kalmıştık. o gece o evde kalmıştık. benim yaşlarımda bir kız vardı. bütün gece onu düşünmüştüm.
    0 ...
  9. 198.
  10. Oyun oynarken oyuncak arabamın önüne taş denk geldi diye taşı alıp fırlatmak suratiyle kızın kafasını yarak.
    0 ...
  11. 197.
  12. abimin bileğine altı dikiş atılmasına sebep olmuştum.
    eve girmek için kapıyı açmamı istiyordu, dövecekti beni ben de kapıyı kilitledim. kapının yanında cam vardı ordan görüyordum. aç şu kapıyı diyordu sürekli. ben de inat ettim açmadım. cama bir yumruk camı kırdı akıllım sonra hastahaneye zor yetişmişlerdi. inatçı mıydım? evet öyleymiş.
    7 ...
  13. 194.
  14. Ben alti,kuzenim 2 yasindaydi daha. Kiyamam iki cocukla ugrasmaktan yorulan yengem her gun ayni saatte parka gotururdu bizi belki pilimiz biter diye.Parktan donerken cokoprens alirdi ama minik minik olanlardan.Belki de gunun en heyecanla bekledigim zamaniydi,o cokoprens niyeyse cok kiymetliydi. Bu zamana kadar cok ev degistirdiler ama ben ne o evi ne de o gunleri hic unutmadim.
    4 ...
  15. 193.
  16. ailecek plaja gitmiştik, orada köpeğini dolaştıran bir adam vardı. ben köpeği görünce şunu demiştim "köpek popom kaymak gibi, gel ısır" yıllar geçti hala bizimkiler anlatır bunu.
    2 ...
  17. 192.
  18. küçükken okul çıkışı arkadaşlarla kim işeyerek daha uzağa gidecek şeklinde yarışma düzenlerdik.
    bu yüzden tüm gün boyunca okulda tutmaya çalışır derslerden bir halt anlamazdım. hoş, tutmasam yine anlamazdım da neyse..
    bir de işeyince kesik kesik işerdim ki az yakayım da çabuk bitmesin derdim.
    2 ...
  19. 191.
  20. Anaokulundayim 6 yaşlarında falan. Sınıfımızin masasında hamurlarla oynuyoruz. Masanın beri tarafındaki parçayı almak için sandalyeden kalkıp ardildim ve aldım onu. Alıp oturmak için eğilmem ile beraber kafamı kalorifer peteğine vurmam bir oldu. Çünkü yanımda oturan yumuşak çocuk altimdaki sandalyeyi çekmiş. Kafamın arkası yarıldı ve kanlar içindeydim. Düzgünce oyun oynuyoruz iste orospu çocuğu ne istedin benden. Neyse ki Allahtan Kızılay vardı hemen üstümüzde ki binada. Hemen götürdüler pansumandı sargiydi geldim müdürün odasının önünde oturup annemi bekledim. Annemde işten izin alıp gelmiş koştura koştura beni o halde görünce ağlamaya başlamıştı.
    8 ...
  21. 190.
  22. bir keresinde kendi aptallığım yüzünden 5-6 yaşlarımda araba çarpmıştı bana. ön tekerler üstümden geçti. fren yeterli olmayınca arka tekerler de üstümden geçti.

    bütün mahalle toplandı beni hastaneye götürdüler. hiçbir yerime bir şey olmadı. burnum bile kanamadı. sonra eve gelip yemek yedim.
    1 ...
  23. 189.
  24. 5- 7 yaş arasındaki yaşadığım olaylardır.

    -anasınıfına gittiğim dönem eskişehirde raykent apartmanında karşı komşumuz merve vardı. atari oynardık ve en zor bölümü açardım her öldüğünde öpüşüyorduk. sonra bir gün onu öperken kasapın kızı geldi, geldiği gibi ağlayarak terketti evi çünkü onla da sevgiliydim. ilk ilişkisel travmam bu şekildeydi.

    -parmaklarımı apartmanın etrafında tur atana kadar sürterdim aşırı tahriş olduğu için hiçbir yere dokunamazdım.

    -annem her küfür ettiğimde ağzıma acı biber sürerdi artık mazoşiste bağlar annemin karşısında küfür eder hemen ağzımı açardım. sonra annem pes etti sürmeyi bıraktı.

    -dedemden intikam almak için tüm yıl kalem traş çöplerini biriktirdim ve geldiği gibi kafasından aşşağıya döktüm.

    -sevmediğim misafirler geldiğinde aynı çorabı günlerce giyer onların uyuduğu yatağın başucuna koyup güne kötü başlamalarını sağlardım.

    -anasınıfında yazmayı ve okumayı öğrendiğim için 1. sınıfa direk geçiş yaptım. öğretmenime aşık olduğum için ona her hafta aşk mektubu yazardım. ve sınıfta tek okumayı ,yazmayı bilen ben olduğum için okul bitiminde ilk dersten ben çıkardım. öğretmenimiz siz de okur, yazarsanız siz de ilk çıkarsınız derdi sonra hepsi okumayı yazmayı öğrendi bir anda. zirvede kalmanın geçici olduğunu öğrendim.

    -2. sınıfta da özel okulda okuyordum ama ruhsal olarak baya olgundum ve buradakiler hep kendini beğenmiş çok egolular diyip devlet okuluna kaydolmak için aileme ağlayarak yalvarmıştım. o zamanlar ego kelimesini nereden bilebilirim ki diye hala düşünürüm.

    -7 yaşında yerde bulduğum sigaraları toplayıp evde içmek için hazırlanıyordum o sırada misafir de vardi napıyorsun dedi? izmarit içicem dedim. iççeksen bunu iç diyip bir dal vermişti. yıllarca bir daha içmedim. ama vermeseydi içerdim.

    -bir tane serçe sakatlanmış yerde yatıyordu aldım onu içeriye cik cik ötsün diye baya bir ilgilendim sonra uçtu gitti hayatımda yaptığım evrene karşı ilk iyilikti sanırım. nerdeyse 20 yıl geçti bir çok işe girdim grafik, reklam, mimarlık, borsa ama yine kuş iyileştiriyorum. ama bu sefer daha farklı. değerli ölmek üzere olan hasta kuşları 100 liraya alıp iyileştirip 5 bine satıyorum.

    -böyle yazınca baya duygusallaştım ya çay koyuyom ben.
    2 ...
  25. 188.
  26. hayvan demeye dilim varmıyor, can desek canına?
    kendisiyle ilgili ufak bir anımı paylaşmak istediğim çok güzel bir canlı var sözlük. kelebekler.

    ben daha büyümemişken, sobalı evde otururken
    daha çocuk olduğum zamanlarda evimize kelebek girince ben biraz haşin oynardım onunla. havada tokat atmaya çalışmalı oyunlar işte.
    narin canlı kelebekler.
    zarar veriyorum.
    bir gün ananem anlattı bana: belki dedenin ruhu girmiştir kelebeğin içine, bizi görmeye gelmiştir.
    sen kelebeği öldürürsün olur mu yavrum?
    tabi ben kelebeğe elimi sürmem daha, kelebek gördükçe sevinç oluyorum evin içinde filan :d
    aşığım kelebeklere o kadar sevinç oluyorum, gidip inceliyorum uzaktan.
    bir gün ben öyle oturuyorum yer tahtasında, ders çalışıyorum gizliden gizliye kelebeğe bakıyorum.
    dedenin gözüne girme çalışmaları işte :d

    dayım geldi, perdede kelebeği gördü bana baktı, ona baktım, kelebeğe baktı, bana baktı, ona baktım.
    elini kelebeğe attı, iki avcunun içine aldı.
    ağzına götürdü.
    ağzına bir şey aldı.
    çiğniyormuş gibi yaptı.
    yutuyormuş gibi yaptı.
    ohhh dedi.

    bastım çığlığı deli gibi ağlıyorum.
    ben beyaz tenliyim sözlük, sonradan buğday olmuş olabilirim. orası karışık biraz.
    o zamanlar bembeyazdım ama kıpkırmızı olmuşum.
    nasıl ağlıyorum
    ananem koştu geldi noldu diye, annem geldi, diğer dayım geldi

    ağlıyorum sözlük emrah dayım dedemi yedi diye ağlıyorum.
    nasıl da güzel açıklama yapıyorum ananeme.
    dayım dedemi yedi, eline aldı ağzına götürdü yedi dedemi.
    olum ben dedemi görmemişim hayatım boyunca
    adam kelebek olup gelmiş kendi öz oğlu adamı yemiş.
    ağlanmaz mı sözlük?
    çok ağladım.

    dayım deli gibi evin içinde kelebek arıyor, oğlum yemedim kelebek yenir mi lan?
    yemedim vallahi yemedim.
    inanmadım. kelebek yok olur mu durduk yere?
    sonra gerçeği açıkladılar sözlük
    ben kelebeği öldürmeyeyim diye öyle demişler.

    23 yaşıma geldim ben sözlük, hala kelebek görünce böyle rengarenk bi tebessüm ediyorum.
    hoşuma gidiyo.
    böyle hoşuma gidiyo lan.
    ne bileyim biliyorum ruh muh yok içinde ama hoşuma gidiyor.
    kelebeği izliyorum, seviyorum içten içe.

    size bugünden de bir anı anlatayım mı sözlük?
    bana hep derlerdi ki dedene benziyorsun, dedenin yerini alcan, deden gibi olcan.
    ne alaka lan derdim gülerdim :d
    dedemle aynı ismim ondan şey ediyonuz siz derdim.
    neyse bugün bir şey öğrendim.
    ben sözlük şu son dönemlere kadar kimseye öyle çok çok aşık olmadım, kimseyi öyle çok çok sevmedim kimseyle evlilik hayalleri kurmadım.
    kurmazdım. eskiden :d
    evleneyim istiyorum askerden sonra artık.
    neyse konumuz bu değil.

    konu şey.
    ben hep derdim ki
    imam ali fatmayı gördü sevdi kalbi istedi.
    ama utandı.
    kendini yakıştırmadı peygamber kızına.
    sahabenin zengileri geldi olmadı,
    sahabenin hatrı sayılırları geldi görücü olmaya.
    cebrailden peygambere, peygamberden aliye gitti
    bir şey mi isteyeceksin ya ali?
    bir sey mi isteyeceksin?
    zırhını sat da gel :d

    allah birini yazarsa sana, o olur.
    karşına çıkar, birden hissedersin ki bu o.
    o saatten sonra o olur derdim sözlük.
    ben sevmediğim 'o' olmayan bir sürü kızla çıkmam, işim olmaz. kendimi kirletmem sağda solda.
    ben dururum
    allah çıkartır karşıma.

    neyse sözlük.
    dedem askerdeyken zengin bir komutanı varmış, kızını vermek istemiş kabul etmemiş
    köye dönmüş anası milyon kız bulmuş görmüş kabul etmemiş.
    köyden gönlü isteyenler varmış bakmamış hiçbirine.
    ben evleneceğim kızı biliyorum, suratı aklımda. bulunca onu alacağım ben der dururmuş.
    yaşı büyümüş.
    sonra ananemin halasıyla iş yapıyormuş. bir gün olmayacak bi ton iş olmuş. anlatırım belki bi ara da.
    ilk ananemi görmüş.
    bulmuş sözlük.

    buna nasıl heveslendim anlatamam sözlük.
    e ama ben dedeme de benzemeyi hiç istemiyorum ki sözlük?
    hem istiyorum hem istemiyorum.
    nasıl yapacaz?
    8 ...
  27. 187.
  28. Babam askerdi. Bi çatışma yaralanmışdı. Ufak bir şeydi ama ben anlıyamamıştım. O gece yatakta ağlaya ağlaya allahım nolur babam ölmesin diye dua etmiştim.
    1 ...
  29. 186.
  30. Unutulması gereken anilardır.

    2-7 yaş arası hem turkiye dışında hem de yuvada kalmış olmak çocukluğunuzun olmaması demektir.

    Bu yuzden hicbir şeyden mutlu olamam. Gulemem. Kimsenin mutluluğuna da gönulden ortak olamam. Kıskançlık diye yorumlayabilir belki tanimayan fakat alakası yok. Ölülüktür olsa olsa.
    8 ...
  31. 185.
  32. ilkokuldaydım o sıralar. Okulumuza 23 Nisan münasebetiyle macaristan'dan bir öğrenci kafilesi gelmişti. Ufacık çocuğuz tabi, yabancı bir insanı çoğumuz ilk kez görüyorduk. Dans gösterisi yapan bu kafileden bir kıza aşık oldum. Tabi o yaşta nereden bileceğim aşkı, siz anlayın işte.

    Sürekli onu izliyordum. Nereye gitse ben de peşindeydim.

    En sonunda dayanamayarak, soyunma odası olarak kullandıkları sınıfın penceresinden bir mektup yazarak içeri attım.

    Mektup şöyle başlıyordu:

    "Ay lav yu."
    4 ...
  33. 184.
  34. Yerde oturup ütü yapan kuzenime ütü yapmak istediğimi söyledim (en fazla 6 yaşındayım) izin vermedi bende kendimi yerlere attım ağlıyorum yeri yumrukluyorum izin versin diye neyse ki işe yaradı izin verdi.

    Danteli ütülüyorum eviriyorum çeviriyorum ama gören de annemin 3 yaşında ütü yapmaya başlattığını düşünür. ütüleyip danteli kuzenime verdim ütüyü de yere koymak yerine bacağıma koydum sonrasını hatırlamıyorum.
    5 ...
  35. 183.
  36. Annem haftasonu hep Bakırköy'e giderdi. Ben de küçüğüm, sürekli Bakırköy sokaklarında dolaşır carusel falan gezerdik. Hamburgerciye giderdik.

    Meydan , Halkalı-Sirkeci treni ve Bakırköy'ün sokakları...

    Geçmişe saplantı derecesinde bağlıyımdır o sebeple bile aöf tarih
    Okuyor olabilirim.
    0 ...
  37. 182.
  38. Yaşım yedi Antalya'ya tatile gittik plaj dönüşü duştan döndüğümde ailemin şemsiyenin altında olmadığını gittiklerini gördüm piknik tüpü ise yerinde duruyordu bi an sevindim galiba hemen geri dönecekler diye tüpün üstüne oturdum sonrasında arabada annem,babam ve kardeşlerim otele giderken birden annem ve babam kavga etmeye başlamışlar tüpü sen aldın ben almadım kavgası tüpü unuttukları için plaja geri dönmüşler bide ne görsünler tüpün üstünde küçük kızları benimse ağzım kulaklarımda beni almaya geldiler diye tabi acı gerçekle abimin yıllarca bu konuda dalga geçmesiyle yüz yüze kalıyorum *
    1 ...
  39. 181.
  40. Mahallede saklambaç oynarken eve gelip tuvalete saklanırdım. Nasıl bi malsam.
    0 ...
  41. 180.
  42. Herkesin Barbie Bebeğine yorum yapan kız benimkini beğenmeyince ne çok üzülmüştüm.
    4 ...
  43. 179.
  44. bir tane annemin arkadaşının kızı vardı. annemler ne kadar iyi arkadaşsa biz o kadar kötüydük o kızla. o kız da sessiz görünen şeytanlardan. tam bir sinsi. ben de safım tabi o zamanlar. salaklığıa kaçan bir saflık. aşırı masumum. neyse işte dedem de bana yurt dışından bir tane saat almıştı. hiç unutmam, turuncu barbieli saatim. çok seviyorum o saatimi. bir gün yine onlara gittik. annemler salonda oturup sohbet ederken biz de oyun oynayalım dedik. ne oynayacağımızı düşündük düşündük karar veremedik. en sonunda o dedi ki ben bir eşyayı saklayacağım, sen de onu bulmaya çalış. senin saatini saklayalım dedi. ama eğer bulamazsam ağlarım o yüzden saatimi vermem dedim. o da hayır bak bu çekmeyeceye saklayacağım, sen de başka yerlerde arıyormuş gibi yap en son buraya bak bulmuş olursun. bir nevi kendimizi kandırıyoruz yani. ben de onaylayıp diğer odaya geçtim. sonuçta o zamanlar hayatımda en sevdiğim eşyam olan turuncu barbieli saatimin nereye konduğunu biliyordum. ona kadar saydıktan sonra geldim biraz başka yerlere baktım, sonra çekmeceye baktım ki saatim yok. hunharca her yeri aramaya başladım. o kız da bilmemiş gibi yapıyor. nereye gitti acaba falan yapıyor. belki de ayaklanmıştır dedi. geri zekalı o saat, cansız bir şey. nasıl ayaklansın diyorum. sen onu dik tutarsan ayaklanır diyor. amk gerisini hatırlamıyorum. yıllardır bu olay üzerine düşünüp hatırlamaya çalışıyorum ama olmuyor. aramda manevi bağ kurduğum, en sevdiğim şeydi o benim. inşallah tekrar bulmuşumdur. buradan o orospunu amına koyayım.
    4 ...
  45. 178.
  46. Yazın köyde fındık toplanır, bahçeye serilirdi. Serilen fındıkların üzerinde koşmayı çok severdim.
    Yine yazın köyde bulduğum tuğla ve taşlardan minik bir fırın yaptım. Üstünü de kuruluktan bulduğum sac ile kapattım. Babaannem sabahları küçük bir hamur yoğururdu. Hamuru elimle açtırıp o fırında pişirip yerdim. Sanki ekmek yokmuş gibi pişmesini bekler öyle kahvaltı yapardım. Babannem pis diye yemezdi, ısrar Edip deli ederdim.
    8 ...
  47. 177.
  48. Kolumda kürdün birisi sigara izmariti söndürmüştü bulursam geldiği yere sokucam.
    0 ...
© 2025 uludağ sözlük